Son Yazılar

Danıştay İDDK E: 2018/1422 K: 2018/3387

TÜRK MİLLETİ ADINA, Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından davalı idarelerden ……….. …………..’nın yürütmenin durdurulması istemi görüşülmeyerek dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava, 05/08/2014 günlü, 29079 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, Ankara İli, Çankaya İlçesi, Namık Kemal… Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 1999/390 K: 2000/761 T: 26.05.2000

Tekel Müfettişleri Derneğinin Ana Tüzüğünde yer alan ve Derneğin Konusu ve Amacı kenar başlıklı 3. maddesinde, derneğin amacı üyelerinin tüm demokratik, ekonomik, sosyal ve özlük haklarını koruyup geliştirerek birleşmelerini ve dayanışmalarını sağlamak, derneğin faaliyetleri kenar başlığını taşıyan 4. maddesinin a fıkrasında da, üyelerinin tümünü ilgilendiren mesleki sorunların çözümlenmesi, üyelerinin personel hukukundan doğan haklarının savunulması ve yeni hakların elde edilmesi için çalışmak olarak belirlenen amacı ve faaliyeti göz önüne alındığında dava açma ehliyetinin olduğu Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 1989/23 K: 1990/15 T: 02.02.1990

Eğitimleri, mesleğe alınma koşulları, yükselmeleri, özlük hakları, görevlerinin önemi ve özelliği ile yetki ve sorumlulukları İdareye yararlılıkları ve hiyerarşik yapı içerisindeki konumları İdareye yararlılıkları ve hiyerarşik yapı içerisindeki konumları aynı olan ve kamu kuruluşlarının merkezindeki en üst amiri adına teşkilatı denetleme yetkisi bulunan bağlı ve ilgili kuruluş müfettişlerin, Başbakanlık bağlı ve ilgili kuruluşunda ya da bakanlık bağlı ve ilgili kuruluşunda görev yapmaları esas alınarak bu şekilde bu ayrıma tabi tutulmalarında hiçbir haklı ve hukuksal neden bulunmamaktadır. Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 2014/1078 K: 2016/2309 T: 01.06.2016

osyal Güvenlik Kurumu Konut Tahsis İşlemleriyle İlgili Usul ve Esaslarda ise lojman tahsis edilen kadrolar arasında doktor kadrosunun yer almaması nedeniyle davacının görev tahsisli kamu konutunu tahliye etmesi gerektiğinin dava konusu işlemle davacıya bildirildiği, Kamu Konutları Yönetmeliğine uygun olarak görev tahsisli konutlar listesinde taşra teşkilatında doktora yer verilmediği gözönünde bulundurulduğunda, dava konusu düzenlemede kamu yararı ve hizmet gereklerine de aykırılık bulunmadığı Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 2014/1968 K: 2016/1404 T: 04.04.2016

mevcut yasal düzenlemeler ile üst normlara aykırı olmamak üzere, idarelerin kendi görev ve faaliyet alanlarıyla ilgili her türlü konularda düzenlemeye gidebileceklerinin, idare hukukunun genel kabul görmüş yerleşik ilkelerinden olduğu, buna göre, mevcut sınırlı sayıdaki konuttan en üst düzeyde faydanın sağlanacağı şekilde görev tahsisli konuttan faydalanacak olan unvanların belirlenmesi düşüncesiyle davalı idarenin aldığı Yönetim Kurulu kararının, bu gelişen şartların doğal bir sonucu olduğu, dava konusu Yönetim Kurulu kararıyla görev tahsisli konuttan faydalanacak olan unvanların belirlenmesinde ve karara ekli cetvelde kamu yararı ve hizmet gerekleri ile üst hiyerarşik normlara aykırılık bulunmadığı Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 2014/779 K: 2016/1405 T: 04.04.2016

