İlçe belediye meclisinin plan değişikliği önerisi Büyükşehir belediye meclisi tarafından aynen onaylandığı anlaşıldığından, davacıların imar planı yapılması ve değişikliklerine ait esaslara dair yönetmeliğin 14. maddesinin 1. fıkrası hükmü ile 3030 sayılı Kanunun uygulanması ile ilgili Yönetmeliğin 8. maddesinin (c) bendi hükmünün iptalini istemede menfaatleri yoktur.
İstemin Özeti: 3194 sayılı İmar Kanununun 44. maddesine dayanılarak Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca çıkarılan İmar Planı Yapılması ve Değişikliklerine Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 14. maddesinin 1. fıkrası hükmü ile Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında 3030 sayılı Kanununun Uygulanması ile İlgili Yönetmeliğin 8. maddesinin ( c ) bendi hükmünün; gerek 3194 sayılı Kanunun 8. maddesinde ve diğer maddelerinde, gerekse 3030 sayılı Kanunun 6. maddesinin (A) bendinin (b) fıkrasında ve diğer maddelerinde belediyelerce yapılan veya yaptırılan nazım ve uygulama imar planlarının belediye meclislerinde onanırken veya ilçe belediyelerinin nazım plana uygun olarak hazırlayacakları tatbikat imar planlarının Büyükşehir Belediyelerince onanırken bunların değiştirilerek onaylanabileceklerine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı halde iptali istenilen yönetmelik maddelerinde belediye meclislerine ve Büyükşehir Belediyelerine planların değiştirilerek onama yetkisi tanındığı, anılan yönetmeliklerin, dayanağı olan yasalara aykırı hükümler taşıdığı öne sürülerek iptalleri isteminden ibarettir.
Bayındırlık ve İskan Bakanlığının Savunmanın Özeti: İptali istenilen imar planı yapılması esaslarını düzenleyen yönetmeliğin 14. maddesinde imar planları ifadesinin kullanıldığı, bu sözcüğün hem nazım, hem de uygulama imar planlarını kapsadığı, planların yapılması görevi ve yetkisinin Yasa ile belediyelere verildiği, planlar yapılıp onama aşamasına geldiğinde beldenin menfaatleri ve planlama ilkeleri açısından incelenerek aykırılık bulunduğu takdirde elbette değiştirilmesinin istenebileceği, bu maddenin İmar Kanununun verdiği yetkinin kullanılmasını sağlayan kurallardan bir tanesi olduğundan bahisle yasal dayanaktan yoksun davanın reddi gerektiği savunulmuştur.
İçişleri Bakanlığının Savunmanın Özeti: İptali istenilen 3030 sayılı yasaya ilişkin uygulama yönetmeliğinin 8/C maddesinin uygulamaya açıklık getirici olup, onama yetkisine sahip makamın yapılan işin hukuka uygun olup olmadığını takip ederek muhtemel bir Kanuna aykırılığı gidermek amacıyla değiştirerek onama yetkisi sağladığından Kanuna aykırılığından söz edilemeyeceğinden bahisle davanın reddi gerektiği yolundadır.
Savcı Düşüncesi: Dava, İmar Planı Yapılması ve Değişikliklerine Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 14 üncü maddesinin 1. fıkrası ile Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında 3030 sayılı Kanunun uygulanması ile ilgili yönetmeliğin 8 inci maddesinin C bendinin iptali istemiyle açılmıştır.
2709 sayılı Anayasamızın 124. maddesinde Başbakanlık, Bakanlıklar ve Kamu Tüzel Kişilerinin kendi görev alanlarını ilgilendiren Kanunlar ve Tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla Yönetmelik çıkarabilecekleri, 3194 sayılı Kanunun, planları hazırlanmasında ve yürürlüğe konulmasında uyulacak esasları gösteren 8. inci maddesinin b bendinde, nazım ve uygulama imar planlarının ilgili belediyelerce yapılacağı veya yaptırılacağı ve bu planların belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe gireceği, 3030 sayılı Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkındaki Kanunun 6 ncı maddesinin A bendinin b fıkrasında da Büyükşehir nazım imar planlarını yapmak, yaptırmak ve onaylayarak uygulamak, ilçe belediyelerinin nazım plana uygun olarak hazırlayacakları tatbikat imar planlarını onaylamak ve uygulanmasını denetlemek görevi Büyükşehir Belediyelerine ait olduğu kurala bağlanmıştır.
Ayrıca 3194 sayılı Yasanın 44. maddesinin 1/f bendinde imar planı yapımı ve imarla ilgili diğer hususlar, 3030 sayılı Yasanın 23. maddesinde de Yasanın uygulanması ile ilgili hususların bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerle belirleneceği belirtilmiştir.
Yukarıda belertilen Kanun maddelerinde görüldüğü üzere Belediyelere imar planlarını sadece onaylamak yetkisi verilmiş bulunmaktadır.
Diğer taraftan Kanunların uygulanmalarına açıklık getirmek ve uygulama esasları tespit etmek üzere çıkartılan yönetmeliklerin de Anayasa gereği Kanun ve tüzüklere aykırı bulunmamaları gerekmektedir.
