Suat Şimşek
İstatistikler
4812
Yazılar
0
Yorumlar
19855
Puan
Popüler Yazıları
- Tahliye Taahhütnamesi Yargıtay Kararları Aralık 11, 2022
- Ortaklığın Giderilmesi Davaları Vekâlet Ücretine İlişkin Yargıtay Kararları Ekim 16, 2022
- İhtiyaç Nedeniyle Tahliye Yargıtay Kararları Ekim 15, 2022
- İmar Kanunu 32 ve 42. Madde Yıkım ve Para Cezalarıyla İlgili Danıştay Kararları Ekim 17, 2022
- Kamulaştırma Bedelinin Tespiti Hakkında Yargıtay Kararları Ekim 15, 2022
- Yazılar
- Favoriler
- Yorumlar
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1995/4191 K: 1995/5207 T: 14.9.1995
Taşınmaz üzerinde kadastro tespitinden önce oluşturulan muhdesat bulunduğu dosya kapsamı ile sabit olduğu takdirde, mahkemece muhdesat hususunda hüküm verilmesi gerekir. Taraflar arasındaki kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve…
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1995/4920 K: 1995/5284 T: 14.9.1995
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgede, kadastro tespit tarihi itibarıyla kesinleşmiş bir orman kadastrosu bulunmadığı, orman tahdit ve sınırlaması yapılmadığı takdirde, taşınmazın bulunduğu bölgenin orman sayılan yerlerden olup olmadığı, uzman orman mühendisi veya mühendisler kurulundan alınacak olan zemine uygun resmi kayıtlara ve…
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1995/4292 K: 1995/5545 T: 21.9.1995
Kadastro sırasında, taşınmaz, uygulanan tapu kaydı miktar fazlası nedeniyle davalı Hazine adına tespit edilip, tespite karşı itirazı kadastro komisyonunda reddedilen davacılar, taşınmazın tapu kayıtları kapsamında kaldığını ileri sürüp dava açtığı takdirde; mahkemece, kök tapu ve ifraz kayıtlarının kapsamı, komşu parsellere…
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1995/5310 K: 1995/13494 T: 27.11.1995
Mahkemece birden çok keşif kararı verilmiş ve davacı son keşif kararından önce bu konuyla ilgili ara kararında belirtilen keşif giderlerini de yatırmıştır. O halde, esasen mahallinde keşif için zorunlu olan işlemler mahkemece yerine getirilmediğinden, son keşifte öngörülen keşif avans farkının…
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1995/6773 K: 1995/6992 T: 27.11.1995
Tapu kaydı hukuki değerini yitirdikten sonra yapılan devir işlemi geçersiz olduğundan, bu tür bir işlemle sahip olduğu payı, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle satan davacının bedelin ödenmemesi nedeniyle açtığı davanın kabulü isabetsizdir. Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda,…
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1995/5481 K: 1995/13805 T: 1.12.1995
Taşınmaz üzerinde bulunduğu belirlenen ağaçların davacı tarafından yetiştirilmeyip, kendiliğinden yetiştiği tespit edilirse, tutanağın beyanlar hanesinde gösterilmeleri yasaya aykırılık oluşturur. Taraflar arasındaki kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle, temyiz isteğinin yasal süresinde olduğu anlaşıldı. Tetkik raporu ve…
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1996/70 K: 1996/1 T: 22.1.1996
Bir taşınmazın tapuya tescili mümkün olmadığı halde; tapuya tescil edilmesi de, kamu tüzel kişileri tarafından satılması da hukuken bir değer taşımaz. Bu gibi durumlarda, M.K: 931. maddesi de uygulanmaz. Müdahil, tespitten sonra tapu dışı satıma dayanarak davaya katıldığından, davaya bakma…
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 1995/14125 K: 1996/1120 T: 1.2.1996
Veraset ilamı verilmesi görevi sulh hukuk mahkemelerine ait olmasına rağmen, kadastroya veya kadastro ile ilgili verasete ait uyuşmazlıkları çözme görevi kadastro mahkemelerine de verilmiştir. Ancak kadastro ile ilgili bir işlem bulunmadığı takdirde, kadastro davalarına bakmaya yetkili asliye hakimi, veraset ilamına…
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1996/571 K: 1996/434 T: 1.2.1996
Sulh anlaşmasına konu edilen tüm parseller hakkında, kadastro mahkemesinde usulüne uygun olarak açılmış bir dava olmadığından, mahkemenin görevi dışında kalan parseller yönünden, sulh anlaşmasını esas alarak hüküm kurması isabetsizdir. Taraflar arasındaki kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi…
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1996/744 K: 1996/604 T: 8.2.1996
Kadastro hakimi, görevsizlikle yerel mahkemeden aktarılan dava dosyası ile kadastro tutanaklarını birleştirmeli, taraf olabilme koşulu olan askı ilanlarını yaptırıp, ilan süresi bitiminde, davaya kaldığı yerden, kanundaki usul ve esaslar dahilinde devam ederek uyuşmazlığı çözmelidir. Genel mahkemeden aktarılan davaya konu olan…
