Son Yazılar

Danıştay 6. Dairesi E: 1989/2043 K: 1989/2436 T: 11.12.1989

2981 sayılı Yasaya göre yapı sahiplerinin en geç 7 Aralık 1986 tarihine kadar ilgili idarelere başvurabilecekleri, tesbit ve değerlendirme dosyalarının yeminli özel teknik bürolara en geç 7 Eylül 1987 tarihine kadar tamamlamaları gerektiği ilgili idarelerin de en geç 7 Aralık 1987 tarihine kadar işlemleri sonuçlandırmak zorunda olduklarından, bu tarihten sonra idarelerin re”sen tesbit ve değerlendirme yapamıyacakları ve 7 Aralık 1987 tarihinden sonra ruhsatsız ve ruhsat ve eklerine aykırı biçimde yapıldığı tutanakla saptanan yapılar konusunda artık 2981 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanamıyacağı Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1986/804 K: 1987/184 T: 19.02.1987

Hisseli taşınmazın, ortaklığın giderilmesi davası sonucunda üzerindeki gecekondu ile birlikte belediyece satın alınarak belediye adına tescil edilmesi üzerine, daha sonra belediyece kamulaştırma bedeli karşılığında üçüncü bir kişiye takas edilmesinde ve bedeli ödenmiş gecekondunun 2981 sayılı Yasada öngörülen anlamda gecekondu sayılması mümkün olmadığından, 2981 sayılı Kanun uyarınca tahsis yapılmaması işleminde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1989/3030 K: 1989/2563 T: 13.12.1989

12.6.1986 tarihinde yapılan tesbitte zemin katın yapımına başlandığı 13.10.1987 tarihinde yapılan tesbitte de zemin katın tamamlandığı ve 1. katın kolonlarının kısmen döküldüğü belirlendiğinden, 1. katın 10.11.1985 tarihinden sonra inşaasına başlandığı açık olduğundan, yapının tümden 2981 sayılı yasa kapsamında görülerek yıkma kararının mahkemece iptaline karar verilmesinde isabet görülmediği hk. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1987/1672 K: 1989/87 T: 18.01.1989

2981 sayılı Yasa kapsamında kaldığı yargı kararı ile saptanan ilave yapının, eskiden verilmiş yıkma kararına dayanılarak yıktırılması konusunda işlem tesisinde isabet bulunmadığı, imar Affının yapı yapanlar yerine yapıları esas aldığından vakfın inşaat yapma yetkisinin olmadığı yolundaki davalı idare savına da itibar etmenin yerinde olmadığı Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2003/685 K: 2004/3717 T: 11.06.2004

Henüz tapuya dönüşmemiş tapu tahsis belgesi ile tasarruf edilen ve barınma amaçlı kullanılması gereken gecekondunun, yasanın öngördüğü amaçlara aykırı olarak yıkıldığının belirlenmesi üzerine, tapu verilmesi isteminin reddedilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı hakkında. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2004/3883 K: 2005/971 T: 18.02.2005

Mera olarak tescil edilen ve İmar affı başvurusu tarihi itibariyle devletin hüküm ve tasarrufu altında bu niteliğini koruyan uyuşmazlık konusu taşınmaz, 2981 sayılı Yasa kapsamında üzerindeki gecekonduların aftan yararlanabileceği taşınmazlar arasında yer almadığından, anılan taşınmazın belediyeye devredilemeyeceğine ilişkin işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı hakkında. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2005/6271 K: 2006/2001 T: 14.04.2006

İmar affı başvurusu tarihi itibariyle 3. şahıslar ile belediye arasında hisseli durumda olan bir taşınmazın 2981 sayılı Yasa’nın 10/a maddesinde belirtilen belediyeye ait müstakil arazi kapsamında kabul edilmesi mümkün olmadığından, belirtilen nitelikteki taşınmaz üzerinde bulunan gecekondu nedeniyle tapu tahsis belgesi hak sahibi olunamayacağı dolayısıyla tapu verilmesi isteminin reddine ilişkin işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı hakkında. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2006/2392, K: 2006/5255 T: 14.11.2006

Davacının henüz tapuya dönüşmemiş tapu tahsis belgesi ile tasarruf edilen gecekondudan hareketle ve onun dışında da herhangi bir farklı iptal nedeni ileri sürülmeksizin, dava konusu nazım imar planının iptalini istediği anlaşıldığından; dava konusu işlem davacının güncel, kişisel, meşru bir menfaati ihlal etmediği, davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerektiği hakkında. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2016/10738, K: 2017/414 T: 25.01.2017

İmar planı değişikliği ile ilgili olarak 2981 sayılı Kanun uyarınca bu belgeye sahip olan davacıların kişisel menfaatinin etkilendiği açık olduğundan dava açmakta kişisel, meşru ve güncel bir menfaatinin bulunduğu, tapu tahsis belgesi olmaksızın fiili kullanıma dayalı olarak dava konusu işlemin iptalini isteyen davacılar açısından ise hak sahipliğinden söz edilemeyeceği. Devamını Oku