Son Yazılar

Danıştay 6. Dairesi E: 2023/9014 K: 2024/4005

775 sayılı Kanunun 18. maddesine göre yapılacak yıkımlarda encümen kararı gerekmediği ve bilgi verilmesi zorunluluğu bulunmadığı, yıkım öncesinde herhangi bir işlem tesis edilmemiş ve davacıya tebligat yapılmamış olması nedeniyle bir İdarî işlemin icrasının söz konusu olmadığı ve bu itibarla dava konusu’ yıkımın, temelinde İdarî işlem bulunmayan İdarî eylem olarak nitelendirilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından, 2577 sayılı Kanunun 13. maddesinde İdarî eylemlerden hakları ihlâl edilenlerin açabilecekleri tam yargı davaları için öngörülen bir yıllık süre geçmeden açılan davada süre aşımı bulunmamaktadır. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2023/9020 K: 2024/4011

775 sayılı Kanunun 18. maddesine göre yapılacak yıkımlarda encümen kararı gerekmediği ve bilgi verilmesi zorunluluğu bulunmadığı, yıkım öncesinde herhangi bir işlem tesis edilmemiş ve davacıya tebligat yapılmamış olması nedeniyle bir İdarî işlemin icrasının söz konusu olmadığı ve bu itibarla dava konusu’ yıkımın, temelinde İdarî işlem bulunmayan İdarî eylem olarak nitelendirilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından, 2577 sayılı Kanunun 13. maddesinde İdarî eylemlerden hakları ihlâl edilenlerin açabilecekleri tam yargı davaları için öngörülen bir yıllık süre geçmeden açılan davada süre aşımı bulunmamaktadır. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2023/9027 K: 2024/4018

775 sayılı Kanunun 18. maddesine göre yapılacak yıkımlarda encümen kararı gerekmediği ve bilgi verilmesi zorunluluğu bulunmadığı, yıkım öncesinde herhangi bir işlem tesis edilmemiş ve davacıya tebligat yapılmamış olması nedeniyle bir İdarî işlemin icrasının söz konusu olmadığı ve bu itibarla dava konusu’ yıkımın, temelinde İdarî işlem bulunmayan İdarî eylem olarak nitelendirilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından, 2577 sayılı Kanunun 13. maddesinde İdarî eylemlerden hakları ihlâl edilenlerin açabilecekleri tam yargı davaları için öngörülen bir yıllık süre geçmeden açılan davada süre aşımı bulunmamaktadır. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2023/9013 K: 2024/4004

775 sayılı Kanunun 18. maddesine göre yapılacak yıkımlarda encümen kararı gerekmediği ve bilgi verilmesi zorunluluğu bulunmadığı, yıkım öncesinde herhangi bir işlem tesis edilmemiş ve davacıya tebligat yapılmamış olması nedeniyle bir İdarî işlemin icrasının söz konusu olmadığı ve bu itibarla dava konusu’ yıkımın, temelinde İdarî işlem bulunmayan İdarî eylem olarak nitelendirilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından, 2577 sayılı Kanunun 13. maddesinde İdarî eylemlerden hakları ihlâl edilenlerin açabilecekleri tam yargı davaları için öngörülen bir yıllık süre geçmeden açılan davada süre aşımı bulunmamaktadır. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2011/8665 K: 2013/9005

İmar planında küçük sanayi sitesi alanı olarak belirlenen bir taşınmazdaki bu kullanım türünü, davacının da uygulamaya geçirebileceği göz önüne alındığında, sadece kentsel dönüşüm ve gelişim alanında kaldığından bahisle taşınmazın kamulaştırılamayacağı hakkında. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2003/1709 K: 2004/26

Parselasyon işleminin 1/1000 ölçekli uygulama imar planına dayalı olarak yapılacağı, ancak 1/1000 ölçekli uygulama işleminin dava konusu edilmemesi halinde, parselasyon işleminin 3194 sayılı imar kanununun 18. maddesi ile ilgili yönetmelik hükümleri ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planına ve parselasyon ilkelerine uygun yapılıp yapılmadığının irdelenmesi suretiyle karar verilmesi gerektiği Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2002/3435 K: 2003/7049

3194 Sayılı İmar Kanununun 42. maddesine göre cezaların şahsiliği ilkesi göz önünde tutularak yapı sahibine para cezası verilmesi gerektiğinden, projeye aykırı tadilatları yapan kişilerin belirlenmesi suretiyle karar verilmesi gerektiği hakkında Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2002/2797 K: 2003/7024

