Danıştay 9. Dairesi E: 1999/4900 K: 2000/4047 T: 19.12.2000
Dava konusu yol katılım payı 3194 sayılı Kanunun 23. maddesi uyarınca istenmiş bulunduğundan uyuşmazlığın idare mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir. Devamını Oku
Dava konusu yol katılım payı 3194 sayılı Kanunun 23. maddesi uyarınca istenmiş bulunduğundan uyuşmazlığın idare mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir. Devamını Oku
Şuyulandırma işleminin imar Kanununun 18. maddesi uyarınca belediyenin isteğe bağlı olmaksızın yapmaya zorunlu bulunduğu asli görevi olması ve tapu harcı ismi altında herhangi bir bedel talep etmenin dayanağının bulunmaması karşısında tapu tahsis ücreti istenmesine ilişkin işlemde isabet yoktur. Devamını Oku
Gerek inşaata başlamadan önce gerek sonra inşaat nedeniyle alınması gereken bedeller mevzuat gereği harç olarak alındığından, belediyelerin ücret adı altında ayrıca bir bedel istemesi yasaya aykırı olduğu hakkında. Devamını Oku
Gecekondu Kanunun uygulandığı yerlerde Bayındırlık ve İskan Bakanlığının 3194 sayılı imar Kanunun 9. maddesi uyarınca resen plan değişikliği yapma yetkisinin bulunduğu. Devamını Oku
Zemin ve yol, kanal açma izni verilmesi ve yapım ve yıkım artığı malzeme ile toprak kazısının taşınması için belediyelere yer gösterilmesi halinde toprak hafriyat harcı tarhiyatı yapılabileceği Devamını Oku
Dava konusu tapu harcının, riskli yapı niteliği taşıyan taşınmazların yıkılarak 6306 sayılı Kanun kapsamında yeniden inşası sonrasında oluşan bağımsız bölümün ilk satışına ilişkin olduğu, kentsel dönüşüm uygulamasının, 6306 sayılı Kanun’un amacını gerçekleştirmeye yönelik olduğu, uygulama sonrasında inşa edilen konutların üçüncü kişilere ilk satış işlemlerinin de bu Kanun kapsamında değerlendirilmesi suretiyle, anılan Kanun’un 7. maddesinin 9. fıkrası uyarınca vergi ve harçtan istisna olduğu Devamını Oku
Tapu kaydında “riskli yapı” şerhi bulunan gayrimenkulün yeniden inşası sonrasında arsa sahiplerinden olan davacı şirket tarafından kendisine düşen muhtelif bağımsız bölümlerin 3.kişilere satış işlemlerinin 10/12/2018 tarihinden sonra yapılmış olduğu ve davacının söz konusu taşınmazları inşa eden müteahhit değil arsa sahibi olduğu anlaşıldığından ilgili mevzuat uyarınca arsa sahibi olan davacı tarafından yapılan satışların 6306 sayılı Kanun kapsamında tapu harcından istisna tutulması mümkün olmadığı Devamını Oku
Haksız tahsil edilen verginin davacıya iadesine karar verilmesi durumunda, tahsilat tarihi ile tutarın fiilen iadesi arasında geçen süre için paranın kullanımından mahrum kalmaktan kaynaklanan bir zararın söz konusu olduğu, bu zararın idare tarafından giderilmesinin hukuk devletinin bir gereği olduğu, fazladan tahsil edilen verginin iadesinde mükelleflerin mülkiyetinde bulunan ekonomik değerlerden mahrum kaldığı dönemde genel yarar ve kişi yararı arasındaki dengenin korunması için haksız tahsil edilen verginin ödeme tarihinden itibaren tecil faiziyle birlikte iadesi gerektiği Devamını Oku
6306 sayılı Kanun kapsamında inşa edilen bağımsız bölümlerin hak sahibi malikler tarafından üçüncü kişilere ilk satış işlemlerinin istisna kapsamında bulunmadığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nın iştiraki olan (%49,34 hissesi Toplu Konut İdaresi Başkanlığına ait) davacı EKGYO A.Ş. tarafından gerçekleştirilen ilk satış işlemlerine ilişkin tahakkuk eden tapu harcının Kanun’un açık lafzı ve gerekçesi karşısında istisna hükümleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği Devamını Oku
Dava konusu bağımsız bölümlerin bulunduğu taşınmazın 6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapı olarak tespit edilmiş olduğunun anlaşıldığı, bu durumda, söz konusu bağımsız bölüm satışlarının anılan Kanun gereğince harçtan istisna olmasına rağmen, davacı adına tapu harcı tahakkuk ettirilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı, haksız yere tahsil edilen tutarın Danıştay’ın yerleşik hale gelen içtihatlarıyla kabul edilen ve bu husustaki genel hükümleri içeren 3095 sayılı Kanun’da öngörülen oranda faiz uygulanarak iadesi gerektiği Devamını Oku
