Son Yazılar

Danıştay İDDK E: 2008/11 K: 2009/3108 

Deprem sonucu bir bölgedeki binalarda oluşan tüm zararların idarenin tazmin sorumluluğu altında bulunmasının mümkün olmadığı, olayda, davalı idarenin zararı ağırlaştırıcı bir işlem ve eyleminin bulunmadığı, inşaat sahiplerinin eyleminin sonucunda zararda artış meydana geldiği anlaşıldığından, idarece tazmini gereken maddi ve manevi bir zararın bulunmadığı hakkında. Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 1999/240 K: 2000/1165

Düzenleyici işlemin iptalini isteyen tarafın aynı istemle açılmış olan başka bir dava sonucu verilen iptal kararının gerekçelerini öğrenme hakkı olduğu açık olup bunu sağlamak için aynı düzenleyici işleme karşı açılan davalardan birinde verilen iptal kararının gerekçesinin, karar verilmesine yer olmadığı karan ile diğerlerinde de yer almasının uygun görüldüğü Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 1993/2945 K: 1994/1389 T: 14.4.1994

Dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede koruma amaçlı imar planı yapılmış ve eski plan kararları geçersiz kalmıştır. Yeni plan ile yeni koşullar getirildiğinden, konunun koruma amaçlı imar planı koşulları çerçevesinde incelenip, karara bağlanması gerekir. Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 1994/457 K: 1995/717 T: 13.10.1995

Müşterek malikler, taşınmazın aynına ilişkin önemli tasarruflarda birlikte hareket etmek zorundadırlar. Bu itibarla; müşterek mülkiyete tabi olan bir taşınmazda, İmar Kanunu uyarınca ifraz ve tevhit işlemleri yapılabilmesi için tüm maliklerin birlikte başvurması gerekir. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1992/1621 K: 1993/491 T: 16/02/1993

Davacıya yapılan bildirimde yapısını 15 gün içerisinde yasal hale getirilmesi istenilmiş ve bu sürenin dolması üzerine de yıkım kararı verilmiş ise de davacının dava sonuna kadar ruhsat başvurusunda bulunmadığı anlaşıldığından, verilen yıkma kararında bu bakımdan isabetsizlik görülmediği Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1991/2278 K: 1992/3890 T: 26/10/1992

Davacının paydaşı olduğu taşınmazların ıslah imar planı uygulamasına tabi tutulmasına ilişkin işlemin iptali yolundaki idare mahkemesi kararının; davalı idarece davacının 1997 m2 yerinin özel parselasyon planına göre yol olması ve uzun zamandır bu amaçla kullanılması nedeniyle 2981 sayılı kanununun 3290 sayılı kanunun değişik 10/b maddesi uyarınca resen tapudan terkin edildiği öne sürülmekte ise de, dava dosyasının incelenmesinden olayda sözü edilen yasanın 10/c maddesinin uygulandığı, (b) fıkrasının uygulanabilme koşullarının bulunmadığı anlaşıldığından düzenleme ortaklık payının tüm paydaşlardan aynı oranda alınması gerekirken davacının % 91,6 diğer paydaşlardan % 9 oranında alınmasında mevzuata uyarlık görülmediği gerekçesiyle onanması Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1992/422 K: 1992/3823 T: 22/10/1992

Evvelce kamulaştırılarak mülkiyetlerinden çıkan taşınmazla ilgili imar planı değişikliğinin, belde sakini olarak beldenin ve beldede yaşayanların olumsuz etkileneceği yolunda bir iddia ileri sürmeyen davacıların bu plan değişikliğine karşı dava açma ehliyetleri bulunmadığı nedeniyle işin esası konusunda karar veren mahkeme kararında… Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 1992/356 K: 1992/215 T: 27/11/1992

Dava konusu taşınmazı da kapsayan alanın yeşil alana ayrılmasına dair 1/1000 ölçekli haliç düzenleme alanı imar planının salt uygulamaya yönelik ayrıntı içermediği nedeniyle iptal edilmesinde, yeşil alan uygulamasıyla kamuya açık olan haline gelecek bu yerde yol, oto park, gezi yolu, v.s. gibi ayrıntıların davalı idare tarafından yerine getirileceği göz önüne alındığında, mevzuata uygunluk bulunmadığı, dava konusu alanın “sit” alanı olarak ilan edilmiş olmasının, imar planının iptal edilmesine gerekçe oluşturmayacağı Devamını Oku

Danıştay VDDK E: 2022/2 K: 2022/7 T: 18.5.2022

Dönüşüm uygulamaları sonrasında inşa edilen yeni yapıların hak sahibi maliklerle müteahhitler tarafından üçüncü kişilere satışında harç istisnası uygulanması gerekmektedir. Ancak 6306 sayılı Kanun’un 7. maddesinin (9) numaralı fıkrasında 10/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 7153 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle harç istisnasının sınırları sözleşmenin tarafları yönünden daraltılmış olup harç istisnasına ilişkin olarak yukarıda varılan sonucun Kanun değişikliğinin yürürlüğe girdiği tarihten önceki tarihli satış sözleşmeleri açısından geçerli olduğunun kabulü gerekeceği açıktır. Devamını Oku

