Danıştay 6. Dairesi E: 1987/14 K: 1987/625 T: 10/06/1987

Davacıya pay verilen imar parselinin oluşturulan diğer parsellerden çok büyük olduğu anlaşıldığından, sözü edilen parselin büyük bırakılma sının nedenlerinin açıklanmaması sebebiyle parselasyon planının mahkemece iptaline karar verilmesinde isabet bulunmadığı

Dava, davacılara ait taşınmazı da kapsayan alanın 6785 sayılı yasanın 42.maddesi uyarınca düzenlemeye tabi tutulmasına ilişkin işlemin iptali isteğiyle açılmış, Manisa İdare Mahkemesince süre defi yerinde görülmeyerek, İmar Kanununun 42.maddesi uyarınca yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemeleri Hakkında Yönetmeliğin 35.Maddesinin a, b, c, bentlerinde imar parsellerinin oluşturulması ve dağıtımı sırasında, düzenleme sonucu oluşacak imar parsellerinin mümkün olduğu kadar aynı yerdeki eski parsel sahibine tahsisine, plan ve mevzuata göre korunması mümkün olan yapıların tam ve şuyusuz bir parsel üzerine rastlatılmasına, ancak bu hususların uygulanmasına imkan bulunmaması veya mal sahibine tahsis edilen miktarın bir imar parselinden küçük olması veya diğer teknik veya hukuki nedenlerle müstakil parsel verilmemesi halinde bu parseller yerine mümkün olduğu kadar aynı şart ve değerde şuyulu parsel verilmesine dikkat edileceğinin kurala bağlandığı, davacılar tarafından, sahibi bulundukları parselin düzenleme yapılmadan önce imara müsait olması nedeniyle müstakil bir parsel verilebilmesi mümkünken çok büyük olarak düzenlenen bir parselde hisse verilmesinin mevzuata aykırılık teşkil ettiği öne sürülmüş olmasına karşın davalı idarenin ara kararı ile istenilen tahsis ve ada dağıtım cetvelini göndermediği, savunmada ise hangi teknik ve hukuki nedenlerle davacılara müstakil bir parsel verilmediği hususuna açıklık getirilmediği, bu durumda parselasyon planının anılan Yönetmelik kurallarına aykırı düştüğü sonucuna varıldığı gerekçesiyle davacının parseli ile ilgili bölümünün iptaline karar verilmiş ve bu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Düzenleme sonucunda davacıya hisse verilen 1374 adadaki 7 sayılı İmar parselinin hangi nedenle çok büyük düzenlenen tek parsel durumunda olduğu, hangi kullanıma tahsis edileceği, davacıya hangi nedenle diğer parsellerden verilmediği davalı idarece savunmada belirtilmediği gibi ara kararı gereği yerine getirilip tahsis ve ada dağıtım cetveli de gönderilerek bu konular açıklığa kavuşturulmadığından dava konusu işlemin iptali isteğiyle açılan davada yukarıda özetlenen gerekçeyle iptal yolunda verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının onanmasına karar verildi.