1. Anasayfa
  2. AİHM Kararları

AİHM Şeyhmus Yaşar ve Diğerleri/Türkiye Davası


Başvuru No : 44763/98, Karar Tarihi : 8 Kasım 2005, Strazburg

OLAYLAR

Devlet Su İşleri, 1988 yılında başvuranlara ait Çınar’da (Diyarbakır) bulunan arazinin hisselerini istimlak etmiştir.

Başvuranlar kendilerine ödenen miktarın yetersiz olduğu gerekçesiyle Çınar Asliye Hukuk Mahkemesi’ne (Mahkeme) ek bedel artırımı talebiyle başvurmuşlardır.

Mahkeme tarafından 30 Aralık 1994 tarihinde alınan karar Yargıtay tarafından bozulmuş ve İlk derece mahkemesi’ne gönderilmiştir.

Mahkeme kararı 22 Mart 1996’da incelemesinin ardından, ek bedel talebinde bulunulan 11 Haziran 1991 tarihinden itibaren hesaplanmak ve yıllık % 30 yasal faiz eklenmek üzere başvuranlara 196.278.261 TL. ek bedel ödenmesini kararlaştırmıştır.

Yargıtay 9 Aralık 1996 tarihli kararıyla bu hükmü onamıştır.

Yıllık yasal faiziyle birlikte ek istimlak bedeli başvuranlara 19 Aralık 1997 tarihinde ödenmiş, bu esnada bu miktar 556.818.000 TL.’ye yükselmiştir.

HUKUK AÇISINDAN

I. EK 1 NO’LU PROTOKOL’ÜN 1. MADDESİ’NİN İHLAL EDİLDİĞİ İDDİASI

Başvuranlar, Türkiye’deki yüksek enflasyon oranı karşısında yetersiz kalan gecikme faizi nedeniyle ek bedelin değer kaybettiğinden şikayetçi olmakta ve bu itibarla 1 No’lu Ek Protokol’ün 1. maddesine gönderme yapmaktadırlar.

A. Kabuledilebilirlik Hakkında

Başvuranlar, yalnızca Çınar Asliye Hukuk Mahkemesi’nin hükmettiği ek istimlak bedelini İdarenin geç ödediğinden değil, özellikle Mahkeme’nin vermiş olduğu karar ile sözkonusu miktarın alınması arasında geçen süre zarfında uğradıkları maddi zarardan şikayetçi olmaktadırlar. Başvuranlar, bu doğrultuda AİHM’den davayı Aka kararı ışığında incelemesini talep etmektedirler.

Hükümet, bu talebin daha önce ek istimlak bedelinin geç ödenmesi ile sınırlı bulunan önceki şikayetin kapsamını genişleteceğini savunmaktadır. Her halükarda, bu türden bir şikayetin Yargıtay’ın 9 Aralık 1996 tarihli kararının ardından altı ay içinde dile getirilmesi gerekmekteydi. 17 Haziran 1998 tarihinde yapılan başvuru bu açıdan geç yapılmıştır.

Mahkeme’ye sunulan unsurların değerlendirilmesinde, AİHM mahkemenin bu yöndeki yerleşik içtihadına göndermede bulunmakta ve geçmişte de pek çok kararda incelendiği üzere, mevcut başvurunun Bayan Akkuş’un ek kamulaştırma bedeli talebi ile altı ay kuralının dışında yaptığı ve nihai olarak sonuçlandığı sözü edilen Akkuş kararı ışığında ayrıca incelenmesini gerektirecek hiçbir özel durumu içermediğini hatırlatmaktadır.

Daha önceki olaylara dayalı başvurunun bu bölümü ile ilgili sürecin 9 Aralık 1996 tarihli Yargıtay kararı ile sona erdiğini belirtmek gerekir. Başvuru 16 Mayıs 1998 tarihinde gecikmeli olarak yapılmıştır. Sonuç itibariyle başvurunun bu kısmı kabuledilemez bulunmaktadır. AİHM, bu durumda başvuruyu yalnızca ek kamulaştırma bedelinin geç ödenmesi açısından inceleyecektir.

Hükümet başvuranların iç hukuk yollarını tüketmediğini ortaya koymaktadır: başvuranlar gecikme faizinin ötesinde maruz kaldıklarını ileri sürdükleri zararın tazmini için Borçlar Kanunu’nun 105. maddesi uyarınca tazminat davası açabilirlerdi.

AİHM, Aka kararında buna benzer şikayetin reddedildiğini hatırlatmaktadır (Bkz. sözü edilen karar, s. 2678-2679, §§ 34-37). AİHM bu sonucu farklı kılacak hiçbir gerekçe görmemekte ve Hükümetin itirazını reddetmektedir.

