Son Yazılar

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2017/6593 K: 2017/15862 T: 14.11.2017

İki haklı ihtar nedeniyle açılan davada tahliyeye karar verilebilmesi için kiracıya bir yıldan kısa süreli kira sözleşmelerinde kira süresi içinde, bir yıl ve daha uzun süreli kira sözleşmelerinde ise bir kira yılı veya bir kira yılını aşan süre içinde kira bedelini ödemediği için yazılı olarak iki haklı ihtarda bulunulması gerekir. İhtar tebliğinden sonra yapılan ödemeler iki haklı ihtarın oluşmasına engel teşkil etmez. Süresiz sözleşmelerde ve kira parasının yıllık ödenmesi gereken hallerde iki haklı ihtar oluşmaz. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2017/11179 K: 2018/5354 T: 16.05.2018

Türk Borçlar Kanununun 352/2. maddesi uyarınca iki haklı ihtar nedeniyle açılacak tahliye davasının kira süresinin, bir yıldan uzun süreli kiralarda ihtarların yapıldığı kira yılının bitiminden başlayarak bir ay içinde açılması zorunludur. İki haklı ihtar nedeniyle açılan davada tahliyeye karar verilebilmesi için, kiracıya bir yıldan kısa süreli kira sözleşmelerinde kira süresi içinde, bir yıl ve daha uzun süreli kira sözleşmelerinde ise bir kira yılı veya bir kira yılını aşan süre içinde kira bedelini ödemediği için yazılı olarak iki haklı ihtarda bulunulması gerekir. İhtar tebliğinden sonra yapılan ödemeler iki haklı ihtarın oluşmasına engel teşkil etmez. Süresiz sözleşmelerde ve kira parasının yıllık ödenmesi gereken hallerde iki haklı ihtar oluşmaz. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2017/4065 K: 2017/9745 T: 12.06.2017

İki haklı ihtar nedeniyle açılan davada tahliyeye karar verilebilmesi için kiracıya bir yıldan kısa süreli kira sözleşmelerinde kira süresi içinde, bir yıl ve daha uzun süreli kira sözleşmelerinde ise bir kira yılı veya bir kira yılını aşan süre içinde kira bedelini ödemediği için yazılı olarak iki haklı ihtarda bulunulması gerekir. İhtar tebliğinden sonra yapılan ödemeler iki haklı ihtarın oluşmasına engel teşkil etmez. Süresiz sözleşmelerde ve kira parasının yıllık ödenmesi gereken hallerde iki haklı ihtar oluşmaz. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2017/6196 K: 2017/14055 T: 17.10.2017

İki haklı ihtar nedeniyle açılan davada tahliyeye karar verilebilmesi için kiracıya bir yıldan kısa süreli kira sözleşmelerinde kira süresi içinde, bir yıl ve daha uzun süreli kira sözleşmelerinde ise bir kira yılı veya bir kira yılını aşan süre içinde kira bedelini ödemediği için yazılı olarak iki haklı ihtarda bulunulması gerekir. İhtar tebliğinden sonra yapılan ödemeler iki haklı ihtarın oluşmasına engel teşkil etmez. Süresiz sözleşmelerde ve kira parasının yıllık ödenmesi gereken hallerde iki haklı ihtar oluşmaz. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2017/5417 K: 2017/13164 T: 03.10.2017

İki haklı ihtar nedeniyle açılan davada tahliyeye karar verilebilmesi için kiracıya bir yıldan kısa süreli kira sözleşmelerinde kira süresi içinde, bir yıl ve daha uzun süreli kira sözleşmelerinde ise bir kira yılı veya bir kira yılını aşan süre içinde kira bedelini ödemediği için yazılı olarak iki haklı ihtarda bulunulması gerekir. İhtar tebliğinden sonra yapılan ödemeler iki haklı ihtarın oluşmasına engel teşkil etmez. Süresiz sözleşmelerde ve kira parasının yıllık ödenmesi gereken hallerde iki haklı ihtar oluşmaz. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2017/6370 K: 2017/16415 T: 23.11.2017

Somut olayda mahkemece terditli davalardan iki haklı ihtar nedeniyle tahliye kararı verilmiş, diğer 3 tahliye talebinin yerinde olmadığından davanın reddine karar verilmiş ve davalı da kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden davalı lehine 3 ayrı vekalet ücreti takdir edilmiş ise de; HMK 111/2 uyarınca davacının fer-i taleplerinin de incelenerek davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2017/2940 K: 2017/2171 T: 28.02.2017

