Suat Şimşek
İstatistikler
4812
Yazılar
0
Yorumlar
19855
Puan
Popüler Yazıları
- Tahliye Taahhütnamesi Yargıtay Kararları Aralık 11, 2022
- Ortaklığın Giderilmesi Davaları Vekâlet Ücretine İlişkin Yargıtay Kararları Ekim 16, 2022
- İhtiyaç Nedeniyle Tahliye Yargıtay Kararları Ekim 15, 2022
- İmar Kanunu 32 ve 42. Madde Yıkım ve Para Cezalarıyla İlgili Danıştay Kararları Ekim 17, 2022
- Kamulaştırma Bedelinin Tespiti Hakkında Yargıtay Kararları Ekim 15, 2022
- Yazılar
- Favoriler
- Yorumlar
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 1995/3440 K: 1995/3597 T:3.4.1995
İmar planı uygulaması gereği, bir taşınmazın diğer bir taşınmaza şuyulandırılması kararının kesinleşip kesinleşmediğinin saptanması, kesinleşmişse kesin kararın tapuya intikali için yetkililere süre verilmesi ve müşterek mülkiyet hükümlerine tabi parsel kaydının tapudan getirilerek incelemenin o parselin oluşumundaki paydaş ve pay oranları…
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2002/2123 K: 2002/3467 T: 29.4.2002
Somut olayda yapılacak iş, veraset ilamı ile mirasçıları belirlemek, mirasçı olmadığı anlaşılan kişilerin zilyetlik sürelerinin başlangıç ve sürdürülüş biçimleri ile zilyet oldukları yerleri belirlemek, lehlerine kanuni şartların gerçekleşip gerçekleşmediğini belirlemek, hak sahiplerini ve pay miktarlarını tespit etmek, keşfi izlemeye elverişli…
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2004/2818 K: 2004/3070 T:11.3.2004
Kesin hüküm olumsuz dava koşullarından olup, kesin hükmün varlığı halinde başkaca delil aranmasına da gerek yoktur; ilamlar taraflarını ve haleflerini bağlar, kesin hükmün varlığı halinde davacının medeni yasanın eski 931 yeni 1023 maddelerinin koruyuculuğundan yararlanamaz. Taraflar arasındaki tapu iptali ve…
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2004/189 K: 2004/1622 T:12.2.2004
Genel harman yerlerinin zilyetlikle iktisap edilemeyeceğinden zilyetlik süresi neye ulaşırsa ulaşsın zilyet yararına bir hak sağlamaz; hal böyle olunca mahkemece davanın reddine ve taşınmazın 3402 sayılı kanunun 16.m. uyarınca genel harman yeri olarak sınırlandırılmasına karar vermek gerekir. Kadastro sırasında 191…
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1999/1266 K: 1999/1660 T: 5.4.1999
Davacı tarafından taşınmazla ilgili olarak kadastro mahkemesine açılan ortaklığın giderilmesi niteliğindeki dava yenilik doğurucu hakka ilişkin davalardan olup genel mahkemede çözümlenmesi zorunludur; görev, kamu düzenine ilişkin olduğundan yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekir. Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava…
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2005/13254 K: 2005/13865 T:15.12.2005
Kadastro tespitinin kesinleştiği tarihte vakıf şerhinin bulunup bulunmadığı somutlaştırılmalı, yoksa tapu kaydına vakıf şerhinin ne zaman işlendiği hususu araştırılmalı, şerhin sonradan işlendiğinin anlaşılması halinde, kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile şerhin kayda işlendiği tarih arasında 10 yıllık hak düşürücü süre gerçekleşmiş…
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2006/7976 K: 2006/9085 T:4.7.2006
Kök tapu kaydı ve belgeleri getirtilip vakfiye örneği dosyaya alınmalı, sonra bu konuda uzmanlığı bulunan bilirkişi aracılığı ile vakfiye incelenmeli ve varsa tarafların bu konudaki tüm delilleri toplandıktan sonra deliller değerlendirilmeli, böylece şerhe konu vakfın sahih vakıflardan olup olmadığı saptanmalı,…
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2002/2566 K: 2002/2729 T: 21.3.2002
Dava konusu arktan gelen sudan tarlasında faydalanma ve menfaati bulunan davacının arkın açık olmasında ve faydalanmasında kişisel yararlanma hakkı bulunduğu gibi kamunun da bunda menfaati vardır. Dava dilekçesinde suya ve su yoluna vaki müdahalenin önlenmesi ile 500.000.000 lira tazminatın faiz…
Danıştay 6. Dairesi E: 2004/611 K: 2005/6095 T: 07/12/2005
İnşaat ruhsatı düzgün imar parseli oluşturulmadan verilmiş ise de, ruhsatın verilmesinde davacının hilesi kusuru bulunmadığından 4 yıl sonra doğrudan ruhsatın iptalinin hukuka aykırı olduğu davacının başvuruları üzerine yapılan işlemlerin ve yapının imar mevzuatı yönünden hukuka uygun hale gelip gelmeyeceğinin araştırılması…
Danıştay 6. Dairesi E: 2004/287 K: 2005/6605 T: 26.12.2005