AİHM, içtihatlarından doğan kriterler ışığında (Bkz., özellikle Aka, adı geçen karar) ve mevcut unsurların tümünü gözönüne alarak, başvurunun bu bölümünün esastan incelenmesi gerektiği görüşündedir. Başvuruda hiçbir kabuledilemezlik gerekçesi tespit edilmemiştir.

B. Esas Hakkında

AİHM, daha önce bu davadakine benzer sorunları gündeme getiren başka davaları da incelemiş ve Ek I No’lu Protokol’ün 1. maddesi’nin ihlal edildiği sonucuna varmıştır (Bkz., Akkuş, adıgeçen karar, s. 1310, §§ 30-31 ve Aka, adıgeçen karar, s. 2682, §§ 50-51).

AİHM mevcut davayı incelemiş ve Hükümet’in davayı farklı şekilde sonuçlandıracak hiçbir tespiti ve delili sunmadığı kanaatine varmıştır. Ulusal mahkemelerin kararına göre kamulaştırmayı yapan idare tarafından başvuranlara verilmesi gereken ek tazminatın ödenmesindeki gecikme, başvuranları, mülkünün kamulaştırılmasına ilaveten ayrı bir zarara daha sokmuştur. Sözkonusu davanın toplam fiili süresi ile ikiye katlanan bu gecikme, AİHM’yi, başvuranların genel yararın gerektirdikleri ile mülkiyet hakkına saygının korunması arasında hüküm sürmesi gereken adil dengeyi bozan alışılmışın dışında ve ölçüsüz bir yüke katlanmak zorunda kaldığı yönünde düşünmeye sevk etmektedir.

Sonuç olarak, Ek I No’lu Protokol’ün 1. maddesi ihlal edilmiştir.

II. AİHS’NİN 41. MADDESİ’NİN UYGULANMASI HAKKINDA

A. Maddi ve manevi tazminat

Başvuranlar toplam 44.041 Amerikan Doları’na (USD) yükselen maddi zarara uğradıklarını ileri sürmekte ayrıca, manevi zarar için 51.000 USD talep etmektedirler.

Akkuş kararında (Bkz. sözü edilen karar, s. 1311, §§ 35-36 ve 39) kabul edilen hesaplama yöntemi ve ilgili ekonomik veriler ışığında AİHM, 2.032 Euro maddi tazminat ödenmesini kararlaştırmıştır.

Manevi tazminatla ilgili olarak AİHM, olayların mevcut koşulları dikkate alındığında ihlal kararının tespitinin adil tazmin için başlı başına yeterli olacağına itibar etmektedir.

B. Masraf ve harcamalar

Başvuranlar, iç hukukta ve AİHM yetkili organları nezdinde yapmış oldukları giderler için 6.459 USD talep etmektedirler.

Hükümet bu talebin ispat edilmediğine itibar etmektedir.

Mahkeme’ye sunulan unsurlar ve bu yöndeki yerleşik içtihat çerçevesinde AİHM, başvuranlara yapmış oldukları tüm harcamalar için toplam 1.000 Euro ödenmesine karar vermiştir.

C. Gecikme faizi

AİHM, Avrupa Merkez Bankası’nın marjinal kredi kolaylıklarına uyguladığı faiz oranına 3 puanlık bir artışın ekleneceğini belirtmektedir.

BU GEREKÇELERE DAYALI OLARAK , AİHM, OYBİRLİĞİYLE,

1. Ek kamulaştırma bedelinin geç ödenmesine ilişkin başvurunun kabuledilebilir, kalan kısmının kabuledilemez olduğuna;

2. Ek I No’lu Protokol’ün 1. maddesi’nin ihlal edildiğine;

3. Mevcut kararın başlı başına manevi tazmini oluşturduğuna;

4 a) AİHS’nin 44 § 2. maddesi gereğince kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç ay içinde, ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden Y.T: L.’ye çevrilmek ve başvuranların belirteceği bir banka hesabına yatırılmak üzere Savunmacı Hükümetin başvuranlara birliktE:

i.maddi zarar için 2.032 (iki bin otuz iki) Euro;

ii.masraf ve harcamalar için 1.000 (bin) Euro ödemesine;

iii.belirtilen miktarların her türlü vergiden muaf tutulmasına;

b) Sözkonusu sürenin bittiği tarihten itibaren ve ödemenin yapılmasına kadar, Avrupa Merkez Bankasının o dönem için geçerli faizinin üç puan fazlasına eşit oranda basit faizin uygulanmasına;

5. Adil tazmine ilişkin diğer taleplerin reddine;

KARAR VERMİŞTİR.

İşbu karar Fransızca olarak hazırlanmış ve AİHM’nin iç tüzüğünün 77 §§ 2. ve 3. maddelerine uygun olarak 8 Kasım 2005 tarihinde yazıyla bildirilmiştir.