1/25.000 ölçekli plan yapma yetkisi bulunmayan büyükşehir belediye meclisince yapılan planın esas alınması suretiyle bu planı yapma konusunda yetkili olan Bayındırlık ve iskan Bakanlığınca 1/25.000 ölçekli planda değişiklik yapılamayacağı Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2002/3416 K: 2003/6771

2981 sayılı Yasa uyarınca 1984 yılında başvuran davacının bugüne kadar konut sahibi olmadığı, söz konusu temelin de yapılan tespitlerde yıkılmış-düzensiz olduğu, dolayısıyla davacının konut sahibi olma yönünde ilgili yasa ve yönetmelikte öngörülen işlemleri yerine getirmediği, bu durumda tapu tahsis belgesinin iptaline ilişkin işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı hakkında. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2002/2164 K: 2003/5645

Anayasa Mahkemesi kararı ile 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesinin 5. fıkrasının iptal edilmiş olması nedeniyle, bu madde uyarınca davalara bakan sulh ceza mahkemelerinin görevlen ve söz konusu mahkemelerce verilen kararların hukuken kesin olduğu yolundaki hüküm de kaldırıldığından, davanın süreaşımı nedeniyle reddi yolundaki kararda isabet bulunmadığı hakkında Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2002/2922 K: 2003/5324 T: 03/11/2003

Davacılara ait taşınmazlar yapı yapılamayacak olan kıyı ve sahil şeridinin ilk 50 metrelik bölümünde kaldığından ve parselasyon paftasında da buradaki taşınmazlar park olarak gösterildiğinden eski yerinin daha değerli olmasının mümkün olmadığı ve bulunduğu yer dışında imar parseli verilmesinin mevzuata uygun Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2002/2857 K: 2003/5230

Arkeolojik sit alanı olarak ilan edilmiş bir alanda 2863 sayılı Yasa’da öngörülen ilke ve kuralların geçerli olduğu, bu nitelikteki alanlarda 2981 sayılı Yasa uyarınca ıslah imar planı, parselasyon ve buna benzer gibi uygulamalar yapılamayacağı hakkında. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2002/2368 K: 2003/5127

Bir bölgede yapılan parselasyon işleminin mahkemece iptal edilmesi halinde, düzenlemenin yapıldığı bölgede kadastral mülkiyete dönüş sağlanmış olacağından, yeni yapılan düzenlemenin kadastral durum dikkate alınmak suretiyle yapılması gerekirken, iptal edilen düzenlemede yer alan parseller üzerinden yapılan düzenlemede mevzuata uyarlık bulunmadığı hakkında Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2003/2013 K: 2003/5112

Davacının taşınmazından imar yolu geçirilmesine ilişkin uygulama imar planı değişikliği işleminin iptali istemiyle açılan davanın, imar yolunun güzergahının belirlenmesi sırasında yolun devamlılığı ve diğer yollarla bağlantısının göz önünde bulundurulması ve üst ölçekli plana uygunluğunun da araştırılması suretiyle karara bağlanması gerektiği hakkında. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2002/1915 K: 2003/4413 T: 22.9.2003

3194 sayılı Yasanın 5. maddesinde, mücavir alan; imar mevzuatı bakımından belediyelerin kontrolü ve sorumluluğu altına verilmiş olan alanlar şeklinde tanımlanmıştır. Belediyelerin mücavir alanları belirlenirken belediyelerin olası gelişme alanlarını denetim ve kontrol altında tutmak, bu bölgelerde imar mevzuatı açısından ortaya çıkabilecek sorunlara önlem almak, planlama ve altyapı hizmetleri gibi belediye hizmetlerinin gerçekleştirilmesi amaçlanmaktadır. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2002/946 K: 2003/4410

1/50000 ve 1/25000 ölçekli planlarda üniversite alanı olarak belirlenen taşınmazlarda yapılan kamu binası niteliğindeki vakıf üniversitesine ait binaların yıktırılmasına ilişkin belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılan davada, 1/50000 ve 1/25000 ölçekli planlarına uygun olarak hazırlanan 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar… Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2002/1715 K: 2003/4409

Davacının yapısına enkaz bedeli yerine bina bedeli ödenmesi gerektiği iddiası dikkate alındığında, bulunduğu yerde korunamayan gecekonduya enkaz bedeli ödenerek kamulaştırılması yolundaki işlemin iptali istemiyle açılan davanın görüm ve çözümünün, enkaz bedeli ödenmesinin bir idari işlem olan belediye encümeni kararına ve yapıya bina ya da enkaz bedeli mi ödeneceği konusuna dayandığından idari yargının görev alanına girdiği hakkında Devamını Oku