Suat Şimşek

    • Yazılar
    • Favoriler
    • Yorumlar
    7 Haz, 2023

    Danıştay 6. Dairesi E: 1998/4967 K: 1999/4903 T: 19.10.1999

    Yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, uyuşmazlık sadece parsel bazında irdelenmiş; planın bütünü, yönü, büyüklüğü ve şekliyle, nüfus, yapılaşma biçimi, yeşil alan gereksinimi gibi temel kavramlar açısından inceleme yapılmamış olduğundan, eksik inceleme sonucu düzenlenen rapora dayalı olarak…

    7 Haz, 2023

    Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2003/1411 K: 2003/4074 T: 7.4.2003

    Dava konusu 36 parsel sayılı taşınmazdaki kayıt malikinin Suriye uyruklu mirasçılarının paylarının tespit edilmesi, bu paylar yönünden kabul kararı verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Taraflar arasında görülen davada; Davacı, suriye uyruklu sahışların her türlü emvaline…

    7 Haz, 2023

    Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2003/12488 K: 2003/13472 T: 15.12.2003

    Kayıt malikinin Suriye uyruklu mirasçılarının yanında Türk tabiiyetinde olan mirasçılarının da bulunduğu anlaşılmaktadır; Türk uyruklu kişilerin çekişmeli taşınmazdaki paylarını tasarruf etmeleri de yasaca engellenmiş değildir. Taraflar arasında görülen davada; Davacı Hazine vekili, 38 parsel sayılı taşınmazda Suriye uyruklu Derviş payının…

    7 Haz, 2023

    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/8-9 K: 2006/170 T: 12.4.2006

    Kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmazın adına tespit ve tapu kaydı oluşturulan kişinin bakanlar kurulu kararı ile Türk vatandaşlığının kaybettirilmesine karar verilmiş ise de; kayıt maliki, halen bu kişi olduğundan davada tapu malikinin yurtdışına çıktığı ve kendisinden haber alınamadığı ileri…

    7 Haz, 2023

    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/7-518 K: 1996/675 T: 9.10.1996

    Kural olarak kesin hüküm, kamu düzeni ile ilgili bulunduğundan istek olmasa bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmesi gerekli olumsuz dava koşullarındandır; bu kabulün doğal sonuç olarak da aynı taşınmaza ilişkin sonraki günlü uyuşmazlıkların önceki kesin hükme göre çözümlenmesi zorunludur.…

    7 Haz, 2023

    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1994/2-625 K: 1994/905 T: 28.12.1994

    Yabancı uyrukluların, bir Türk'e taşınmaz açısından mirasçı olabilmesi için tabiyetinde olduğu ülke ile karşılıklılık koşulunun gerçekleşmesi gereklidir. Taraflar arasındaki verasetin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Beylikova Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 4.3.1993 gün ve 1991/28-1993/22 sayılı kararın incelenmesi…

    7 Haz, 2023

    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1992/2-717 K: 1993/39 10.2.1993

    Yabancı unsurlu veraset davalarında, hak ehliyetini tespit bakımından kanuni sınırlamalar ve mütekabiliyet (ülkeler arasında karşılıklı işlem) esaslı unsurlardandır. Bu nedenle hakim yabancıların mirasçı olup olamayacaklarını resen araştırmalıdır. Yabancı devlet uyruğundaki Türk asıllılar da mirasçılık açısından yabancı statüsündedir. Taraflar arasındaki veraset…

    7 Haz, 2023

    Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2005/1217 K: 2005/5481 T: 13.6.2005

    Taşınmazın, cenaze namazlarının kılınmasına mahsus özel yer (namazgah) olduğu iddiası ileri sürülerek hazine tapusunun iptali ile köy tüzel kişiliği adına tescil istenmiştir; il mera komisyonundan bu yer hakkında ne gibi bir işlemin yapıldığı sorulmadan karar verilmiş olması yasaya aykırıdır. Davacı…

    7 Haz, 2023

    Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 2002/7861 K: 2002/7701 T: 14.11.2002

    Mahkemece sadece, meranın ıslahı için gerekli giderin hüküm altına alınması gerekirken, kal kararının infazı için saptanan bedelinde tazminat miktarına eklenmesi ve bu miktar için de faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.1.2002 gününde verilen dilekçe ile meraya…

    7 Haz, 2023

    Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2002/5796 K: 2002/7946 T: 25.11.2002

    Dava ile meraya elatmanın önlenmesi istenilmiş olup davayı tarım ve köy işleri bakanlığı açmıştır; meraya elatmanın önlenmesini isteme hakkı kural olarak, hazine ile yararlanan köy veya belediye tüzelkişiliklerine aittir. Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.5.2001 gününde verilen dilekçe ile meraya…

    7 Haz, 2023

    Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1990/7340 E: 1991/7643 T: 24.5.1991

