Uyuşmazlık işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Türk Borçlar Kanununun 350/1 ve 351. maddesine göre işyeri ihtiyacına dayalı olarak açılan tahliye davalarında ihtiyaçlının kirada olması halinde ihtiyacın varlığının kabulü için ihtiyaçlının ya tahliye tehdidi altında bulunması veya kiralananın yapılacak iş için daha üstün nitelikte olması, en azından halen iş yapılan yerle eşdeğer nitelikte bulunması gerekir. Eşdeğerlik durumu varsa mülkiyet hakkına üstünlük tanınmalıdır. Bu iki halden birisinin varlığı ihtiyacın kabulü için yeterlidir. Her iki halin birlikte olması gerekmez. Tahliye tehdidinin varlığı davacı tarafından ileri sürülmemiş ise mahkemece kendiliğinden nazara alınamaz. Oysa kiralananın halen iş yapılan yerden üstün olduğu ileri sürülmemiş olsa bile ihtiyaç iddiasının içinde bu husus da mevcut olduğundan mahkemece uzman bilirkişi aracılığıyla keşif yapılarak kıyaslama suretiyle bu hususun belirlenmesi gerekir.
Olayımıza gelince; Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilin davalının kiracı olarak bulunduğu işyerini, 16.01.2013 tarihinde satın aldığını ve müvekkilinin muhasebecilik işini kiracı olarak bulunduğu taşınmazda yürüttüğünü, davalıya satın alma ve ihtiyacını bildiren 25.01.2013 keşide tarihli ihtar gönderdiğini belirterek kiralananın işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliyesini talep etmiştir. Mahkemece yerinde yapılan keşifte bilirkişiler kiralanan ile ilgili değerlendirmeler yapmış, keşif zaptına göre davacının kirada iş yaptığımuhasebe bürosuna da gidildiği halde raporlarında kirada faaliyet gösterilen bu yer ile kiralananda üstünlük vasfı yönünden bir değerlendirmede bulunmamışlardır. Bu nedenle yukarıda yazılı ilke kararında açıklandığı şekilde bilirkişilerden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.