Son Yazılar

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2023/4230 K: 2024/1492 T: 12.3.2024

Taşınmaz yönünden ön alıma konu satış işlemleri nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; dava konusu parselde davalı adına kayıtlı birden fazla hisse bulunduğundan infazda tereddüt oluşmaması için iptal edilen ve davacılar adına tesciline karar verilen hissenin miktarının, pay ve… Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2023/4778 K: 2024/397 T: 23.1.2024

Mahkemece, konusunda uzman bilirkişiden denetime elverişli şekilde rapor alınarak resmi senette yazılı satış bedeli ile tapu masrafı toplamının ön inceleme tarihinden bilirkişi incelemesi yapılan tarihe kadar nemalandırılması halinde ulaşacağı değer belirlenmeli, belirlenen bu miktardan depo edilen (nemalı veya nemasız) miktar ile nemalandırılmış ise nema miktarı çıkarıldıktan sonra aradaki farkın da depo edilmesine karar verilmelidir. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2023/5435 K: 2024/491 T: 25.1.2024

İlk Derece Mahkemesince davacının diğer hissedar malik davalıya ön alım hakkını kullanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu durumda hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davalı yararına tarifenin üçüncü kısmına göre harçlandırılan tutar üzerinden nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirir. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2024/77 K: 2024/748 T: 12.2.2024

Ön alım bedelinin, ön inceleme duruşması adı altında duruşma açılmadığından, ilk duruşma günü olan 12/07/2016 tarihinden itibaren depo edildiği 28/12/2020 tarihine kadar geçen sürede vadeli bir mevduat hesabına yatırılması halinde getireceği nemanın bilirkişiye hesaplattırılarak, tespit edilecek bedel depo edildikten sonra… Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2024/202 K: 2024/876 T: 15.2.2024

Ön alım davasının açıldığı tarih ile ön alım bedelinin depo edildiği tarih arasında uzunca bir zamanın geçtiği; bu süre gözönüne alındığında, ön alım bedelini zamanında depo etmeyerek kullanması nedeniyle davacının amacı dışında zenginleştirildiği, nemalandırılmayan satış tarihindeki miktarın depo edilmesi nedeniyle faiz getirisinden mahrum kalınması oranında davalının da fakirleştiği, bir tarafın diğer taraf zararına azımsanamayacak derecede oransız bir çıkar sağladığı, bu durumun 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2 nci maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırı olacağı Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2024/270 K: 2024/1190 T: 28.2.2024

Ön alım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2024/421 K: 2024/1598 T: 18.3.2024

Kural olarak ön alım bedelin dava açılırken hazır edilmesi ve mahkemece makul süre içinde mahkeme veznesine depo edilmesiyle birlikte vadeli bir hesapta değerlendirilmesi gereklidir. Bu kapsamda mahkemeler, dava açıldıktan sonraki makul bir süre içinde ön alım bedelinin, vadeli bir mevduat hesabına yatırılmasını sağlayarak yargı sürecinin taraflar üzerinde oluşturduğu olumsuz etkileri asgari seviyeye indirgeyerek mülkiyet hakkının devlete yüklediği pozitif yükümlülüğü gerçekleştirmiş olacaklardır. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2024/526 K: 2024/1214 T: 29.2.2024

Mahkemeler, dava açıldıktan sonraki makul bir süre içinde ön alım bedelinin, vadeli bir mevduat hesabına yatırılmasını sağlayarak yargı sürecinin taraflar üzerinde oluşturduğu olumsuz etkileri asgari seviyeye indirgeyerek mülkiyet hakkının devlete yüklediği pozitif yükümlülüğü gerçekleştirmiş olacaklardır. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2024/903 K: 2024/1746 T: 25.3.2024

İmar uygulaması sonrası dava konusu edilen kısımda davacıların paydaşlık durumunun oluştuğu, keşif sırasında alınan tanık beyanlarına göre imar uygulaması öncesinde zeminde bulunan fabrika binasının olduğu alanın satıcı paydaş tarafından kullanıldığı, boş arsa olarak davalıya satışının gerçekleştirildiği, bilirkişi raporunda yapılan açıklama ve önceki yıllara dayalı hava fotoğrafları ekli rapor içeriğine göre fiili taksim durumunun bulunduğu belirtilmekle pay satan paydaşın payına karşılık olan bölümü kullanmaları sırasında davacının bu bölümde hak iddia etmediği, bu durumda ön alım talebinde bulunulamayacağı Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2023/3493 K: 2024/86 T: 9.1.2024

Davacının satış öncesi pazarlık işlemlerinde dava konusu taşınmazda davaya konu payın davalıya satışına onay verdiği, başka bir ifadeyle satıcının hissesi üzerinde hak iddia etmediği, olayların oluş şekli nazara alındığında davacının ön alım hakkının kullanmasında paydaşlar arasına yabancı bir kişinin girişini engellemek amacı olduğunun söylenemeyeceği gibi; davacının protokolle metre karesi 800,00 TL bedelle satmayı vadettiği taşınmazı, metre karesi yaklaşık 107,00 TL bedelle iki yıllık hak düşürücü sürenin son günü ön alım hakkını kullanarak almak istemesi 4721 sayılı Kanun’un 2 inci maddesinde yer alan dürüstlük ilkesi ile bağdaşmaz. Taşınmaz mal mülkiyetinin kanundan kaynaklanan sınırlandırmalarından biri olan ön alım hakkıyla ilgili yorumların ve değerlendirmelerin, mülkiyet hakkının özüne zarar verecek derecede ön alım hakkı sahibi lehine genişletilmesi doğru değildir. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2023/3469 K: 2024/2686 T: 16.5.2024

