Son Yazılar

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 1992/12843 K: 1993/460 T:27.01.1993

Tapu Kanununun 35. maddesi uyarınca, Tahdidi Mutazammın Kanun hükümleri yerinde kalmak ve karşılıklı olmak şartı ile yabancı hakiki şahıslar Türkiye’de gayrimenkul mallara temellük ve tevarüs edebilirler. Türk Yabancılar Hukukunun genel ilkelerinden olan karşılıklı işlem (mütekabiliyet) esası, en az iki devlet arasında uygulanan ve her birimin ülkelerinde, diğerinin vatandaşına aynı mahiyetteki hakların tanınmasını ifade eder. Devamını Oku

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 1994/1488 K: 1994/1887 T:22.02.1994

Ölüme bağlı tasarruflar şekil bakımından yapıldıkları yer hukukuna veya o hukuki işlemin esası hakkında yetkili olan hukukun ön gördüğü kurallara tabidir. 2675 sayılı yasanın 6. maddesi, ölenin milli hukukuna uygun şekilde yapılan ölüme bağlı tasarruflar da geçerlidir. Ölüme bağlı tasarruf ehliyeti de, tasarrufta bulunanın, tasarrufu yaptığı andaki milli hukukuna tabidir. Devamını Oku

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 1996/8026 K: 1996/9124 T:25.09.1996

Muris ile mirasçının, mirasın açıldığı tarihte ayrı ayrı devletlerin uyruğunda bulunması halinde; mirasla ilgili uyuşmazlıkların çözümünde Devletler Hususi Hukuku ile ilgili kuralların uygulanması gerekir. Türkiye Cumhuriyeti’nin benimsediği sisteme göre, bir Türk vatandaşına, bir yabancının mirasçı olabilmesi için; o kimsenin memleketinde; kendi vatandaşlarına bir Türk’ün mirasçı olabileceğinin kabul edilmiş olması gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 2000/5883 K: 2000/7449 T: 05.06.2000

En önemli nokta 28.5.1927 günlü 1062 sayılı kanunda ifade edildiği üzere idari karar veya istisnai kanunlarla Türk uyruklular bakımından mülkiyet haklarının kısmen veya tamamen sınırlanıp, sınırlanmadığının daha açık bir ifade ile fiili durumun belirlenmesidir. Yabancı ülke mevzuatında bir engel olmamakla beraber Türk Vatandaşlarının o ülkede taşınmaz mal edinmeleri şu veya bu biçimde fiilen engelleniyorsa, Tapu Kanununun 35. maddesinde açıklanan edinme engelinin bulunmadığını söylemek mümkün değildir. Devamını Oku

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 2004/13816 K: 2004/13771 T:23.11.2004

Yukarıda gösterilen Yunanistan mevzuatındaki gelişme ve bu yazılar; Türk vatandaşlarının Yunanistan’da taşınmaz malları tevarüs (miras) yoluyla edinemeyecekleri, kök murisin ve ara murislerin olum tarihleri itibariyle taşınmaz malları tevarüs ve serbestçe tasarruf yönünden fiili bir karşılıklılığın bulunmadığını açıkça göstermektedir. Devamını Oku

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 1995/14125 K: 1996/1120 T: 1.2.1996

Veraset ilamı verilmesi görevi sulh hukuk mahkemelerine ait olmasına rağmen, kadastroya veya kadastro ile ilgili verasete ait uyuşmazlıkları çözme görevi kadastro mahkemelerine de verilmiştir. Ancak kadastro ile ilgili bir işlem bulunmadığı takdirde, kadastro davalarına bakmaya yetkili asliye hakimi, veraset ilamına ilişkin davaya bakamaz. Devamını Oku

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 2004/6352 K: 2004/10623 T: 29.04.2004

Tahsil harcının mükellefi borçlu olduğundan, İİK.nun 15. maddesi gereğince ayrıca hüküm ve ayrı bir takibe gerek kalmaksızın yapılan takipte tahsil harcı yönünden muhtıra çıkarılmak suretiyle bunun borçludan istenmesi, sonuç alınamadığı taktirde harcın tahsili için Harçlar Kanunu´nun 37. maddesine göre ilgili Vergi Dairesine yazı yazılması gerekli ve yeterlidir. O halde, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi isabetsizdir. Devamını Oku