1. Anasayfa
  2. AİHM Kararları

AİHM Ergün/Türkiye Davası Kararı


Başvuru No: 45807/99; Karar Tarihi : 13 Haziran 2006, Strazburg

OLAYLAR

I. DAVA KOŞULLARI

1995 tarihinde, Devlet Karayolları Genel Müdürlüğü, otoyol yapımı için başvurana ait olan ve Ankara’da bulunan taşınmazı kamulaştırmıştır.

Ödenen tutar üzerinde anlaşmazlık doğması üzerine başvuran, kamulaştırma bedelinin artırılması talebiyle Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurmuştur.

8 Eylül 1997 tarihli bir kararla Asliye Hukuk Mahkemesi başvuranı haklı bulmuş ve başvurana 5.990.500.000 T: L. tutarında ek tazminat ödenmesine karar vermiştir. Bu tutar, kamulaştırmanın kesinleştiği 3 Eylül 1995 tarihinden itibaren işlemek üzere yıllık %30 gecikme faiziyle birlikte başvurana ödenecektir.

Yargıtay 1 Haziran 1998 tarihinde bu kararı onamıştır. Yargıtay kararı 19 Haziran 1998 tarihinde başvurana tebliğ edilmiştir.

Gecikme faizi ile birlikte ek tazminat 26 Mayıs 1999 tarihinde başvurana ödenmiştir. Bu tarihte başvurana 14.648.535.000 T: L. tutarında ödeme yapılmıştır.

HUKUK AÇISINDAN

I. 1 NO’LU EK PROTOKOL’ÜN 1. MADDESİNİN İHLAL EDİLDİĞİ İDDİASI HAKKINDA

Başvuran, yetersiz kalan gecikme faizi nedeniyle ek kamulaştırma bedellerinin değer kaybettiğinden ve İdare’nin ek kamulaştırma bedelini ödemede gecikmesinden dolayı şikayetçi olmakta ve bu itibarla 1 No’lu Ek Protokol’ün 1. maddesine gönderme yapmaktadır.

A. Kabuledilebilirlik hakkında

Hükümet, başvuranın ileri sürülen zararın tazmin edilmesini sağlayabilecek Borçlar Kanunu’nun 105. maddesi ile tanınan başvuru yolunu kullanmadığını belirtmektedir.

AİHM, Aka davasından buna benzer bir itirazı reddettiğini hatırlatmaktadır (adıgeçen, s. 2678-2679, §§ 34-37). Bu kararından ayrılmasını gerektirecek herhangi bir neden görmemekte ve Hükümet’in itirazını reddetmektedir.

AİHM, içtihatlarından doğan kriterler ışığında (Bkz., özellikle Akkuş, adıgeçen karar) ve elindeki mevcut unsurların tümünü gözönüne alarak, başvurunun esastan incelenmesi gerektiği kanaatine varmıştır. AİHM başvuruda hiçbir kabul edilemezlik gerekçesi ile karşılaşılmadığını tespit etmiştir.

B. Esas hakkında

Hükümet, 13 Ekim 2005 tarihli ek görüşte, AİHM’den mevcut davayı Akkuş davası ile aynı şekilde değerlendirmesini talep etmektedir. Bununla ilgili olarak, Hükümet başvuranın da başvuru dilekçesinde bu karara atıfta bulunduğuna dikkat çekmektedir.

Dava koşullarının hukuki değerlendirmesini yapmakla görevli olan AİHM, başvuranın ve Hükümet’in kendisine yüklediği görevi yerine getirmekle hükümlü olmadığı kanaatindedir. Bu nedenle, AİHM, Hükümet’e gönderilen 20 Eylül 2005 tarihli yazıda da belirtildiği gibi, mevcut davanın Aka (adıgeçen) davası ile benzer yönlerinin bulunduğu kanısındadır.

AİHM daha önce bu davanınkine benzer soruları gündeme getiren başka davalar da incelemiş ve 1 No’lu Ek Protokol’ün 1. maddesinin ihlal edildiği sonucuna varmıştır (Bkz., Akkuş, adıgeçen karar, s. 1317, § 31 ve Aka, adıgeçen karar, s. 2682, §§ 50-51).