    Yerel hukuk mahkemesinde görülmekte olan kadastro ile ilgili davada, o taşınmaza ilişkin kadastro tutanağı düzenlendiği tarih itibarıyla bu mahkemelerin görevi sona ereceğinden, dava dosyalarının kadastro mahkemesine aktarılması gerekir. Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak…

    7 Haz, 2023

    Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1991/1230 K: 1991/13826 T: 25.10.1991

    Taşınmaz mal, tapuda kayıtlı olsun veya olmasın taşınmazdan ayrılması mümkün bir kısmı veya belirli bir payı zilyetlikle kazanılabilir. Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler…

    7 Haz, 2023

    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/5-555 K: 2005/17 T: 2.2.2005

    Uygulamaya tabi tutularak davacılara pay tahsis edilen dava konusu imar parseli, imar planında lise alanı olarak ayrıldığından; davacıların taşınmazdan bağımsız yararlanma ve başka türlü kullanma olanağı kalmadığına göre; mahkemenin, kamulaştırmasız elatma koşullarının gerçekleştiği yönündeki direnme kararı yerindedir. Taraflar arasındaki "kamulaştırmasız…

    7 Haz, 2023

    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1999/1-222 K: 1999/226 T: 21.4.1999

    Medeni Kanun’un 917. maddesinden kaynaklanan davalarda uygulanacak zamanaşımı süresi tapu kaydının düzeltilmesi davasının reddine ilişkin kararın kesinleşme tarihinden başlar. Taraflar arasındaki “kayıt terkini” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; S. Asliye 2. Hukuk Mahkemesi’nce davanın reddine dair verilen 8.5.1997 gün ve…

    7 Haz, 2023

    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2002/8-161 K: 2002/301 T:10.4.2002

    Borçlar Kanununun 133/2. maddesine göre alacaklı, borçluya karşı mahkemede veya hakem önünde dava açarak ya da karşılık bir iddia ileri sürerek alacağını dermeyan ettiği takdirde zamanaşımı kesilir. Taraflar arasındaki "tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; E: Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın…

    7 Haz, 2023

    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2001/8-964 K: 2001/751 T: 24.10.2001

    Dava konusu taşınmaz, 1995 yılında yapılan ve kesinleşen orman tahdidi dışında bırakılmış olmakla orman niteliğini yitirmiş ise de; tahdidin kesinleştiği tarihe kadar orman niteliğini koruduğundan bu tarihe kadar olan zilyetliğe değer verilmesi mümkün değildir. Taraflar arasındaki "tespit-tescil" davasından dolayı yapılan…

    7 Haz, 2023

    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/8-249 K: 2005/276 T: 27.4.2005

    Taşlık kayalık yer olarak tespit dışı bırakılan taşınmazların imar ve ihya edilerek tarım arazisi haline getirildiği, eylemli zilyetliğin sürdürüldüğünü davacı tarafça ileri sürülmüş, ancak bu olgu, gereği gibi araştırılmamıştır; bu nedenle dava konusu taşınmazın başında keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve…

    7 Haz, 2023

    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1999/1–170 K: 1999/167 T: 24.3.1999

    Koruma makiliği dışında kalan makilikler 5653 sayılı kanun hükümleri gereğince orman sayılamazlarsa da nitelikleri itibariyle devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup, ancak imar ihya koşullarının gerçekleşmesi halinde özel mülkiyete konu teşkil edebilir. Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil"…

    7 Haz, 2023

    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2000/8-1264 K: 2000/1250 T:11.10.2000

    Kadastro yasasının 7/4 maddesi hükmünce itiraz üzerine tutanak düzenlenmiş ve kadastro komisyonunca hukuksal durumu belirlenerek tesbit dışı bırakmaya ilişkin bir kararının varlığı durumunda bu kararın veya kadastro mahkemesince verilen tesbit dışı bırakılma kararının kesinleşmesi tarihinden itibaren kazanma süresinin ve koşullarının…

    7 Haz, 2023

    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1995/8-933 K: 1995/1150 T: 20.12.1995

    Kadastro Kanunu ile imar - ihya gibi müesseselerde değişiklik yapıldığından, zilyet, kadastro tespitinin kesinleştiği tarihe göre on yıllık süre dolmamışsa bu süre içerisinde, dolmuşsa 3402 s. Kanun'un 46/2. maddesi uyarınca 2 yıllık ek hak düşürücü süre içerisinde yeniden dava açabilir.…

    7 Haz, 2023

    Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1988/4438 E: 1992/4360 T: 20.2.1992

    3402 s. Kanun'un 27. maddesi uyarınca kadastro hakimi, usul ve şekle ilişkin eksiklikler sebebiyle, kadastro tutanağını, kadastro müdürlüğüne iade edemez. Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu…

    Listelenecek herhangi bir yazı bulunamadı.
    Listelenecek herhangi bir yorum bulunamadı.