Son Yazılar

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/7684 K: 2015/7201

Geçit hakkı davasında parsel malikleri davaya dahil edildikten sonra uzman bilirkişiler marifetiyle mahallinde keşif yapılarak bilirkişi rapor ve krokisinde 2. alternatif olarak belirlenen daha kısa ve maliyeti daha az olan güzergahtan geçit hakkı kurulması hususu değerlendirilip geçit tesis edilecek yerdeki zeytin ağaçlarının gerçek değeri tespit edilerek yukarıdaki ilkeler ışığında bir karar verilmelidir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2014/11449 K: 2015/2307

Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/6987 K: 2015/7375

Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır. Geçit davalarında uygulanan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gereğince yüzölçümü daha büyük olan taşınmazlar üzerinden geçit kurulması tercih edilmelidir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/10151 K: 2015/10212

Mahkemece, bilirkişi raporlarına göre geçit kurulacak en uygun seçenek belirlenerek lehine geçit kurulmak istenen taşınmazın malikine, bu yerden geçit kurulmasının uygun olduğu bildirilerek taraf teşkilinin sağlanması için süre verilmesi halinde, davacının en uygun güzergah yerine başka yerden geçit kurulmasını isteyerek açıkça taraf teşkilini sağlamayacağını belirtmesi halinde davanın reddine karar verilebilir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2016/10635 K: 2017/1830 T: 9.3.2017

Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır. Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2016/6448 K: 2019/1030

Geçit hakkının, taşınmaz leh ve aleyhine tesis edilip kesintisizlik ilkesi gereği genel yola bağlantısının sağlanması gereklidir. O halde, mahkemece; dava konusu taşınmaza ilişkin ve etrafındaki yolları gösterir geniş pafta dosya arasına alınmalı, yeniden yapılacak keşif ile tüm güzergahlar kesintisizlik ilkesine uygun şekilde en uygun geçit yeri belirlenmeli, daha sonra davanın esasına girilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/2814 K: 2015/10100

Aile konutu ve ev eşyasının sağ kalan eşe özgülenmesinde öncelikle mülkiyet hakkının tanınması istenebilecek olup, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınması ancak haklı bir sebebin bulunduğunun kanıtlanması halinde mümkündür. Bu nedenle, davacı vekilinin 06.03.2014 günlü duruşmada sözünü ettiği davacının malik olduğu taşınmaz ile mevcut malvarlığı araştırılarak intifa veya oturma hakkı tanınması için haklı bir nedenin bulunup bulunmadığı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/9936 K: 2015/8699

Mal rejimi ne olursa olsun, sağ kalan eşe tereke malları arasında bulunan aile konutu ve ev eşyaları üzerinde yasal miras payına mahsuben mülkiyet hakkı, eğer haklı nedenler varsa mülkiyet yerine oturma veya intifa hakkını isteme olanağı getirmiştir. Ancak bu özgüleme ve alım hakkı bedelsiz değildir. Eğer eşin mirastan payına düşen miktar aile konutunun değerini karşılamıyorsa, eş miras payı dışında kalan aile konutunun değerini ödeyerek onun mülkiyet hakkını talep edebilecek, eğer bakiye değeri ödeyecek gücü yoksa aile konutu üzerinde intifa veya oturma hakkı talep edebilecektir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/11495 K: 2015/11395 T: 10.12.2015

Öyleyse özgüleme aile konutu üzerinde oturma hakkı, ev eşyası üzerinde de intifa hakkı tanınması suretiyle olacağına göre, bu hakkın ölümle sona ereceği dikkate alınarak sağ eşin, tahmin edilen kalan yaşam süresine göre oturma hakkının peşin sermaye değerinin bu işlerden anlayan bilirkişi eliyle tespiti, bu değerin davacının taşınmaz ve ev eşyası üzerindeki miras hakkının saptanacak kıymetinden fazla olması halinde, fazlasının, davalılara ivaz olarak ödenmek üzere davacıya nakit olarak depo ettirilmesi, bundan sonra karar verilmesi gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2016/15265 K: 2020/2714

Davacı önalım hakkından feragat etmemiş ve yasal olarak tanınan önalım hakkını kullanmış olup ortaklığın giderilmesi davasının bulunması, önalım hakkına dayalı tapu iptal ve tescil davasına engel olmadığından, mahkemece davanın esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken dürüstlük ilkesine aykırı davranıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi  E: 2015/1687 K: 2015/6049

Çıkarma sebebi gösterilmemişse veya davalılarca ispatlanamamışsa, çıkarılan mirasçı saklı payının tenkisini isteyebilir. Bu durumda dahi, çıkarılan mirasçı saklı payı aşan miktarı isteyemez ve çıkarma işlemi saklı pay dışında yerine getirilir. Çıkarma sebebi hakkında açık yanılma yapılmışsa, çıkarma tamamen iptal edilir ve hiç çıkarma yapılmamış gibi değerlendirilir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/5400 K: 2015/3549

Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından, mirasçılıktan çıkarma (ıskat) sebeplerinin varlığı, davalılar (ıskattan yararlananlar) tarafından kanıtlanamamıştır. Bu durumda mahkemece, TMK’nın 512/3. maddesi uyarınca mirasçılıktan çıkarmaya yönelik ölüme bağlı tasarrufun, davacı mirasçının saklı payları dışında (mirasbırakanın tasarruf nisabı oranında) yerine getirileceği, başka bir ifade ile davacının saklı payını isteyebileceği düşünülmeden vasiyetnamenin tümden iptaline karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2014/14097 K: 2015/10408

5403 sayılı Kanunda yapılan yasal değişiklikle alacaklı (davacı) tarafından borçlunun haczedilen paylı mülkiyete konu taşınmazlardaki payının doğrudan icra yolu ile satışı mümkün hale geldiğinden alacaklının (davacı) İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi gereğince yetki alarak paylı mülkiyete konu taşınmazlar yönünden ortaklığın giderilmesi davası açmasında hukuki yararı kalmamıştır. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E:  2014/13196 K: 2015/6300

Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davada birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek miktarda taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddedilmesi gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/13966 K. 2017/4660

Medeni Kanununun 652. maddesi uyarınca aile konutu olduğu iddia edilen taşınmazın miras hissesine mahsuben sağ kalan eşe özgülenmesi amacıyla açılan davanın taşınmaz hakkında açılmış olan bu dava ortaklığın giderilmesi davasını da etkileyeceği, bu nedenle, açılan davanın görülmekte olan ortaklığın giderilmesi davası için bekletici mesele yapılması gerektiği. Devamını Oku