Son Yazılar

Danıştay 6. Dairesi E: 1989/1352 K: 1990/1920 T: 25.10.1990

Parselasyon planına ilan süresi içerisinde itirazda bulunulması nedeniyle bu itirazın reddine ilişkin işlemin tebliğ tarihi itibariyle parselasyon işleminin kesinleşmesi söz konusu olduğundan, mahkemece 3194 sayılı İmar Kanununun bu konudaki özel hükmü göz önünde bulundurulmaksızın 2577 sayılı İYUK’nun 11.maddesine göre davanın süre yönünden reddinde isabet görülmediği hk.< Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2005/392 K: 2006/851 T: 07.03.2006

İmar Kanununun 18.maddesi uyarınca yapılacak arazi ve arsa düzenlemesi ile ilgili esaslar hakkında yönetmeliğin 5. maddesi uyarınca parselasyon işlemlerini yapma yetkisi bulunan belediye encümenine tesis edilen işleme yapılan itirazın yine belediye encümeninde görüşülerek karara bağlanması gerekirken belediye başkanlığı işlemiyle reddedilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı hk. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1996/4650 K. 1996/5328 T. 26.11.1996

ÖZET: Anayasanın 125. maddesinde, idari işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin yazılı bildirim tarihinden başlayacağı bağlanmış, 2577 sayılı yasanın 7/2. maddesinde de buna koşut hüküm öngörülmüştür. Danıştay İçtihatları Birleşme Kurulunun parselasyon planlarına karşı açılacak davalara ilişkin 12.02.1970 tarih, 1969/2 E., 1970/1 K. sayılı İçtihadı birleşme kararında da ilan tarihinin dava açma süresinin başlangıcı olarak kabul edilemeyeceği belirtilmiştir. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1990/5 K. 1991/2101 T. 22.10.1991

ÖZET: Parselasyon işlemi nedeniyle düzenleme sınırı içerisindeki kamu alanlarının karşılanması amacıyla %35’e kadar düzenleme ortaklık payı alınabileceğinden, belediyece böyle bir hesaplama yapılmaksızın %35 pay alınmak suretiyle belediye adına imar parselleri oluşturulmasında isabet yoktur. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2005/1684 K: 2007/3246 T: 4.6.2007

Özeti: Parselasyon işleminin 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca yapılması gerektiğinden, tapu senedi ile kadastro yüzölçümleri arasındaki farklılık olduğu ve tapu kayıtlarının esas alınarak parselasyon işlemi yapılamayacağı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptal edilmesinde, hukuka uyarlık bulunmadığı hakkında. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2002/5617 K. 2004/1412 T. 10.3.2004

ÖZET: Parselasyon gibi mülkiyete ilişkin işlemlerde, düzenleme sahasına dahil edilmiş bulunan parsellerin tek tek belirtilmesi gerekir. Olayda ise, bu husus göz ardı edilerek sadece birkaç ada ve parsel isminin belirtilmesi suretiyle “vs.” ibaresi kullanıldığından ve davacılara ait taşınmazların parsel numaraları… Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1989/2266 K:1990/1426  T: 25.06.1990

Parselasyon planına konu yerdeki kamu alanlarının tüm parsellerden eşit şekilde alınacak paylarla oluşturulması gerektiğinden, düzenleme işleminin sadece bir parsel malikine daha fazla müstakil parsel tahsisinin mümkün olup olmadığı noktasından incelenmesinde isabet görülmediği hk Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2004/8073, K: 2007/1098

Parselasyon işleminin yargı kararı ile iptali sonucunda iptal kararının gereğinin yerine getirilmesinin ilk koşulunun, ilgilisi açısından parselasyon öncesi hukuki duruma yeniden gelinmesinin sağlanması olduğu, bu itibarla davalı idarece ileri sürülen hususların iptal gerekçeleri çerçevesinde irdelenmesi ve yargı kararının uygulanıp uygulanmadığı hakkında bir karar verilmesi gerektiği hakkında. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2012/7321, K: 2013/6519

Özeti: Uyuşmazlığa konu taşınmazın tarım arazisi olduğu ve gerekli izinlerin alınmadan imara açıldığı, bu durumun açıkça kanuna aykırı olduğunun ileri sürülmesi karşısında; imar planının dava konusu edilmemiş olmasının, dava konusu parselasyon işleminin yargısal denetiminin yapılmasına hukuki engel oluşturmayacağı hakkında. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2005/1084 K: 2007/2323 T: 27.4.2007

 Özeti: Dava konusu ruhsatsız inşaatın davacı tarafından yapıldığı açık olduğundan, anılan inşaatın davacının mülkiyetinden çıkmış olmasının, yapıyı yapan davacıya para cezası verilmesine engel teşkil etmeyeceği hakkında. 3194 sayılı İmar Kanununun 42.maddesinin birinci fıkrasında, ruhsat alınmadan veya ruhsat veya eklerine veya… Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2002/2166 K: 2003/5294 T. 31.10.2003

ÖZET: Davacının kendi taşınmazı üzerinde inşaat yaptırmak amacıyla müteahhit ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığı, ancak müteahhidin ruhsat almadan inşaata başlaması üzerine, tespit tarihinden önce noter aracılığıyla ruhsatsız yapı yapmaması için müteahhidi uyardığı, bu nedenle yapının ruhsatsız yapılmasında davacının sorumluluğunun… Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2002/6535 K: 2004/934 T. 20.2.2004

ÖZET: İmar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapı nedeniyle ayrı tespitlere dayalı olarak ve her seferinde tespit edilen yeni aykırılıklar için birden çok kez imar para cezası verilebileceği hakkında. TÜRK MİLLETİ ADINA, Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince gereği görüşüldü: KARAR : Dava, …… Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2003/5266 K: 2004/120 T. 14.1.2004

ÖZET: 3194 sayılı Yasanın 40. maddesi ile getirilen düzenleme; enkaz veya birikintilerin, gürültü ve dumana neden olan tesislerin, hususi mecra, lağım, çukur, kuyu, mağara ve bunların benzerlerinin umumun sağlık ve selametini ihlal edenlerini veya şehircilik, estetik veya trafik bakımından sakıncalı… Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2004/4776 K: 2006/659 T: 20.2.2006

Özeti: 3194 sayılı Yasının 42.maddesi uyarınca tek bir yapı için yalnızca bir para cezası verilmesi gerekirken her bir parsel yönünden ayrı ayrı para cezası verilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı hakkında. TÜRK MİLLETİ ADINA, Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince gereği görüşüldü: Dava, İstanbul, Tuzla… Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2003/84 K: 2004/2843 T. 5.5.2004

ÖZET: 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinde geçen “yapı” terimi parseli değil yapıyı ifade etmektedir. Bu nedenle tek parsel üzerine bile olsa farklı bloklardaki ruhsat eki projeye aykırılıklar ayrı ayrı değerlendirilerek para cezası verilebilir. Bu durumda, idarece daha önce C1 blok için… Devamını Oku