1. Anasayfa
  2. Danıştay 14. Dairesi Kararları

Danıştay 14. Dairesi E: 2013/6600 K: 2014/1135 T: 29.01.2014


3194 sayılı Kanun’un 32. maddesine göre verilen yıkım kararının yapıya yönelik olan ve yapıyı esas alan bir işlem olması nedeniyle, para cezaları için geçerli olan “Cezaların şahsiliği” ilkesinin yıkım işlemi için de geçerli olduğunu, söylemek olanaklı değildir. Bu nedenle, yapının, inşa edildiği taşınmazın mülk sahibi muhatap alınmak suretiyle yapının yıkımına karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. İdare Mahkemesince; işin esasının incelenmesi suretiyle karar verilmesi gerekirken yapı tatil tutanağında ruhsatsız yapıyı yapan yapı sahibi tespit edilmeden mülk sahibi adına yıkım işlemi tesis edilemeyeceği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararın bu kısmında hukuki isabet görülmemiştir.

İzmir İli Konak ilçesi, Dicle Caddesi, 38071 ada, 1 ve 38072 ada, 3 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki yapının ruhsatsız olduğundan bahisle, 3194 sayılı imar Kanununun 32. maddesi uyarınca söz konusu yapıların yıkımına ve yıkım masraflarının davacıdan tahsiline ilişkin Konak Belediye Encümeninin 15.07.2010 günlü, 1114 sayılı kararı ile aynı Kanunun 42. maddesi uyarınca para cezası verilmesine ilişkin 03.06.2010 günlü, 868 sayılı kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesi’nce; davalı idare tarafından düzenlenen 20.05.2010 günlü yapı tatil tutanağında yapı sahibinin belirtilmediği, dava konusu yıkım ve yıkım masraflarının tahsiline ilişkin karar ile para cezasının da salt mülk sahibi olması nedeniyle aralarında davacının da bulunduğu şahıslar adına alındığı, yapı tatil tutanağında ruhsatsız yapıp yapan yapı sahibi tespit edilmeden mülk sahibi olan davacı adına yıkım kararı ile birlikte yıkım masraflarının tahsili ve cezası verilmesi yönünde alınan ercümen kararlarında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Karar düzeltme isteminin, para cezasına ve masrafların tahsilline ilişkin kısmı yönünden; Danıştay dava daireleri ve idari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarının temyiz üzerine “Verdikleri kararlar hakkında ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesinde yazılı nedenlerle kararın düzeltilmesi istenebilir. Kararın düzeltilmesi dilekçesinde öne sürülen hususlar ise adı geçen yasa maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymamaktadır.

Kararın, yıkıma ilişkin kısmına gelince; 3194 sayılı imar Kanunu’nun 32. maddesinde: “Bu Kanun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti, fenni mesulce tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir. Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur.

Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır. Bu tebligatın bir nüshasıda muhtara bırakılır. Bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibi, yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten mühürün kaldırılmasını ister.Ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu, inceleme sonunda anlaşılırsa, mühür, belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir. Aksi takdirde, ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina, belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip, belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil edilir.” hükmü yer almaktadır.

Dosyanın incelenmesinden; İzmir İli Konak ilçesi, Dicle Caddesi, 38071 ada, 1 ve 38072 ada, 3 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde bulunan 102 no.lu kısmi bodrum+zemin kattan ibaret işyerinin üzerine ilave 1, 2 ve 3. Kat ikmal edilmiş iskana hazır durumda, bitişik parselde bulunan 100/1 numaralı yığma bina yıkılarak yerine kısmi bodrum+zemin+1+2+3 katlı inşaatın kabası tamamlanmış Kısmi bodrum+zemin+1+2. katlar iskana hazır 3. katın sıvaları yapılıyor durumda” olduğu hususunun 20.05.2010 tarihinde düzenlenen yapı tatil tutanağı ile tespit edilerek yapının mühürlendiği, 15.07.2010 günlü, 1114 sayılı belediye encümeni kararı ile de söz konusu yapının yıkımına karar verildiği, yapı tatil tutanağında yapı sahibinin belirtilmediği, dava konusu yıkım kararının da mülk sahibi olması nedeniyle aralarında davacının da bulunduğu şahıslar adına alındığı anlaşılmıştır.

3194 sayılı imar Kanunu’nun 32. maddesinde; “ruhsatsız yapı” esas alınarak düzenleme yapılmıştır. 3194 sayılı Kanun’un 32. maddesine göre verilen yıkım kararının yapıya yönelik olan ve yapıyı esas alan bir işlem olması nedeniyle, para cezaları için geçerli olan “Cezaların şahsiliği” ilkesinin yıkım işlemi için de geçerli olduğunu, söylemek olanaklı değildir. Bu nedenle, yapının, inşa edildiği taşınmazın mülk sahibi muhatap alınmak suretiyle yapının yıkımına karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.Bu durumda; İdare Mahkemesince; işin esasının incelenmesi suretiyle karar verilmesi gerekirken yapı tatil tutanağında yapı sahibi belirtilmediğinden yapı maliki sıfatıyla davacı adına yıkım işlemi tesis edilemeyeceği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararın bu kısmında hukuki isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle Kararın düzeltilmesi isteminin, para cezasına ve masrafların tahsilline ilişkin kısmı yönünden reddine, yıkıma ilişkin kısmı yönünden ise kabulü ile İzmir 4. idare Mahkemesince verilen 13.04.2011 günlü E:2010/1873 K:2011/470 sayılı kararının bu kısmının BOZULMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 29/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.