İki haklı ihtar nedeniyle açılan davada tahliyeye karar verilebilmesi için kiracıya bir yıldan kısa süreli kira sözleşmelerinde kira süresi içinde, bir yıl ve daha uzun süreli kira sözleşmelerinde ise bir kira yılı veya bir kira yılını aşan süre içinde kira bedelini ödemediği için yazılı olarak iki haklı ihtarda bulunulması gerekir. İhtar tebliğinden sonra yapılan ödemeler iki haklı ihtarın oluşmasına engel teşkil etmez. Süresiz sözleşmelerde ve kira parasının yıllık ödenmesi gereken hallerde iki haklı ihtar oluşmaz. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2014/4476, K:2014/11766, 15.09.2014

Somut olayda; davacının davalıdan resmi olmasa da sözleşme ile taşınmaz satın aldığı, taşınmazın devrinin sağlanacağı inancı ile bazı masraflar yaptığı diğer bir deyiş ile zilyet olduğu sürede iyiniyetli olduğu açıktır; bu durumda davacı TMK’nun 723. maddesi gereğince yaptığı zorunlu ve faydalı masraf bedelini talep edebilecektir. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2015/14059, K:2016/8400, 30.05.2016

Davacının, tapuda hazine adına kayıtlı olup ecrimisil ödemek suretiiv le kullandığı taşınmaza ağaç dikmesi nedeniyle iyiniyetli olarak kabulüne imkan bulunmadığından, arsa sahibi olan davalı hâzinenin ağaçlar sebebiyle iyiniyetli olmayan malzeme sahibi davacıya bir miktar tazminat ödemesi ve tazminatın ağaçların arazi sahibi için taşıdığı en az değerle sınırlı olması gerektiği, öte yandan tazminat miktarı ağaçların arazi maliki için arzettiği sübjektif değeri aşamayacağından, burada olayların özelliğine bakan hakimin Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinin kendisine tanıdığı takdir yetkisini kullanması gerektiği de nazara alınmalıdır. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2016/13251, K:2018/1413, 21.02.2018

Davacının kendisine ait olmayan taşınmaz üzerine inşa ettiği baraka ve kuyu yönünden iyiniyetli olmadığı, bu barakalar ve kuyu yönünden sadece TMK’nın 723.maddesi gereğince asgari levazım bedelini davalıdan talep edebileceği açıktır. Gerek öğreti ve gerekse uygulama ile asgari levazım değerinin yapı ve eklentilerinin yapımında kullanılan tüm malzemelerin işçilik ve yapımcı kârı gibi unsurlar gözetilmeksizin piyasadaki en düşük değerlerinden, yapım yılı veya yıllarına göre yıpranma düşüldükten sonra elde edilecek miktar şeklinde hesaplanacağı da benimsenmiş bulunmaktadır.  Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2009/1430 K: 2009/4208 T: 16.03.2009

Taraflar arasındaki kira sözleşmesi 6570 sayılı Yasa’ya tabidir. Anılan Yasa’nın 8. maddesi, “Bu kanunla Borçlar Kanunu’nda gösterilen haller dışındaki sebeplerle açılacak tahliye davaları, mukavelelerde aksine şart bulunsa dahi mesmu olmaz” hükmünü içermektedir. Bu bakımdan kural olarak 6570 sayılı Yasa’ya tabi kira sözleşmeleri, bu yasada sayılan nedenlerle çelişmemek koşulu ile Borçlar Yasası’nda düzenlenen fesih nedenlerine dayanılarak da sonlandırılabilir. Kira sözleşmesinin yazılı tahliye taahhüdü olarak kabul edilen şartı sözleşme kurulurken kabul edildiğinden geçersizdir. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2017/8734 K: 2018/1505 T: 22.02.2018

6098 sayılı TBK’nun 352/1. maddesine göre; taahhüt nedenine dayalı tahliye davasının mutlaka kiraya veren tarafından açılması gerekir. Kiraya veren durumunda olmayan malikin dava hakkı yoktur. Ancak yeni malik önceki malikin ve kiraya verenin halefi olarak eski malik zamanında verilmiş taahhüde dayanarak dava açabilir.

Taahhüt nedeniyle açılacak tahliye davasının taahhüt edilen tarihten başlayarak bir (1) ay içinde açılması veya bu süre içinde taahhüde dayalı olarak icra takibi yapılmış olması gerekir.