Danıştay VDDK E: 2022/2 K: 2022/7 T: 18.5.2022

Dönüşüm uygulamaları sonrasında inşa edilen yeni yapıların hak sahibi maliklerle müteahhitler tarafından üçüncü kişilere satışında harç istisnası uygulanması gerekmektedir. Ancak 6306 sayılı Kanun’un 7. maddesinin (9) numaralı fıkrasında 10/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 7153 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle harç istisnasının sınırları sözleşmenin tarafları yönünden daraltılmış olup harç istisnasına ilişkin olarak yukarıda varılan sonucun Kanun değişikliğinin yürürlüğe girdiği tarihten önceki tarihli satış sözleşmeleri açısından geçerli olduğunun kabulü gerekeceği açıktır. Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 2020/1607 K: 2020/2027 T: 2.11.2020

Alandaki konumu ve yapı sahiplerinin izni doğrultusunda belirlenen yapıların genel yapı stoğu içindeki yapı sınıflarını temsile elverişli olmadığı, söz konusu alana ilişkin detaylı zemin etüdü verisi bulunmadığı gibi yukarıda belirtilen bilimsel verileri içeren teknik incelemenin de yapılmadığı, dolayısıyla işlemin dayanağı teknik raporun yapıların can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığını kanıtlayacak nitelikte olmadığı Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 2020/1908 K: 2020/2030 T: 2.11.2020

Dava konusu işlemin dayanağı teknik raporda; teklif riskli alanda yer alan yapıların %87,92’sinin imar mevzuatına aykırı veya yapı ruhsatı alınmaksızın inşa edilen yapılardan olduğu tespit edildiğinden, bu yapılarla etkileşim içerisinde bulunan 46 adet ruhsatlı yapının da, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere riskli alan sınırına dahil edildiği, riskli alan sınır tespitinin Kanun’un ek 1. maddesinde düzenlenen fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek, sağlık, eğitim ve ulaşım gibi kamu hizmetlerinin düzenli bir şekilde yürütülmesini sağlamak hükmüne uygun yapıldığı Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 2021/153 K: 2022/958 T: 24.3.2022

Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği’nin 16. maddesinde emsal harici bırakılabileceği belirtilen kullanımlar dışında, imar mevzuatına ve planlama ilke ve esaslarına aykırı olacak şekilde, kreş, anaokulu, sosyal tesisler gibi kullanımların emsal harici bırakılmasında ve Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği uyarınca imar planlarında ayrı lejantlarla gösterilen, farklı fonksiyonlara tekabül eden, ulaşım başta olmak üzere sosyal ve teknik altyapıya getireceği yük birbirinden çok farklı olan bu kullanımların parsel üzerinde konumlandırılacağı alanların belirlenmemesinde de hukuka uyarlık görülmediği Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 2021/1895 K: 2021/1524 T: 22.9.2021

6306 sayılı Kanun’un 2. maddesi gereğince riskli alan ilan edilen bölgede bulunan ve zemin yapısı ya da üzerindeki yapılaşma bakımından bir risk teşkil edip etmediği hususunda yukarıda açıklandığı şekilde bir incelemeye tabi tutulmayan yapıların, sırf uygulama bütünlüğü sağlamak adına riskli yapılarla bir arada değerlendirilmesinin hukuka, hakkaniyete ve ölçülülük ilkesine uygun olmadığı. Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 2021/2707 K: 2022/384 T: 9.2.2022

Kanunda genel hatları düzenlenen kira yardımı konusunun, Yönetmelikle süresi, miktarı gibi ayrıntılarının düzenlendiği, kira yardımı talebinin tahliye tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde yapılmasına yönelik düzenlemenin ise kamu hizmetlerinin aksamaması için idarenin iş ve eylem yükünü planlaması, mali kaynaklarını ayarlamasına yönelik tamamlayıcı bir düzenleme olduğu ve Kanunun genel amacına uygun olduğu, Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 2021/3290 K: 2022/1885 T: 26.5.2022

Hukuki el atma nedeniyle kamulaştırma bedeli yerine geçmek üzere, taşınmaz bedelinin tazminine karar verilmesi istemiyle açılan davalarda, yargılamanın, davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan imar planında taşınmaza verilen kullanım kararının esas alınması suretiyle değil, mer’i imar planındaki kullanım kararının tespit edilerek, bu imar planında taşınmazın kamusal kullanıma ayrılması nedeniyle mülkiyet hakkı üzerinde bir kısıtlılık halinin bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi suretiyle yapılması gerektiği, bu kapsamda riskli alanlardaki taşınmazların da imar durumunun belirlenmesi gerektiği Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 2021/3627 K: 2022/385 T: 9.2.2022

Kentsel dönüşüm işlemleri kapsamında yapılacak uygulamalarda hangi gerekçelerle acele kamulaştırma usulünün uygulanmasının istenildiği konusunda yeterince açıklamaya yer verilmesi gerektiği, belediye başkanlığınca da, listede yer alan taşınmazların tamamının kamulaştırılmasının belediye bütçesi açısından mümkün olmadığı belirtildiği, her iki husus birlikte değerlendirildiğinde, söz konusu taşınmazların kamulaştırılması bakımından acelelik hali bulunmadığından, acele kamulaştırmaya yönelik dava konusu Bakanlar Kurulu Kararında hukuka uyarlık görülmediği. Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 2021/3652 K: 2022/266 T: 2.2.2022

6306 sayılı hükümleri uyarınca, dava konusu Bakanlar Kurulu Kararına karşı, kararın Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihten itibaren 30 günlük süre içinde dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra açılan dava süresinde olmadığından esasının incelenmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle, davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Devamını Oku