Son Yazılar

Danıştay 14. Dairesi E: 2016/8884 K: 2017/4517 T: 6.7.2017

İlçe ve büyükşehir belediyesi meclis üyeleri olan davacıların riskli alan sınırları içerisinde davacılara ait taşınmaz bulunmadığı dikkate alındığında, davacılar ile mülkiyet bağı veya hukuki ilgisi bulunmadığı açık olan taşınmazların riskli alan olarak ilan edilmesinin, davacıların meşru, kişisel ve güncel menfaatini etkilemediği, dolayısıyla belediye meclis üyelerinin riskli alan ilan edilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu Kararının iptalini istemekte, meşru, kişisel ve güncel menfaat ilişkisinin bulunmadığı Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2016/8728 K: 2017/178 T: 18.1.2017

2014 yılı Kira Yardımı Kılavuzu hükümlerinden yararlanabilmek için 2015 yılı Kira Yardımı Kılavuzu yürürlüğe girene kadar (20.01.2015) geçerli bir müracaatın yapılmış olması gerekmekte olup müracaatın kabul edilmemesi veya reddi halinde ise yine dava açma süresi (30 gün) içinde dava açılması gerektiği. Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2016/8636 K: 2017/1089 T: 28.2.2017

Davaya konu satış işlemine dayanak olarak gösterilen kat malikleri kurulu kararı veya arsa payı hak sahipleri ortak kararı, 6306 sayılı Kanunun 6. maddesi ve 6306 sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliğinin 15. ve 15A maddeleri hükümleri uyarınca alınmış kararlar olup bu kararların hukuki denetiminin İdari Yargı mercilerince 6306 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılması gerektiği Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2016/8534 K: 2017/4519 T: 6.7.2017

Dava konusu riskli alan sınırları içerisinde davacıya ait taşınmazın bulunmadığı dikkate alındığında, davacı ile mülkiyet bağı veya hukuki ilgisi bulunmadığı açık olan taşınmazların riskli alan olarak ilan edilmesinin, davacının meşru, kişisel ve güncel menfaatini etkilemediği, dolayısıyla davacının riskli alan ilan edilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu Kararının iptalini istemekte, meşru, kişisel ve güncel menfaat ilişkisinin bulunmadığı Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2016/7694 K: 2017/1078 T: 28.2.2017

6306 sayılı Kanun kapsamında giderilebilmesi için hisseli maliklerin hem araziye hem de yapıya paydaş olmaları gerektiği, aksi yorumun kabulü halinde hisseli malik olunan bir arazide paydaşlardan birinin riskli yapı kapsamına alınabilecek bir yapı inşa etmek suretiyle 6306 sayılı Kanun kapsamında idari yoldan satış işlemleri başlatmak ve böylece yargısal süreci devre dışı bırakmak suretiyle ortaklardan bir veya bir kaçının mülkiyet haklarının ihlal edileceği, dolayısıyla ortaklardan yalnız birine ait olan riskli yapı esas alınarak 6306 sayılı Kanun kapsamında uygulama işlemlerine başlanılamayacağı, hissedarlar arasındaki ortaklığın izale-i şuyu davası açılmak ve yargısal süreç içerisinde giderilmesi gerektiği Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2016/7642 K: 2017/180 T: 18.1.2017

6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 6. maddesinin 9. fıkrasında ise, “bu Kanun uyarınca tesis edilen idari işlemlere karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde dava açılabilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu nedenle kira yardımı talebinin reddine ilişkin işleme karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde uyarınca dava açılabilir. Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2016/6934 K: 2017/3254 T: 3.5.2017

Riskli alan ilan edilen uyuşmazlık konusu alandaki yapıların önemli bir kısmının hasarlı olması nedeniyle 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun ek 1. maddesinde belirtilen şartların oluştuğu sonuç ve kanaatine ulaşılmış olup, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek, sağlık, eğitim ve ulaşım gibi kamu hizmetlerinin düzenli bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla, 6306 sayılı Kanunun 2. ve ek 1. maddelerine göre riskli alan ilan edilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu Kararında hukuka aykırılık bulunmadığı. Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2016/6859 K: 2017/179 T: 18.1.2017

6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 6. maddesinin 9. fıkrasında ise, “bu Kanun uyarınca tesis edilen idari işlemlere karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde dava açılabilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu nedenle kira yardımı talebinin reddine ilişkin işleme karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde uyarınca dava açılabilir. Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2016/6210 K: 2019/763 T: 31.1.2019

İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce tesis edilen satış günü verme işleminin iptali istemiyle açılan, ancak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve İstanbul Valiliği husumetiyle görüldüğü anlaşılan davada, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığının” hasım mevkiinden çıkartılması ve hasım düzeltme kararı verilerek davanın yalnızca “İstanbul Valiliği” husumetiyle görülmesi gerektiği Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2016/5532 K: 2017/5503 T: 25.10.2017