6098 sayılı TBK’nun dava süresinin uzaması başlıklı 353. maddesine göre; Kiraya veren, en geç davanın açılması için öngörülen sürede dava açacağını kiracıya yazılı olarak bildirmişse, dava açma süresi bir kira yılı için uzamış sayılır. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2007/13778 K: 2007/17232 T: 15.11.2007

6570 sayılı Yasa’nın madde 7/a hükmü uyarınca kiralayan; “kiracı tarafından gayrimenkulun tahliye edileceği yazı ile bildirilmiş olmasına rağmen tahliye edilmezse icra dairesine müracaatla tahliye isteyebileceği gibi, tahliye davası açabilir”. Bu halde tahliyenin taahhüt edildiği tarihte kiracı tahliye etmediği takdirde ifanın gecikmiş olması bahis konusu olup, sözleşme henüz sona ermemiştir. Sözleşme dava sonucunda verilen tahliye kararının kesinleşmesi ile sona ermektedir (Y.3.HD., 23.03.1998, 1577/3035; 05.04.2001, 1939/4178). Bu bakımdan tahliye ilamı inşai (kurucu) niteliktedir ve haksız işgal tazminatına anılan kararın kesinleşmesinden sonra hükmetmek gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2017/9155 K: 2019/5492 T: 17.06.2019

Tahliye davası bakımından yıllık kira bedeli üzerinden harç ödenmediği, mahkemece de eksik harcın ikmali için mehil verilmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece yıllık kira bedeli üzerinden eksik harcın tamamlattırılması, yatırılmadığı takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi ve süresi içinde harç ikmaliyle yenileme yapılmadığı takdirde bu talep bakımından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, bu yönler gözetilmeksizin uyuşmazlığın esası incelenerek hüküm kurulması yerinde değildir. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2017/4069 K: 2017/11195 T: 06.07.2017

İhtiyaç iddiasına dayalı olarak açılacak tahliye davalarının belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde bu kanunun 328. maddesinde fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açılması gerekir. Kiraya veren, daha önce veya en geç davanın açılması için öngörülen sürede dava açacağını kiracıya yazılı olarak bildirmişse dava, bildirimi takip eden uzayan bir kira yılı sonuna kadar açılabilir. Dava açma süresi kamu düzenine ilişkin olup, davalı ileri sürmese bile mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2017/8927 K: 2018/1608 T: 26.02.2018

Konut ya da çatılı işyeri niteliğindeki bir taşınmazı iktisap eden kimse dilerse eski malik ile kiracı arasında yapılmış sözleşmeye dayanarak sözleşmenin sonunda bir ay içinde, dilerse TBK.’nun 351. maddesi uyarınca edinme günü de dahil olmak üzere edinme tarihinden başlayarak bir ay içinde durumu kiracıya yazılı olarak bildirmek koşuluyla edinme tarihinden itibaren altı ay sonra ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açabilir. Davanın altı ayın sonunda hemen açılması şart olmayıp sözleşme sonuna kadar açılması mümkündür. Ancak edinmeyi izleyen bir ay içerisinde bildirimin tebliği zorunlu olup bunun sonradan giderilmesi mümkün değildir. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2017/8534 K: 2018/509 T: 23.01.2018

İşyeri ihtiyacına dayalı olarak açılan tahliye davalarında ihtiyaçlının kirada olması halinde ihtiyacın varlığının kabulü için ihtiyaçlının ya tahliye tehdidi altında bulunması veya kiralananın yapılacak iş için daha üstün nitelikte olması, en azından halen iş yapılan yerle eşdeğer nitelikte bulunması gerektiğinden, mahkemece kiralananın halen iş yapılan yerden üstün olduğu ileri sürülmemiş olsa bile uzman bilirkişi aracılığıyla keşif yapılarak kıyaslama suretiyle bu husus belirlendikten sonra karar verilmesi gerektiği gözetilmelidir. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2017/15089 K: 2018/3973 T: 12.04.2018

İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arz etmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2018/7829 K: 2019/131 T: 15.01.2019

İhtiyaç nedenine dayalı tahliye davalarında, ihtiyaç sahibinin çocuğu dahi olsa başkasının yanında kalıyor olması ve yaşı dikkate alındığında çocuklarına uzak bir yerde oturuyor oluşu ihtiyacın samimi olmadığını kanıtlamaz. Dinlenilen davacı tanıklarının da; ihtiyaçlının bakıma muhtaç olduğu ve çocuklarına yakın yaşamak istediğini ve ihtiyaç iddiasını doğruladıkları anlaşılmaktadır. Bu durumda ihtiyacın samimi, gerçek ve zorunlu olduğunun kabulü icap eder. Mahkemece, ihtiyaç nedeniyle tahliye isteminin kabulüne karar verilmesi gerekir. Devamını Oku