Mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine davacılara ait taşınmazların park ve otopark yeri olarak belirlenmesinde mevzuata uyarlık görülmeyerek plan değişikliği mahkemece iptal edilmiş ise de sanayii yerleşmesinin olduğu yerlerde yeşil alana daha fazla ihtiyaç bulunduğu nedeniyle plan değişikliğinin park alanı ile ilgili bölümünün iptalinde isabet bulunmadığı
Dava … sayılı parsellerin park … sayılı parsellerin ise otopark alanı olarak belirlenmesine ilişkin imar planı değişikliği işleminin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; yörede yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda Sanayi tesisleri ile askeri tesisler arasına getirilen yeşil alanın çevre ile bağdaşmadığı, kent yaşamına sosyal bir fayda da sağlamayacağı, insan ve çevre sağlığına da katkıda bulunmayacağı, otopark olarak planlanan taşınmazların ise kavşak noktasında bulunmasının trafik açısından olumsuz sonuçlar doğuracağı, bu gibi kavşak otoparklarının şehircilik ilkelerine de aykırı düştüğü, ayrıca yörede yeterli otopark planlandığı ve bu otoparkın 80 metre uzağında alt geçit bulunmasının trafik emniyeti açısından sakınca yaratacağı belirtilmiş, bu raporda yer alan açıklamalar karşısında imar planında şehircilik ilkeleri planlama esasları ve kamu yararına uygunluk görülmeyerek iptal edilmiş, bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz edilen İdare Mahkemesi kararının, dava konusu imar planının otoparkla ilgili bölümünün iptaline ilişkin kısmında 2577 sayılı Yasanın 49.maddesinin 1.fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan mahkeme kararının bu bölümünün onanmasına oybirliğiyle;
İmar planının yeşil alanla ilgili bölümüne gelince; İmar Kanununda kentsel alanlar için kişi başına asgari 7 m2 yeşil alan ayrılması zorunluluğu getirilmiştir. Sanayi yerleşmesi niteliği taşıyan yerlerde ise çevre kirlenmesi ve hava kirliliğini daha yoğun olacağına göre yeşil alanların olabildiğince fazla olması zorunluluğu açıktır. Sağlıklı bir çevre için yeşil alanların gerekli olmadığından söz edilmesi de mümkün değildir.
Dava konusu olayda da bilirkişiler çevredeki sanayi ve askeri tesislerin çevreyi kirlettiğini belirtmektedirler. Ancak bilirkişilerin çevre kirlenmesini yeşil alanların önleyemeyeceği yolundaki görüşlerini kabul etmek mümkün olmadığından beldenin kullanılış biçimi ve bu kullanış biçiminin getirdiği ihtiyaç göz önüne alınarak davacıların taşınmazlarının yeşil alan olarak belirlenmesinde şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırılık bulunmadığından, İdare Mahkemesince imar planının yeşil alanla ilgili bölümünün iptalinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyize konu kararın yeşil alanla ilgili bölümünün bozulmasına; 2577 sayılı Yasanın 49.maddesinin 2.fıkrası uyarınca işin esasının incelenmesine geçilerek bu bölüme yönelik davanın reddine dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine karar verildi.