AİHM, mevcut davayı incelemiş ve Hükümet’in davayı farklı şekilde sonuçlandıracak hiçbir tespit ve delil sunmadığı kanaatine varmıştır. Ulusal mahkemelerin kararına göre kamulaştırmayı yapan İdare tarafından başvurana verilmesi gereken ek tazminatın ödenmesindeki gecikme, başvuranı, mülkünün kamulaştırılmasına ilaveten ayrı bir zarara daha sokmuştur. Sözkonusu davanın toplam fiili süresi ile ikiye katlanan bu gecikme, AİHM’yi, başvuranın genel yararın gerektirdikleri ile mülkiyet hakkına saygının korunması arasında hüküm sürmesi gereken adil dengeyi bozan alışılmışın dışında ve ölçüsüz bir yüke katlanmak zorunda kaldığı yönünde düşünmeye sevk etmektedir.

Sonuç olarak AİHM, I No’lu Ek Protokol’ün 1. maddesinin ihlal edildiğine karar vermiştir.

II. AİHS’NİN 41. MADDESİ’NİN UYGULANMASI HAKKINDA

A. Maddi ve Manevi Tazminat

Başvuran, sırasıyla 100.500 Euro ve 45.000 Euro tutarında maddi zarara uğradığını iddia etmektedir. Birincisi, Devlet borçlarına uygulanan gecikme faiz oranına, ikincisi ise yıllık enflasyon oranına dayanan hesaplama yönetimden yola çıkılarak hesaplanmıştır. Başvuran ayrıca 50.000 Euro değerinde manevi zarara uğradığını iddia etmektedir.

Hükümet bu iddiaları abartılı ve dayanaktan yoksun bulmuştur.

AİHM, Aka kararında benimsenen hesaplama yöntemini ele alarak ve ilgili ekonomik veriler ışığında, başvurana 45.000 Euro maddi tazminat ödenmesine karar vermiştir.

Manevi tazminatla ilgili olarak AİHM, mevcut dava koşullarında ihlal kararının tespitinin adil tazmin için başlı başına yeterli olduğu kanaatindedir.

B. Masraf ve harcamalar

Başvuran, AİHM nezdinde yaptığı masraf ve harcamalar için 5.750 Euro talep etmektedir.

Hükümet bu talebin desteklenmediğini belirtmektedir.

AİHM masraf ve harcamalar konusunda, AİHS’nin 41. maddesi alanında, gerçekliği, zorunluluğu ortaya konulan ve makul miktarlarda olan masraf ve harcamaların geri ödenebileceğini hatırlatmaktadır (Bkz., diğerleri arasında, Nikolava-Bulgaristan [GC], no:31195/96, § 79, CEDH 1999-II).

Her ne kadar başvuranın talepleri rakamlarla belirtilmemiş ve belgelendirilmemiş olsa da, AİHM elindeki mevcut unsurlar ve bu alandaki içtihadı uyarınca, başvurana 1.000 Euro (bin) ödenmesinin makul olduğu kanaatindedir.

C. Gecikme Faizi

AİHM, Avrupa Merkez Bankası’nın marjinal kredi kolaylıklarına uyguladığı faiz oranına üç puanlık bir artışın ekleneceğini belirtmektedir.

BU GEREKÇELERE DAYALI OLARAK AİHM OYBİRLİĞİYLE,

1. Başvurunun kabul edilebilir olduğuna;

2. 1 No’lu Ek Protokol’ün 1. maddesinin ihlal edildiğine;

3.Manevi tazminatla ilgili olarak, mevcut kararının kendisinin adil tazmin için başlı başına yeterli olduğuna;

4. a) AİHS’nin 44 § 2 maddesi gereğince kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç ay içinde, döviz kuru üzerinden Y.T: L.’ye çevrilmek üzere ve miktara yansıtılabilecek her türlü vergiden muaf tutularak, Savunmacı Hükümet tarafından başvurana:

i. maddi tazminat için 45.000 (kırk beş bin) ödenmesine;

ii.masraf ve harcamalar için 1.000 Euro (bin) ödenmesine;

b) Sözkonusu sürenin bittiği tarihten itibaren ödemenin yapılmasına kadar Hükümet tarafından, Avrupa Merkez Bankası’nın o dönem için geçerli olan faiz oranının üç puan fazlasına eşit oranda faiz uygulanmasına;

5. Adil tazmine ilişkin diğer taleplerin reddine;

karar vermiştir.

İşbu karar Fransızca olarak hazırlanmış ve AİHM’nin iç tüzüğünün 77 §§ 2 ve 3. maddesine uygun olarak 13 Haziran 2006 tarihinde yazıyla bildirilmiştir.