1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1986/1241 K: 1987/83 T: 21/01/1987


Mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, davacıya ait parsel üzerine, eski imar planı döneminde komşu parsellere yapılan yapılar emsal alınmak suretiyle yapı yapılması uygun görüldüğü gerekçesiyle imar durumu düzenlenmesi yolundaki başvurunun reddine ilişkin işlem mahkemece iptal edilmişse de yürürlükte bulunan imar planı esaslarına uygun olarak düzenlenen imar durumunda isabetsizlik görülmediği

Dava, taşınmaz üzerinde yapılacak yapı için bitişik 72 parseldeki bina derinliğinin aynen verilmesi ve öncephe mesafesinin de 11.25 m. hesaplanarak imar durumu düzenlenmesi yolundaki başvurunun reddine ilişkin belediye başkanlığı işleminin iptali dileğiyle açılmış, İdare Mahkemesince yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporlarıyla davacılara ait taşınmazın yer aldığı adanın iki bölümlü kitleli yapı düzeninde tasarlanıp kitlenin zemininde 20 m. normal katlarda 15 m. bina derinliği öngörüldüğünün saptandığı, öngörülen bu amaca karşın imar planının bu aşamada gerçekleşemeyeceğinin anlaşıldığı, çünkü davacıya ait taşınmazın bulunduğu bölümde yer alan bitişik 72 sayılı parsel ile 76 sayılı parsellerde eski imar planına göre zemindeki bina derinliğinin normal katlarda da çekme yapılmaksızın inşa edilen yapılar bulunduğu, belirlenen bu duruma göre eşit ve tam bir uygulamayı amaçlayan imar planının planın sistemine aykırı iki yapı nedeniyle gerçekleşemeyeceğinden planın en uygun biçimde gerçekleşmesinin zorunlu olduğu, anılan taşınmaz bilirkişi raporuna göre kitlenin başlangıç noktası davalı idareye göre de blok başı olduğundan kitleye uyum ve anlam vermesi gerektiği, davacılara ait taşınmazda zemin 20. normal katlarda 15 m. derinlik verildiğinde bitişikte bulunan ve hem zeminde hem de normal katlarda 20 m.derinliğe sahip binaya göre ters ve çelişik bir durum oluşacağı, ayrıca taşınmazdaki bina plana göre yapıldığında bitişiğindeki yapının daha derin olması nedeniyle yan duvarının kullanım yönünden olumsuz durumlar doğuracağı, bu durumun planın gerçek amacı olan kamu yararına da ters düşeceği, öte yandan Kahramanmaraş İmar Yönetmeliğinin 3.13.maddesine göre davacılara bitişik 72 parsele göre bina derinliği verilmesinin de zorunlu bulunduğu, anılan Yönetmelik maddesinde iki tarafından imar planına göre olduğu gibi muhafazası mümkün bina bulunan parsellerde yapılacak binaların derinliğinin komşu binaların derinliğiyle ahenk teşkil edecek şekilde tesbit olunacağı kuralının yer aldığı, söz konusu kuraldaki iki tarafında imar planına göre olduğu gibi muhafazası mümkün yapı anlatımının planın öngördüğü durumu değil plana göre korunması gereken yapıyı içerdiği, olayda bilirkişi raporlarına göre 72 sayılı parselde planın öngördüğü derinlikle çekişen yapı bulunduğuna ve bu yapının korunacağına göre bu yapının temel alınması gerektiği, diğer taraftan, imar planı lejanında planlama kararı ile kadastral durumu arasındaki 3 m.ye kadar olan hataların tecvizi hataya gireceğinin belirtildiği, bu durumda yan bahçe çekme mesafesinin 3.75 m. değil 3 m. alınması gerektiği, zira kayma miktarının 3 m.den küçük olduğu gerekçesiyle dava konusu belediye bazkanlığı işlemi iptal edilmiş, İdare Mahkemesi kararı davalı bele diye tarafından temyiz edilmiştir.

İmar planları ülke, bölge ve kent verilerine göre çalışma ve ulaşım gibi kentsel işlevler ile sosyal ve kültürel gereksinimleri var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi biçimde yerine getirmek ve belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kadastral harita ve kentin gelişmesi de göz önünde tutularak hazırlanır ve koşulların zorunlu kıldığı biçimde ve zamanda yasalarda öngörülen yöntemlere uygun olarak değiştirilebilir.

Diğer taraftan, olay tarihinde yürürlükte bulunan 6785 sayılı İmar Kanununun 1605 sayılı Kanunla değişik 25.maddesinin (b) bendinde aynen “Kat adedi, yüksekliği, derinliği, bahçe içinde veya dışındaki çıkma ve çıkıntıları … 6785 sayılı Kanun, gerekse diğer kanunların icabı olarak bulunması gereken belli başlı münasebetler hazırlanacak nizamname ve talimatnamelerde belirtilir.” denilmekte olup, aynı maddenin son fıkrasında ise “Yukarıdaki a, b, c, d, e, f ve g bentlerinde belirtilen hususlarda, imar planlarında aksine bir açıklama bulunduğu takdirde plandaki esaslara uyulur.” kuralı yer almıştır.

Olayda, davacılara ait uyuşmazlık konusu taşınmazın yer aldığı 987 adanın 1981/yılında onanarak yürürlüğe giren imar planında bina derinliğinin 20 m. normal katlarda ise 15 m. olarak açıkça belirtildiği, davacıların başvurusu üzerine başvuru tarihinde yürürlükte bulunan anılan imar planı uyarınca imar durumu verildiği, bitişik 72 sayılı parsel gibi tüm katlarda 20 m. derinlikte imar durumu verilmesi istemlerinin de davaya konu olan belediye başkanlığı işlemiyle reddedildiği temyiz dosyası içerisinde yer alan belgelerin incelenmesinden anlaşılmış olup imar planlarının imar yönetmeliklerinden daha önce uygulanması gerekli hukuki düzenlemeler olduğu yukarıda değinilen yasa maddesi ile kurala bağlanmış bulunması karşısında tesis edilen işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı açıktır.

Kaldı ki, mahkemece görülen lüzum üzerine resen yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda iki mimar ile bir inşaat mühendisinden oluşan üç kişilik bilirkişi kurulunca düzenlenen bilirkişi raporunda da davacıların taşınmazının yer aldığı adanın ve komşu adaların özellikleri göz önüne alınarak anılan parselde yeni onanan imar planının uygulanmasının olumlu bulunmasının yanı sıra, anlaşmazlık konusu taşınmazda yapılacak yapının derinliğinin zemin ve bodrum katta 20 m. normal katlarda ise arka taraftan çekilerek çıkmalar haricinde 15 m. olduğu da açıkça belirtilmiştir.

Bu itibarla, eski imar planı yürürlükte iken ruhsat alınarak tamamlanmış olan bitişik parseldeki yapı emsal alınmak suretiyle halen yürürlükte bulunan imar planının gerçekleşmeyeceğinin kabulü suretiyle imar yönetmeliği hükümlerine dayanılarak oluşturulan idare mahkemesi kararında usul ve yasaya uyarlık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle İdare Mahkemesince verilen kararın bozulmasına karar verildi.