Akaryakıt istasyonu yaptırmak için yapı ruhsatı verilmesi istemiyle yapılan başvurunun, plan hükümlerinin yanı sıra enerji ve tabii kaynaklar bakanlığı tarafından çıkarılan tebliğ hükümlerine de uygun olması gerektiği, tebliğdeki belediye ve mücavir alan sınırları içindeki karayolları kenarında aynı istikamette olan istasyonlar…
Danıştay 6. Dairesi E: 1998/4017 K: 1999/3968 T: 14.9.1999
Büyükşehir belediyelerinin parselasyon işlemi yapma konusunda yetkisi yoktur. Yasa ile ilçe belediyesine verilmiş yetki belediye meclisi kararı ile büyükşehir belediyesine devredilemez. İstemin Özeti: İstanbul 2.İdare Mahkemesinin 31.3.1998 günlü E: 1997/196, K: 1998/301 sayılı kararının usul Ve yasaya aykırı olduğu öne…
Danıştay 6. Dairesi E: 1998/6666 K: 1999/4018 T: 15.9.1999
İmar planına ilişkin ilçe belediye meclisi kararları büyükşehir belediye başkanı tarafından onaylandıktan sonra yürürlüğe girer veya onaylanmaz ise yeniden görüşülmek üzere ilçe belediye meclisine iade edilebilir. Büyükşehir belediye başkanı bu konularda yetkilidir. İstemin Özeti: Bursa 1.İdare Mahkemesinin 16.9.1998 günlü. E:…
Danıştay 6. Dairesi E: 1998/3559 K: 1999/4033 T: 15.9.1999
ÖZET: İmar planında kültür park olarak belirlenen mülkiyeti hazineye ait taşınmazların 3194 sayılı yasanın 11. Maddesi kapsamında değerlendirilmesi mümkün olmadığından, anılan taşınmazların belediyeye devri yolunda yapılan başvurunun cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin işlemde mevzuata aykırılık yoktur. İstemin Özeti: İstanbul 5.…
Danıştay 6. Dairesi E: 1998/3149 K: 1999/4046 T: 16.9.1999
ÖZET: İmar Yönetmeliği uyarınca parsel derinliğinin 7 metreden az olması nedeniyle parsel derinliğince inşaat izni verilmesinde hukuka aykırılık yoktur. İstemin Özeti: İstanbul 2.idare Mahkemesinin 27.2.1998 günlü. E: 1997/221 K: 1998/129 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması…
Danıştay 6. Dairesi E: 1998/4543 K: 1999/4156 T: 22.9.1999
İmar planında farklı bir amaca tahsis edilmiş yerde kalan yapının, parselasyon işlemi sırasında korunmamış olmasında ve davacıya başka bir parselden tahsis yapılmasında mevzuata aykırılık yoktur. İstemin Özeti: Manisa İdare Mahkemesinin 29.4.1998 günlü, E: 1997/248, K: 1998/184 sayılı kararının usul ve…
Danıştay 6. Dairesi E: 1998/5371 K: 1999/4190 T: 23.9.1999
Belediye hizmet alanı sosyal donatı alanı olmadığından taşınmazın imar planında belediye hizmet alanı olarak ayrılmasının bu bakımdan uygun olduğu gerekçesiyle verilen davanın reddine ilişkin kararda isabet yoktur. İstemin Özeti: Antalya 2. İdare Mahkemesince verilen 23.6.1998 günlü, E: 1997/695, K: 1998/568…
Danıştay 6. Dairesi E: 1994/4164 K: 1999/4196 T: 23.9.1999
Kamu yararını ilgilendiren genel nitelikte düzenleyici işlem olan imar planına karşı semt sakini (komşuluk) sıfatıyla menfaatin ihlal edildiğinden bahisle iptal davası açılması olanaklı ise de kişisel çıkarları ihlal eden, somut, sübjektif nitelikteki parselasyon işlemine karşı dayanılarak açılan davanın ehliyet yönünden…
Danıştay 6. Dairesi E: 1998/3692 K: 1999/4794 T: 13.10.1999
Uyuşmazlık konusu taşınmazın trafo yeri olarak kamulaştırılmasına ilişkin işlemlere başlanması ve tapu kayıtlarında bu yönde şerh bulunması karşısında, kamulaştırılan yerin tapuda davacı idare adına kayıtlı bulunmadığı gerekçesiyle kamulaştırma işleminin varlığı gözetilmeksizin sadece tapuda malik görünen kişilerin dikkate alınması suretiyle parselasyon…
Danıştay 6. Dairesi E: 1998/5030 K: 1999/4889 T: 18.10.1999
Elektrik iç tesisleri projelerinde ve tatbikatında bütünlük sağlanabilmesi açısından alçak gerilim projesinde yapılacak merkezi kompanzasyon sisteminin elektrik iç tesisler yönetmeliği kapsamına alınmamasında ve fen adamlarının gördükleri mesleki ve teknik öğrenim seviyelerine göre yetkilendirilmeleri nedeniyle kompanzasyon projesinin ve uygulamaların fen adamları…
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 1989/550 K: 1989/2682 T:18.04.1989
Dava konusu edilen ek güvence, geçici güvence niteliğinde olmayıp bir yıllık kira bedelinin peşin yatırılması amacını sağlamak için verilmiş olduğundan, ek güvencenin gelir yazılması şartnamedeki maddelere aykırı düşmektedir. Bu nedenle davanın kabulü gerekir. Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda;…
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 1988/5740 K: 1989/1272 T: 01.03.1989
Üç kez açık artırmaya çıkarılarak kiraya verilen yerle ilgili olarak istenen üçüncü artırmaya ilişkin kira farkı ve gider (masraf) davalının sorumlu olduğu ikinci artırmadaki kira farkı göz önüne alınarak belirlenmelidir. Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden…