Son Yazılar

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2005/500 K: 2005/1028 T: 22.2.2005

Gayrimenkulün bütününün kamu orta malı niteliğinde mera olduğu, toprak komisyonu’nun kararı uyarınca bu meranın davacı köye tahsis edildiği hususları mahkeme tarafından yerinde keşif yapılmak suretiyle ve uzman bilirkişi raporuyla tespit edildiğine göre davanın davacı köy bakımından kabulü gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2004/11053 K: 2004/1152 T: 24.2.2005

Yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilmesi doğru değildir. Doğru sonuca varılabilmesi için; tapu kayıtları ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle birlikte getirtilip dosyaya konulmalı, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada menfaati olmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi ve aynı yöntemle tespit edilecek tanıklar huzuruyla keşif icra edilmelidir. Devamını Oku

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2006/540 K: 2006/785 T: 13.2.2006

Yetkili merci; kadim meranın niteliğini değiştirdiğini, orayı topraksız çiftçiye dağıtılmak üzere rezerv arazi olarak ayırdığını bir kararla belirtmediği sürece; aynı yerde bir kısım taşınmazı mera olarak tahsis etmesi, o kısım dışında kalan kadim meraların meralık niteliğini ortadan kaldırmaz; belirtilen esaslar çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılmadan karar verilemez. Devamını Oku

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2005/4734 K: 2005/2288 T: 31.3.2005

Taraflar arasındaki uyuşmazlığın arazinin niteliğine yönelik olduğu ve taşınmazların meradan elde edildiği iddiasının ileri sürüldüğünün kabulü gerekeceğinden meraya ilişkin uyuşmazlıklarda yerel bilirkişilerin komşu köyde ikamet eden şahıslar arasından seçilmesi taraf tanıklarının da aynı yönteme uygun olarak belirlenmesi gerekir; yerel bilirkişi ve tanıklarca; parsellerden birinin tarım arazisi niteliğinde bulunduğu, ancak son 10-15 yıldır tasarruf edilmediği ifade edilmiştir; taşınmazın uzun süreye ulaşan kullanılmamasının terk iradesine dayalı olup olmadığı hususunun araştırılmaması da doğru değildir. Devamını Oku

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2005/461 K: 2005/1628 T: 10.3.2005

Keşif ara kararında, keşfe gidilecek araç ücreti, yerel bilirkişi adayları ve tanıklara verilecek ücretlerle çıkarılacak davetiyelerle ilgili bir masraf belirlemesi yapılmadığı gibi, bilirkişi adayları ve tanıklara davetiye çıkarılabilmesi için bir süre de tanınmamış olması halinde bu tür bir ara kararına dayanılarak keşif delilinden vazgeçilmiş sayılmaya karar verilemez. Devamını Oku

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2005/2485 K: 2005/1373 T: 3.3.2005

Hazinenin tutanaktaki hissesine karşı açılıp takip edilmiş bir dava bulunmamaktadır; öncelikle hazinenin tutanaktaki hissesinin, hazine lehine kesinleştiğinin kabul edilmesi gerekir; mahkemece hazine hissesine yönelik bir dava bulunmadığı halde taşınmazın tamamının mera olarak sınırlandırılması isabetli bulunmamaktadır; taşınmaz üzerinde zaman zaman hayvanların otlatılmış olması o yere kadim meralık vasfı kazandırmaz. Devamını Oku

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2006/540 K: 2006/785 T: 13.2.2006

Meralarla ilgili tahsis belgeleri, fermanlar, temliknameler, mahkeme ilamları ve hüccetleri veya vakfiyeler olabileceği gibi 4753 sayılı Kanun’a göre kurulan toprak komisyonlarınca düzenlenen mera norm kararları da olabilir. Yetkili merci; kadim meranın niteliğini değiştirdiğini, orayı topraksız çiftçiye dağıtılmak üzere rezerv arazi olarak ayırdığını bir kararla belirtmediği sürece; aynı yerde bir kısım taşınmazı mera olarak tahsis etmesi, o kısım dışında kalan kadim meraların meralık niteliğini ortadan kaldırmaz; belirtilen esaslar çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılmadan karar verilemez. Devamını Oku