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1996/718 K: 1996/801 T: 8.2.1996
Mahkemece, dava konusu taşınmazın davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme koşulları oluştuğu gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilebilmesi için; zilyetlik tanıkları keşif yerinde dinlenmeli, dava konusu taşınmaza ait belirtmelik tutanağı ile komşu parsellere ait kadastro tutanakları getirtilmeli, kadastro…
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1996/717 K: 1996/806 T: 8.2.1996
Nizalı taşınmazın geleneksel biçimde kullanılagelen mera olup olmadığının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması gerekir. Bir taşınmazın mera olarak kabul edilebilmesi için o yerle ilgili ya mera tahsis kararı veya kaydının bulunması ya da o yerin başlangıcı bilinmeyen bir zamandan beri…
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1996/222 K: 1996/868 T: 12.2.1996
Tapu kaydı sınırında bulunan Panayut yerleri iskanen tevzi edilmiş, tapu ve vergi kayıtları davalılara ait taşınmazın malikini sınır okuyorsa ve ayrıca sınırlardaki dere ve yolun kadim olduğu saptanıyorsa, değişir sınırlı tapu kaydı, sabit sınır haline dönüşür. Taraflar arasındaki tesbite itiraz…
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 1995/12573 K: 1996/2494 T: 4.3.1996
3402 s. Kadastro Kanunu'nun 19. maddesi uyarınca, taşınmaz üzerinde, malikinden başka kişiye ait muhdesatın kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesi gerekirse de, bu kural ormanlar hakkında uygulanmaz. Orman olan taşınmazların tapu kayıtları üzerinde kısıtlayıcı herhangi bir hüküm, kişi ve kurumlar lehine hiçbir…
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1996/1059 K: 1996/1155 T: 5.3.1996
Tapuda kaydı bulunmayan taşınmazın satışı, tanık dahil her türlü delille kanıtlanabilir. Taşınmazın belirli bir payını harici satış senedi ile satın aldığını ileri süren kişi, senedi ibraz etmelidir. Taşınmaz muris adına tespit edilmiş olmasına rağmen, aleyhindeki komisyon kararı tüm mirasçılarına tebliğ…
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1995/7468 K: 1996/1178 T: 6.3.1996
Davacı Hazine dava konusu taşınmazın zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığını ileri sürdüğü takdirde, miras yolu ile gelen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı mülk edinme koşulunun gerçekleştiği yönündeki savunmasını kanıtlama yükümlülüğü davalıya düşmekte, bunun sonucu olarak da tanık, bilirkişi ve keşif vasıtasıyla gerekli…
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1996/1152 K: 1996/1261 T: 14.3.1996
Tapu kayıt sahibinin ölüm tarihi ile tespit tarihi arasında 20 yıl süre geçmiş, taşınmaz üzerinde zilyetlik çekişmesiz ve aralıksız ve malik sıfatıyla sürmüş, tapu kaydı malikin ölümünden sonra tedavül görmemiş ve bu sebeple hukuki geçerliliğini yitirmiş ise zilyetlikle iktisap şartlarının…
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1996/358 K: 1996/3155 T: 28.3.1996
Kadastro tespitlerine karşı itiraz hakkı illerde defterdarlığın, ilçelerde ise mal müdürünün görev ve yetkisinde olmasına rağmen, kadastro müdürlüğüne, kaymakam tarafından yapılan itiraz, tutanakların kesinleşmesini önlemez. Taraflar arasındaki kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle, temyiz isteğinin yasal…
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1996/1813 K: 1996/3213 T: 1.4.1996
Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup, buralardan yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Kıyı kapsamında kalan taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile kazanılamazlar. Taraflar arasındaki kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle, temyiz isteğinin kanuni süresinde…
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1996/1648 K: 1996/1806 T: 3.4.1996
Kadastro tespitinin yapıldığı tarihte, taşınmazla ilgili asliye hukuk mahkemesinde görülmekte olan dava derdest bulunduğu takdirde, malik hanesinin doldurulmuş olması hukuken değer taşımaz. Tutanağın kadastro müdürlüğüne gönderilmesi yolunda verilen ara kararı tutanağın malik hanesinin doldurulduğu anlamına gelmez. Taraflar arasındaki tesbite itiraz…
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 1996/3309 K: 1996/4038 T: 4.4.1996
Aynı kök tapudan ayrılmış (ifraz) tapu kayıtlarının uygulanmasında, öncelikle temel tapunun yöntemine uygun biçimde kapsamı belirlenmeli, daha sonra da saptanan bu kapsam içerisinde ayrılan (ifraz edilen) tapuların kapsamları belirlenmelidir. Ayırma (ifraz) işlemi, zemine uygulama olanağı bulunan bir haritaya bağlanmışsa, kapsamlarının…