1. Anasayfa
  2. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2015/11634 K: 2016/4248 T: 31.05.2016


Dava, konut ihtiyacı nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

6098 sayılı TBK.’nun 350/1. maddesi hükmüne göre ihtiyaç iddiasına dayalı olarak açılacak tahliye davalarının belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde bu Kanunun 328. maddesinde fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açılması gerekir. TBK.’nun 353. maddesi uyarınca kiraya veren, daha önce veya en geç davanın açılması için öngörülen sürede dava açacağını kiracıya yazılı olarak bildirmişse dava, bildirimi takip eden uzayan bir kira yılı sonuna kadar açılabilir. Dava açma süresi kamu düzenine ilişkin olup, davalı ileri sürmese bile mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir.

Davanın süresinde açılıp açılmadığının belirlenebilmesi için öncelikle kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin ve süresinin bilinmesi zorunludur. Davacının bildirdiği bu tarihlere davalı karşı çıkarsa uyuşmazlığın tarafların gösterecekleri tanık dahil bütün deliller toplanarak bir hadise olarak çözüme kavuşturulması gerekir.

Olayımıza gelince; taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu olmayan kira sözleşmesi 01.07.2012 başlangıç tarihli ve 1 yıl sürelidir.6098 sayılı TBK’nun 347/1.md.si gereğince konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı belirli süreli sözleşmenin süresinin bitiminden en az 15 gün önce bildirimde bulunmadıkca sözleşme aynı koşullarla 1 yıl için uzatılmış sayılır.Bu durumda 01.07.2012 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin 1 yıl olan süresinin bitimi ile sözleşme 1’er yıllık sürelerle yenilenerek davanın açıldığı tarihe nazaran 01.07.2014 tarihinde sona ermiştir.Bu durumda 18.07.2014 tarihinde açılan dava süresinde olduğu halde yanılgıya düşülerek davanın süreden reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.