1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1985/847 K: 1986/214 T: 24/02/1986


Taşınmazın cami avlusuna katılmasına ilişkin nazım imar planı kesinleşmiş yargı kararı ile iptal edilmiş olması karşısında, aynı yolda tahsis şekli içeren dava konusu imar uygulama planında mevzuata aykırılığın açık olduğu

Dava, 2.12.1981/onay günlü, 1/1000 ölçekli uygulama imar planının taşınmazın cami alanına ayrılmasına ilişkin kısmının iptali dileğiyle açılmış, İdare Mahkemesince dava konusu parselin 18.5.1979/onay tarihli imar planında dini tesisler sahasında kaldığı intibaını uyandıran yeşil alana ayrıldığı, bu planın Danıştay Altıncı Dairesince iptal edildiği, Danıştay’daki dava devam ettiği sırada tahsis şeklinin cami sahası olarak değiştirildiği, plan değişikliği için gerekli ve zorunlu şartlar ortaya konmadan değişikliğe gidilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle dava konusu imar planı iptal edilmiş, karar davalı idarelerden Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca temyiz edilmiştir.

İmar planları, ülke, bölge ve kent verilerine göre, konut, çalışma ve ulaşım gibi kentsel işlevler ile sosyal ve kültürel gereksinimleri var olan ya da sağlanabilecek olanak ölçüsünde en iyi biçimde yerine getirmek ve belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kadastral harita ve kentin gelişmesi de göz önünde tutularak hazırlanır ve koşulların zorunlu kıldığı biçimde ve zamanda Yasalarda öngörülen yöntemlere uygun olarak değiştirilebilir.

Öte yandan, olay tarihinde yürürlükte olan İmar ve Yol İstikamet Planlarının Tanzim Tarzları ile Teknik şartlarına ve Bu İşleri Yapacak Uzmanlarda Aranacak Ehliyete Dair Yönetmeliğin 3.08.maddesinde planlamanın nazım imar planı ve tatbikat imar planı olmak üzere iki şekilde yapılacağı öngörülmüş, aynı yönetmeliğin 3.09.maddesinde Nazım imar planlarının konut, ticaret, sanayi bölgeleri, yeşil sahalar, iskan dışı sahalar ve bunlar gibi arazi kullanışlarını ana hatlarıyla göstereceği belirtilmiş, 3.12.maddesinde ise tatbikat imar planının nazım plan esaslarına göre hazırlanacağı kurala bağlanmıştır.

Olayda ise, uyuşmazlık konusu taşınmazın 18.5.1979/gününde onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile bitişiğinde bulunan camiye avlu sağlamak amacıyla yeşil alana ayrıldığı, sözü edilen nazım imar planı değişikliğinin anılan taşınmaza ilişkin kısmının Dairemizce verilen kararla iptal edildiği, iptale ilişkin kararın düzeltilmesi isteminin keza Dairemizin … sayılı kararıyla reddedilerek iptal hükmünün kesinlik kazandığı temyiz dosyası içinde yer alan belgelerin incelenmesinden anlaşılmıştır.

Yukarıda değinilen mevzuat hükümleri gereğince uygulama imar planları ile nazım imar planı esaslarına aykırı düzenleme yapılamayacağı ve farklı tahsis kararları alınamayacağı ortadadır.

Anlaşmazlık konusu taşınmazın cami avlusuna katılmasına ilişkin nazım imar planı kesinleşmiş yargı kararı ile iptal edilmiş olması karşısında, aynı yolda tahsis şekli içeren dava konusu imar uygulama planında mevzuata aykırılık açıktır.

Bu itibarla, 2.12.1981/onay tarihli 1/1000 ölçekli imar uygulama planının taşınmazla ilgili kısmının iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararı sonucu itibariyle yerinde görüldüğünden İdare Mahkemesi kararının açık lanan gerekçelerle onanmasına karar verildi.