mevcut yasal düzenlemeler ile üst normlara aykırı olmamak üzere, idarelerin kendi görev ve faaliyet alanlarıyla ilgili her türlü konularda düzenlemeye gidebileceklerinin, idare hukukunun genel kabul görmüş yerleşik ilkelerinden olduğu, buna göre, mevcut lojman sayısının talebe göre yetersiz kalması, gelişen ve değişen yeni durumlar sonucunda, zaruri olarak idari yapıda yeni bir düzenlemeye gidilerek yeni birimlerin oluştuğu idarelerde, görev tahsisli konuttan faydalanacak olan unvanların yeniden belirlenmesinin, bu gelişen şartların doğal bir sonucu olduğu, böylece, dava konusu Yönetmelik değişikliği ile görev tahsisli konuttan faydalanacak olan unvanların belirlenmesinde, kamu yararı ve hizmet gerekleri ile üst hiyerarşik normlara aykırılık bulunmadığı Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 2013/4385 K: 2015/622 T: 04.03.2015

Kamu Konutları Yönetmeliği’nin 6. maddesinin son fıkrasında yer alan “kamu konutlarının görev unvan gruplarına göre ne miktarda veya hangi oranda tahsis edileceğinin yetkili makamca tespit edileceğine” ilişkin düzenleme ile idarelere takdir hakkı verilmiş ise de; söz konusu yetkinin, Yönetmelik’te öngörülen personele görev tahsisli konut tahsis edilmemesi sonucunu doğuracak şekilde kullanılmasına imkan bulunmamaktadır. Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 2015/1433 K: 2017/2366 T: 31.05.2017

Gelişen ve değişen teşkilatlanması ile sunulan hizmetlerin niteliği ve niceliği göz önüne alınarak, kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda mevcuttaki sınırlı sayıda konutlardan en üst seviyede faydayı sağlayacak şekilde belirli kriterlerle sıra, hizmet ve görev tahsisli olarak ayrıma tabii tutarak, görev tahsisili konutlardan yararlanacakları tek tek sayma suretiyle belirlenmiş olup, Kamu Konutları Yönetmeliğinin dava konusu edilen maddelerinde mevzuata ve hukuka aykırılık bulunmadığı Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 2004/244 K: 2007/2331

Ağaçlandırılacak alanın düzenleme ortaklık payı kapsamında değerlendirilmesi gerekirken, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca, Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi ile İlgili Esaslar Hakkında Yönetmelik’in 12. maddesi kapsamında değerlendirilmesine olanak bulunmadığı hakkında. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2015/929 K: 2016/336 2.2.2016

İdari yargıda, parselasyon işlemine karşı birden fazla taşınmaz için tek dava dilekçesi ile iptal davası açılabilir…”Bu durumda, dava konusu parselasyon işlemiyle aynı düzenleme alanı sınırı içindeki taşınmazlarla ilgili olarak düzenleme yapıldığına ve aynı iddialara dayanılarak dava açıldığına göre, parselasyon işleminin bütün halinde incelenmesinin bu yolla mümkün olması karşısında, tek bir dilekçe ile davanın açılmasında 2577 sayılı Kanunun 5. maddesine aykırı bir yön bulunmadığı, dolayısıyla mahkemece önce dilekçenin reddine karar verilip, bilahare aynı yanlışlığın tekrarlandığından bahisle davanın reddine hükmedilmesinde usul hükümlerine uyarlık görülmemiştir. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2013/729, K: 2013/5306

Özeti: Parselasyon işlemi tapu kayıtları esas alınarak yapıldığından parselasyon işlemi tesisi sırasında hazine adına kayıtlı olan taşınmaz nedeniyle hazine adına imar parseli oluşturulmasında hukuka aykırılık bulunmadığı hakkında. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2012/207 K: 2016/3113

Ormanlık alanlarla ilgili olarak davalı belediyenin 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca parselasyon işlemi yapılması mümkün olmadığından, orman alanında yapılan dava konusu parselasyon işlemlerinde mevzuata ve hukuka uygunluk bulunmadığı hakkında. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2012/1904, K: 2013/6299