Olayda ise; Dava konusu yönetmeliklerin 14 ve 8. maddelerinde, ilgili Kanun maddelerinde imar planlarını değiştirerek onaylama yetkisi verilmemesine rağmen anılan yetkiyi Belediyelere tanımak suretiyle, Kanunlara aykırı bir durum yatırılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle anılan Yönetmelik maddelerinin iptali gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince duruşma için önceden belirlenen 15.11.1988/gününde davacılar vekili Av. … ile davalı Bayındırlık ve İskan bakanlığını temsilen Hukuk Müşaviri … ile öteki davalı İçişleri Bakanlığını temsilen Hukuk Müşaviri … ‘nün geldiği görülerek Savcı A.Ş. ‘un katılmasıyla duruşma yapıldıktan ve Tetkik Hakimi açıklamaları dinlendikten sonra dosyada yer alan belgeler incelenerek işin gereği düşünüldü:
K: Dava, 3194 sayılı İmar Kanununun 44. maddesine dayanılarak Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca çıkarılan İmar Planı Yapılması ve Değişikliklerine Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 14. maddesinin 1. fıkrası hükmü ile Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında 3030 sayılı Kanunun Uygulanması ile ilgili Yönetmeliğin 8. maddesinin ( c ) bendi hükmünün davanın özeti bölümünde belirtilen nedenlerle iptalleri istemiyle açılmıştır.
İptali istenilen Yönetmelik maddelerinden İmar Planı Yapılması ve Değişikliklerine Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 14. maddesinin 1. fıkrasında aynen;
“Belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediye meclislerince aynen veya değiştirilerek onaylanıp yürürlüğe gören imar planları Belediye Başkanınca mühürlenir ve imzalanır. Mühür ve imza süresindeki gecikmeler, imar planının tatbikatını engelleyemez.”
denilmekte olup, Büyükşehir Belediyelerinin görevlerini düzenleyen 8. maddesinin ( c ) bendinde ise “İlçe Belediyelerinin nazım imar planlarına ve ( B ) fıkrası kapsamındaki esaslara uygun olarak hazırlamaları zorunlu tatbikat planlarını inceler, aynen veya değiştirerek onaylar ve uygulamalarını denetler.” hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinde iptal davası, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı, olduklarından dolayı menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacak davalar olarak tanımlanmıştır.
Olayda ise, mal sahibi ve yüklenici durumda bulunan davacıların … , … ,368 ada, 115 ve 116 parsel sayılı taşınmazlarda yapılacak inşaat için kat karşılığında aralarında anlaşma yapıldığı, ancak … belediye meclisinin 25.12.1985/günlü, 108 sayılı kararıyla imar planı değişikliği yapılarak bu taşınmazların konut alanından çıkarılıp belediye sosyal, kültürel ve hizmet tesisleri alanına ayrıldığı, anılan ilçe belediye meclisi kararının Büyükşehir belediye meclisince verilen 21.2.1986/günlü, 139 sayılı kararla aynen onandığı, ancak söz konusu meclis kararının Büyükşehir Belediye Başkanınca onanması aşamasında, belediye başkanınca bizzat “yalnız yeşil alan olması kaydıyla yapı yapılamaz” ibaresinin yazılarak kararın imzalandığı dosyanın incelenmesinden anlaşılmaktadır.
Bu durumda, dava konusu edilen yönetmelik hükümlerinden, metinleri yukarıda yer alan gerek İmar Planı Yapılması ve Değişikliklerine Ait Esaslara Dair yönetmeliğin 14. maddesinin 1. fıkrasında, gerekse 3030 sayılı Yasaya ilişkin Uygulama Yönetmeliğinin 8. maddesinin ( c ) bendinde, sadece belediye meclislerinin imar planlarını değiştirerek onama yetkileri düzenlenmiş olup, davacıların taşınmazları hakkındaki imar planı değişikliğine ilişkin ilçe belediye meclisi kararı Büyükşehir belediye meclisince aynen onandığına göre, davacıların sözü geçen yönetmelik maddelerinin iptali davası açabilmek için ön koşul niteliğindeki menfaatin ihlali koşulunun davacılar açısından gerçekleşmediği açıktır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu yönetmelik hükümlerinin davacıların herhangi bir menfaatini etkilemesi söz konusu olmadığından 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14. maddesinin 3/C bendinin yollama yaptığı aynı Yasanın 15. maddesinin 1/b bendi gereğince davanın ehliyet yönünden reddine, peşin alınan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına 15.11.1988/gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY Mal sahibi ve yüklenici olarak kat karşılığında inşaat yapmak üzere anlaşma yapan davacılara ait taşınmazlar … belediye meclisince kabul edilen imar planı değişikliği ile konut alanından çıkarılıp, belediye sosyal, kültürel ve hizmet tesisleri alanına tahsis edildiği, anılan … belediye meclisi kararının ise … Büyükşehir belediye meclisi kararıyla aynen onandığı, ancak meclis kararındaki tahsis amacına aykırı olarak büyükşehir belediye Başkanınca yeşil olan olması kaydıyla kararın imzalandığı temyiz dosyasının incelenmesinden açıkça anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, yapılan imar planlarının belediye meclisinde değiştirilerek onanması veya ilçe belediye meclisinin imar planlarına ilişkin kararlarının büyükşehir belediye meclisince değiştirilerek onanması konularında düzenlemeler getiren dava konusu yönetmeliklerde yer alan hükümlerin davacıların taşınmazı ile ilgili olaya uygulanmasına olanak bulunmadığından, davanın bu gerekçeyle reddi gerektiği oyu ile ehliyet yönünden reddine ilişkin çoğunluk kararına karşıyım.