Taşınmaz satış bedelleri ile davalı tarafından ödenen tapu masrafları toplamının davacı tarafından mahkeme veznesine depo edildiği, davacının bedelde muvazaa iddiasına dayandığı ancak iddiasını ispata elverişli delilin dosyaya ibraz olunmadığı, çek basım tarihinden önceki bir tarihte çekin keşide edildiğine yönelik davacı tarafın iddiasının bedelde muvazaa yapıldığı ve satış değerinin daha düşük olduğu iddialarının ispatı sayılamayacağı, yemin deliline dayanan davacının hakkını kullanması sonucu davalı şirketin yetkilisi tarafından yemin eda olunduğundan dava değerinin tapudaki satış bedeli olarak kabul edilmesi gerektiği Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2023/2964 K: 2023/4446 T: 4.10.2023

İhtiyari müzayede ile satışa çıkarılan bir gayrimenkulün şayi hissesini satın almak için o gayrimenkulün şayi hissedarının müzayedeye iştirak ederek pey sürmesi ve bilahare müzayededen çekilmesi şufa hakkından feragati tazammun etmeyip bu hissedarın şayi hisseyi müzayede neticesinde yapılan ihale ile satın alan üçüncü şahsa karşı şufa hakkını kullanabileceği, ihtiyari ihaleye katılıp pey süren ve sonradan ihaleden çekilen paydaş, ihaleden sonra önalım hakkını kullanabileceği gibi, önalım hakkını kullanmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğu söylenemez. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2023/1566 K: 2024/1225 T: 29.2.2024

Ön alım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle ön alım hakkını kullanması dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötü niyet iddiası 14.2.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2023/1563 K: 2023/3547 T: 22.6.2023

Resmi senette yazılı satış bedeli ile tapu masrafı toplamı olan 308.623,45 TL bedelin ön inceleme duruşmasının yapıldığı tarihten itibaren bedelin depo edilmesine karar verilen tarihlere kadar geçen süre içinde vadeli bir mevduat hesabına yatırılması halinde getireceği nemanın bilirkişiye hesaplattırılarak tespit edilecek bedel depo edildikten sonra işin esası hakkında bir hüküm kurulması gerekir Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2023/1562 K: 2024/1204 T: 29.2.2024

Her ne kadar bir kısım davacı tanıkları taşınmazın taksim edilmediği ve taşınmazın farklı dönemlerde farklı paydaşlarca kiraya verildiği, kira paralarının paylaşıldığı yönünde beyanlarda bulunmuş ise de; dinlenen davalı tanıklarının beyanları, mahkeme hakiminin gözlemi, bilirkişi raporu ve ekli krokisi ile geçmiş yıllardaki kullanım durumunu gösteren uydu görüntüleri birlikte değerlendirildiğinde taşınmazın davalı tanıklarının beyanlarında belirtildiği üzere fiilen taksim edilerek kullanıldığı Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2023/1133 K: 2023/2200 T: 13.4.2023

Davacı, taşınmazdaki diğer payı 16.06.2016 tarih ve 10591 yevmiye sayılı işlemle satın alarak tam malik olmuştur. Ancak, önalım hakkının tarım arazisinin davalıya satıldığı tarihte doğduğu ve kullanılabilir duruma geldiği gözetildiğinde, tam malik olmayan davacının önalım hakkını kullanması mümkün değildir. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2023/774 K: 2024/812 T: 14.2.2024

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 24.05.2022 tarih ve 2019/14-798 E., 2022/730 K: sayılı kararında da belirtildiği üzere ön alım hakkının tarım arazisinin davalıya satıldığı tarihte doğduğu ve kullanılabilir duruma geldiğini, bu nedenle tam malik olmayan davacının ön alım hakkını kullanmasının mümkün olamayacağı Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2023/695 K: 2023/1662 T: 21.3.2023

Taşınmazların fiilen taksim edilip edilmediklerinin açıklığa kavuşturulması bakımından gerekirse mahallinde yeniden keşif yapılıp mahalli bilirkişi ve taraf tanıklarının beyanları alınarak, davacı ve davalı tarafın fiili taksim savunmasına yönelik beyanları, dosyada bulunan ecrimisil ihbarnameleri, dava konusu taşınmazların kadastro tutanakları, bilirkişi raporları… Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2023/659 K: 2023/1981 T: 5.4.2023

Önalım hakkının kullanılmasında davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu ise tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekir. Çünkü bu gibi hallerde 11.10.1982 gün 3/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın tereke adına açıldığının kabulü gerekir. Muvafakat duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunmakla veya imzası noterce onaylı muvafakat belgesi ibraz edilmesi suretiyle yahut davacı adına davayı takip eden avukata vekalet verilmesi ile sağlanabilir. Bu yolda ortakların tümünün muvafakatı sağlanamazsa 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 640. maddesi hükmü uyarınca miras bırakanın terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilir. Devamını Oku