Son Yazılar

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2011/46 K: 2011/1467

Medeni Kanun’un 600. maddesi hükmüne göre kendisine belirli bir mal vasiyet edilen kimse, bu vasiyeti yerine getirmekle yükümlü olan varsa ona yoksa yasal mirasçılara karşı açacağı dava ile malın kendisine teslimini isteyebilir. Vasiyetnamenin açılıp okunmuş olması, mülkiyetin kendiliğinden vasiyet edilene geçmesini sağlamaya yeterli değildir. Devamını Oku

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2010/13865 K: 2010/4406 K: 14.04.2010

Dava konusu edilen ve satışına karar verilen bağımsız bölümün tapu kaydının açıklamalar bölümüne aile konutu şerhi konulduğu, taraflar adına 1/2’şer payla kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda taşınmazın belli bir amaca özgülendiğinin kabulü gerekir. Tapu kaydı üzerindeki bu şerh terkin edilmediği müddetçe ortaklığın giderilmesinin istenmesi mümkün değildir. Devamını Oku

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2015/11188 K: 2016/839

Şartlı tahliye taahhüdü, eski Borçlar Kanununun 149, yeni Türk Borçlar Kanunu’nun 170.maddesi uyarınca geçerli olup tarafları bağlar. Bu takdirde taahhü,t şartın gerçekleşmesiyle güncellik kazanır. Taahhütnamedeki şarta göre her nekadar davalı icra takibine itirazında kira bedellerinin ödendiğini iddia etmiş ise de davalı bu iddiasını ödeme belgesi ile ispat edemediğinden taahhüt geçerli hale gelmiştir. Devamını Oku

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2009/10286 K: 2010/558

Tahliye taahhüdünde kiracının açıkça kiralananı belli bir tarihte tahliye etmeyi taahhüt etmesi, kabullenmesi zorunludur. Oysa sözleşmedeki ifadelerde böyle bir zorunluluk yoktur. Diğer yandan her ne kadar Borçlar Kanunu’nun 149. maddesi gereğince şarta bağlı tahliye taahhüdü geçerli ise de kira parasının ödenmesine ilişkin sözleşme maddesinin şartlı tahliye taahhüdü olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Devamını Oku

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2012/4199 K: 2012/6899 T: 08.05.2012

Noterden verilen tahliye taahhüdüne karşı itiraz olması durumunda, İcra Mahkemesinden itirazın kaldırılması istenebilir. Tahliye taahhüdü verildikten sonra ve tahliye tarihi gelmeden önce taraflar arasındaki kira sözleşmesinin bir yıl süreyle yazılı olarak yenilenmiş olması, tahliye taahhütnamesini geçersiz kılmaz. Sadece önceki sözleşmedeki kira parasının taraflarca yeniden belirlendiğini ifade eder. Devamını Oku

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2012/2736 K: 2012/5752 T: 11.04.2012

Noterlikten düzenlenen tahliye taahhüdüne dayalı icra takibine itiraz üzerine İcra Mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye istenebilir. Noterlikçe düzenlenmemiş tahliye taahhüdüne dayalı icra takibine itirazlarda ise alacaklı, imzası inkâr edilen tahliye taahhüdüne karşı, İcra Mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyemez, genel mahkemede itirazın iptali yoluna başvurmalıdır. Devamını Oku

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2007/723 K: 2007/2564 T:12.03.2007

Hazine ve Belediyeler dışında diğer kamu kuruluşları, taşınmazlarını 2886 sayılı Yasa uyarınca kiraya vermiş olsalar bile, bu Kanun’un 75. maddesine dayanarak kiralananın tahliyesini sağlayamazlar. Hazine ve Belediyeler dışındaki diğer kamu kurumlarına ait taşınmazlar, 6570 sayılı Kanun’un kapsamında ise, yazılı tahliye taahhüdü dışında süre bitimi sebebiyle tahliye edilemezler. Devamını Oku

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 1994/3927 K: 1994/4201 T: 11.4.1994

Şufalı payın ilişkin bulunduğu taşınmaz mal 2886 sayılı Yasanın 45. maddesi uyarınca, açık teklif sureti ile ihaleye çıkarıldığı ve yapılan ihale sonunda payın davalıda ihale suretiyle kaldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda şufa hakkının kullanılması için satışın öğrenilmesi yeterlidir. Devamını Oku