Danıştay Altıncı Dairesinin kapanan kadastral yollara ilişkin yerleşik kararları; kapanan kadastral yolların ilgili idare adına tescil edilmemesini değil, tescil edildikten sonra parselasyon işlemi kapsamında, kadastral durumda, kadastral sahadaki kullanım amacına koşut olarak, düzenleme sınırı içerisindeki umumi hizmet alanları için kullanılmasını; eğer umumi hizmet alanlarından, idarenin elde ettiği taşınmaz daha fazla ise ancak o zaman Anayasa Mahkemesi kararına yansıyan ihtimaller doğrultusunda kullanılabileceği, bunun dışında özel hukuk rejimi çerçevesinde kullanılması konusunda takdir yetkisinin bulunmadığı hakkında. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2006/325, K: 2008/48, T: 18.1.2008

Üzerinde yapı bulunan kadastral parsel imar parseli haline gelmeyeceği gibi, imar parselinin bulunduğu alanda da yeni imar planına uygun yeniden parselasyon işlemi yapılabileceğinden, kadastral parsellerin parselasyon işlemine tabi tutulabileceği gerekçesine dayalı mahkeme kararında, isabet bulunmadığı hakkında. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2005/1982, K: 2007/5267

3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca yapılan parselasyon işlemlerinin tapuda kayıtlı taşınmazlarla ilgili olması ve tapu maliklerini ilgilendirmesi nedeniyle, ancak mülkiyet sahibi olanların dava açabileceği, tapu ile ilişkisi olmayanların, parselasyon işlemini dava konusu edemeyecekleri hakkında. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2012/3814, K: 2013/7931

Davacı tarafından hazırlattırılan parselasyon planının davalı idarece aynen kabul edilmesi gerekmemekle birlikte, imar planına uygun parselasyon işleminin davalı idarece yapılması zorunlu olduğundan, parselasyon yapmaya zorlayan herhangi bir hükmün bulunmadığı ve yargı kararı ile de idarelerin parselasyon yapmaya zorlanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde isabet bulunmadığı hakkında. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2010/2297, K: 2010/10209 

Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 30. maddesinin 1. fıkrasında, nazım plan ana kararlarını bozucu fonksiyonel değişikliklerin plan değişikliği yolu ile yapılamayacağı, 3. fıkrasında da, yerleşmenin gelişme yönü, büyüklüğü ve arazi kullanımlarının fonksiyonel dağılımı ve genel yoğunlukları gibi nazım plan ana kararlarının değiştirilmesinin ancak imar planının yeniden yapılması ile mümkün olabileceği kuralına yer verilmiştir. Bu kuralların incelenmesinden, imar planı ana kararlarının plan notuyla değiştirilemeyeceği gibi planla plan notu arasında birbirine aykırı hususların bulunması halinde de planın esas alınması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2010/11339, K: 2013/6483

Kamu alanı ile kamu tesis alanı kavramlarının farklı kavramlar olduğu, kamu alanının plandaki fonksiyonu değil mülkiyeti belirlediği, taşınmazın 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planında kamusal alanda kalması nedeniyle, plandaki fonksiyonu bakımından 1/25.000 ve 1/5000 ölçekli planlar arasında hiyerarşik anlamda değerlendirme yapılamayacağı, 1/5000 ölçekli ve 1/1000 ölçekli planlar incelendiğinde 1. sınıf tarım arazisinin resmi kurum alanına ayrılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı hakkında. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2009/462, K: 2010/9862 

Uyuşmazlığın çözümünün, davanın niteliği itibariyle mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasını zorunlu kılması nedeniyle davacının keşif avansını yatırmaması halinde 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 415.maddesi uyarınca keşif avansının yargılama sonucu haksız çıkan taraftan alınmak şartıyla öncelikle davalı idareden, yatırılmaması halinde Hazineden istenerek mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği hakkında. Devamını Oku