6306 sayılı Kanunda kira yardımına başvuru süresi hakkında sınırlayıcı bir hüküm bulunmaması, idarenin kamu hizmetlerini planlı, düzenli ve kesintisiz icra edebilmesi için Kanunun emredici hükümleriyle çelişmeden kamu düzenini tesis etmek ve kamu yararını sağlamak amacıyla düzenleme yapmasına engel görülmemiştir. Dolayısıyla yapının riskli olduğunun tespiti, tahliyesi ve yıkımı için geçen süreler de dikkate alındığında, “Kira yardımı başvurularının; tahliye tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde” yapılabileceğine ilişkin düzenlemenin, hukuka uygun olduğu sonucuna varılmıştır. Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2016/5122 K: 2019/730 T: 31.1.2019

İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce tesis edilen işlemin iptali istemiyle açılan, ancak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı husumetiyle görüldüğü anlaşılan davada Çevre ve Şehircilik Bakanlığının hasım mevkiinden çıkartılması ve hasım düzeltme kararı verilerek davanın yalnızca “İstanbul Valiliği” husumetiyle görülmesi gerektiği Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2016/4996 K: 2017/1097 T: 28.2.2017

Dava konusu işlemin İstanbul Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü tarafından tesis edildiği, bu kurumu temsil etmediği anlaşılan İstanbul Valiliğinin davanın tarafı olmasına yasal olanak bulunmadığı, İstanbul Valiliğinin hasım mevkiinden çıkarılarak, davanın “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı” husumetiyle görülüp karar bağlanması gerektiği Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2016/4875 K: 2017/5354 T: 18.10.2017

Dava konusu belediye meclis kararının, Bakanlıktan riskli alan tespit talebinde bulunulmasına ilişkin hazırlık işlemi, imar komisyonu raporunun ise ön hazırlık işlemi niteliğinde işlemler olduğu, doğuracağı hukuki ve fiili sonuçlar dikkate alındığında bu haliyle idari davaya konu olabilecek, icrai bir işlem niteliğinde olmadığı, kesin ve yürütülebilir nitelikte bulunmadığı Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2016/4293 K: 2017/182 T: 18.1.2017

Riskli yapı tespitine karşı açılan davada, çözümü teknik bilgiyi gerektiren uyuşmazlığın, keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması suretiyle açıklığa kavuşturularak işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, dava konusu işlemin esası incelenmeksizin, salt işlemi tesis eden heyetin uzman kişilerden oluştuğundan bahisle davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir. Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2015/11256 K: 2016/3259 T: 21.4.2016

Uyuşmazlığın 6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapı belirlenmesi yapılan ve yıkımına karar verilen davacının kiracısı olduğu yapının yıkım kararı kesinleştiğinden bahisle mal sahibi Belediye tarafından yıktırılmasının istenilmesi üzerine davacının tahliyesine ilişkin olarak 6306 sayılı Yasa ve Uygulama Yönetmeliğinin ilgili hükümleri… Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2015/11251 K: 2016/3258 T: 21.4.2016

Uyuşmazlığın 6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapı belirlenmesi yapılan ve yıkımına karar verilen davacının kiracısı olduğu yapının yıkım kararı kesinleştiğinden bahisle mal sahibi Belediye tarafından yıktırılmasının istenilmesi üzerine davacının tahliyesine ilişkin olarak 6306 sayılı Yasa ve Uygulama Yönetmeliğinin ilgili hükümleri uyarınca tesis edilen işlemden kaynaklandığı anlaşılan uyuşmazlığın görüm ve çözümünde idari yargı yeri görevli bulunmaktadır. Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2015/11249 K: 2016/3257 T: 21.4.2016

Uyuşmazlığın 6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapı belirlenmesi yapılan ve yıkımına karar verilen davacının kiracısı olduğu yapının yıkım kararı kesinleştiğinden bahisle mal sahibi Belediye tarafından yıktırılmasının istenilmesi üzerine davacının tahliyesine ilişkin olarak 6306 sayılı Yasa ve Uygulama Yönetmeliğinin ilgili hükümleri uyarınca tesis edilen işlemden kaynaklandığı anlaşılan uyuşmazlığın görüm ve çözümünde idari yargı yeri görevli bulunmaktadır. Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2015/10568 K: 2016/1792 T: 15.3.2016

6306 sayılı Kanunun yukarıda yer verilen hükümleri ile riskli yapı tespiti ve yıkımına ilişkin işlemlere karşı itiraz hakkı sadece maliklere tanınmış olup, söz konusu yapının kiracıları veya sınırlı ayni hak sahibi olanların ise bu türden bir hakka sahip olmadıkları açıktır. Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2015/9023 K: 2017/5498 T: 25.10.2017

Yasayla idarelere söz konusu yardımları yapılıp yapılmaması konusunda takdir yetkisi verilmiş ise de, idarece yardım yapılmasına karar verilmesi durumunda söz konusu kişilerin yardımdan yararlanabilmesi için Yasada belirtilen şartlar haricinde başka şartlar (ikamet etme) belirleme yetkisi tanınmamıştır. Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2015/8427 K: 2018/92 T: 24.1.2018

Davacı tarafından sadece 6306 sayılı Kanun uyarınca yapının 60 gün içinde yıkımına yönelik işlemin iptali istenilmesine rağmen, İdare Mahkemesince davacının talebi genişletilerek dava konusu edilmeyen anılan yapının riskli olduğunun tespitine ilişkin işlem hakkında da hüküm kurulması mümkün değildir. Devamını Oku