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 1994/3927 K: 1994/4201 T:11.04.1994

Şufalı payın ilişkin bulunduğu taşınmaz mal 2886 sayılı Yasanın 45. maddesi uyarınca, açık teklif sureti ile ihaleye çıkarıldığı ve yapılan ihale sonunda payın davalıda ihale suretiyle kaldığı anlaşılmaktadır. 2886 sayılı Kanun kapsamında yapılan ihalelerde ön alım hakkı kullanılabilir. Devamını Oku

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 1995/3440 K: 1995/3597 T:3.4.1995

İmar planı uygulaması gereği, bir taşınmazın diğer bir taşınmaza şuyulandırılması kararının kesinleşip kesinleşmediğinin saptanması, kesinleşmişse kesin kararın tapuya intikali için yetkililere süre verilmesi ve müşterek mülkiyet hükümlerine tabi parsel kaydının tapudan getirilerek incelemenin o parselin oluşumundaki paydaş ve pay oranları dikkate alınarak yapılması gereklidir. Devamını Oku

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2005/2232 K: 2005/3951 T: 25.4.2005

Aynen bölünerek paylaştırma halinde teknik bilirkişiye ifraz (taksim) projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz belediye veya mücavir alan hudutları içerisinde ise belediye encümeninden karar alınmak suretiyle, belediye dışında ise il idare kurulundan imar yasası ve yönetmeliğine göre bölüşmenin mümkün olup olmadığı sorulur. Devamını Oku

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 1998/10763 K: 1998/10762 T: 15.12.1998

Madde de bahsedilen yükümlülüklerin ağır surette ihlali deyiminden kusurun özel bir yoğunlukta ve önemde bulunması amaçlanmıştır. Ağır surette ihlal unsurunun gerçekleşebilmesi için, paydaşın kasten ve bilerek müşterek mülkiyet ilişkisinin devamını çekilmez hale getirmesi gerekir. Fiilin işleniş tarzı, paydaşların sosyal ve ekonomik koşulları ile, objektif iyi niyet kuralları değerlendirilerek, her olayın özelliğine göre hakkaniyete uygun adil bir çözüm getirilmelidir. Devamını Oku

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2010/12449 K: 2011/1410 T: 15.02.2011

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 696. maddesi gereğince paydaşlıktan çıkarma kararı verilebilmesi için bir paydaşın tutum ve davranışlarıyla diğer paydaşların tümüne veya bir kısmına karşı olan yükümlülüklerini ağır suretle ihlal etmesi ve bu davranışı yüzünden müşterek mülkiyet ilişkisinin devamının çekilmez hale gelmesi gerekmektedir. Maddede bahsedilen yükümlülüklerin ağır surette ihlali deyiminden kusurun özel bir yoğunlukta ve önemde bulunması amaçlanmıştır. Ağır surette ihlal unsurunun gerçekleşebilmesi için, paydaşın kasten ve bilerek müşterek mülkiyet ilişkisinin devamını çekilmez hale getirmesi gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2011/14107 K: 2012/2502 T: 21.02.2012

Yükümlülüklerin ağır surette çiğnenmesi deyiminden kusurun özel bir yoğunlukta ve önemde bulunması amaçlanmıştır. Bu unsurun gerçekleşebilmesi için paydaşın kasten ve bilerek paylı mülkiyet ilişkisini çekilmez hale getirmesi gerekir. Fiilin işleniş tarzı, paydaşların sosyal ve ekonomik koşulları ile objektif dürüstlük kuralları değerlendirilerek her olayın özelliğine göre hakkaniyete uygun adil bir çözüm getirilmelidir. Devamını Oku

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2009/3039 K: 2009/4993

Davacı, başkasına ait arsa üzerinde bulunan miras bırakana ait 3 katlı binanın ortaklığının giderilmesini istemiş ise de ortaklığın giderilmesi istenilen bina bilirkişi kurulu raporuna göre arzın mütemmim cüz’ü niteliğinde olup zeminden ayrı olarak satılması mümkün olmadığından ortaklığın giderilmesi istenemez. Öte yandan davacı binanın yıkılıp enkaz bedelinin ortaklığının giderilmesini de istemediğine göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Devamını Oku