Olayda, 6306 sayılı Kanun kapsamında yıkılarak yeniden inşa edilen bağımsız bölümlerin davacı tarafından satıldığı, tapu işlemlerinde “devir eden” konumunda bulunduğu ve tapu harcının mükellefi olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu tapu harcının, dava dışı kişilerce ödenmiş olması ve tahsil alındılarında bu kişilerin isminin yazılması tapu harcının mükellefini değiştirmeyecektir. Devamını Oku
6306 sayılı Kanun kapsamında yapılacak devir ve tesciller için vergi ve harç istisnasının hangi durumlarda uygulanması gerektiğinin ise Kanunda yapılan ve 10/12/2018 tarihinden itibaren geçerli olan değişiklik öncesi ve sonrası dönemler için ayrı ayrı incelenmesi gerektiği Devamını Oku
6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapı niteliği bulunan taşınmazlarla ilgili olarak devam eden inşaat projesine ilişkin ödenmesi istenilen harçlardan muafiyetin devam ettirilmesi talebiyle yapılan başvurunun reddine dair işlemin iptali istemiyle açılan davada bölge idare mahkemesince verilen kararın temyiz edilemeyeceği Devamını Oku
Davacı şirket tarafından üstlenilen yapım işine ilişkin alanın rezerv alan ilan edilmesi ve söz konusu alanda yapılan işin, 6306 sayılı Kanun’un amacına uygun olarak güvenli yaşam alanları oluşturmak maksadıyla yapılması ve 6306 sayılı Kanun’un 7/9.maddesi uyarınca Kanun kapsamında yapılacak olan işlem, sözleşme, devir ve tesciller ile uygulamaların damga vergisinden müstesna olduğu Devamını Oku
6306 sayılı Kanun uyarınca yapılacak devir ve tescillerin vergi ve harçtan müstesna olduğu, vergiden istisna olan işlemlerden vergi alınmasının ise mevzuda hata olduğu ve dava konusu taşınmazların satışına ilişkin ödenen tapu harcının istisna kapsamında değerlendirilmesi halinde olayda vergi hatası bulunduğunun da kabulü gerektiği Devamını Oku
Tapu harcının riskli yapı niteliği taşıyan taşınmazların yıkılarak 6306 sayılı Kanun kapsamında yeniden inşası sonrasında oluşan bağımsız bölümlerin ilk satışına ilişkin olduğu, kentsel dönüşüm uygulamasının 6306 sayılı Kanunun amacını gerçekleştirmeye yönelik olduğu, uygulama sonrasında inşa edilen konutların üçüncü kişilere ilk… Devamını Oku
Tahsil alındısında mükellef ve ödemeyi yapan kısımlarında davacı şirketin ismi yer almıyor ise de satışını gerçekleştirdiği taşınmazlar açısından tapu harcı mükellefi olan ve adına düzeltme-şikayet başvurusunda bulunmak suretiyle işlem tesis ettirdikten sonra bu işleme karşı dava açma ehliyeti bulunduğu Devamını Oku
Uyuşmazlıkta, her ne kadar tahsil alındısında mükellef ve ödemeyi yapan kısımlarında davacı şirketin ismi yer almıyor ise de, dosyada yer alan tapu senetlerinden bağımsız bölümün satış işleminde davacı şirketin devir eden olduğu, uyuşmazlıkta tahsil alındısında davacının isminin yer almamasının bağımsız bölümün satış işleminde devir eden durumunda olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir. Dolayısıyla, olayda subjektif ehliyet koşulu (menfaat ihlali) gerçekleşmiş bulunmaktadır. Devamını Oku
6306 sayılı Kanun kapsamında ödenen harç ile ilgili olarak yapılan düzeltme başvurusunun reddine işleme karşı açılan davada, Vergi Mahkemesinin dava dilekçesinin Gelir İdaresi Başkanlığına tevdiine kararından sonra şikayet mercii tarafından cevap verilmeyerek zımni ret işlemi gerçekleştiği ve bu işleme karşı başvurulabilecek kanun yolları ve mercilerinin neler olduğu ve başvuru sürelerinin belirtilmediği anlaşıldığından, yasal süresi içerisinde dava açıldığının kabul edilmesi ve işin esasının incelenmesi gerektiği. Devamını Oku
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 39.maddesi gereğince kesinleşen kamulaştırma bedelinin emlak vergisi değerinden fazla olması halinde aradaki fark üzerinden genel beyan döneminden başlamak üzere ikmalen kusur cezalı emlak vergisi salınabileceği. Devamını Oku
Kamulaştırma Kanununun 8. maddesi uyarınca satın alma yolu ile yapılan kamulaştırmalarda da, anılan kanunun 29.maddesi gereğince tapu harcının idarece ödeneceği. Devamını Oku