Taşıyıcı unsuru etkilemeyen bağımsız bölüm içindeki duvarların kaldırılmasının ruhsat gerektirmediği, bununla birlikte, hangi nitelikte olursa olsun, bağımsız bölüm sayısını veya bağımsız bölüm alanını artıran iki bağımsız bölüm arasındaki duvarın kaldırılması veya aynı bağımsız bölüm içerisinde başka bir bağımsız bölüm oluşturulması yolundaki tadilatların, ruhsata tabi esaslı tadilat niteliğinde olduğu; öte yandan, aykırılıktan etkilenen alanın tespitinin, yapılan imalatın binanın statiğini etkileyip etkilemediğinin idarece yapılacak inceleme sonucu somut olarak ortaya konulduktan sonra; yapılan imalat binanın statiğini etkilemiyor ise para cezasının, 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca yapı maliyet birim fiyatları üzerinden; statiğini etkilemesi halinde ise aynı fıkranın (a) bendi uyarınca yapı inşaat alanı üzerinden para cezası hesaplanması gerektiği.
İstemin Özeti: Ankara 6. İdare Mahkemesinin 05/12/2013 günlü, E:2012/482, K:2013/1932 sayılı kararının; usul ve yasaya uygun olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay 14 Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava; Ankara İli, Çankaya İlçesi, Güzeltepe Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binada ruhsat ve eki projesine aykırı imalatlar yapıldığından bahisle 3194 İmar sayılı Kanununun 32. maddesi uyarınca düzenlenen 27.09.2011 günlü, 94/04777 sayılı zabıtname uyarınca verilen yıkım kararının, aynı Kanunun 42. maddesi uyarınca davacıya 10.595,96 TL para cezası verilmesine ilişkin Çankaya Belediye Encümeninin 04.10.2011 günlü, 4177.35 sayılı kararının iptali ve ödenen 10.595,96 TL’nin istirdatı istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden; zabıtname ile tespit edilen 4 ve 5 numaralı dairelerin giriş kısmındaki 4,5m2’lik merdiven kovası alanının doğrama ve cam ile kapatılarak anılan dairelere ilave edilmesine ilişkin aykırılığın davacı tarafından giderildiği gerekçesiyle yıkım kararının bu kısmı yönünden karar verilmesine yer olmadığına, yıkım kararının 1. normal kat 4 ve 5 numaralı daireler arasındaki duvarın kısmen kaldırılarak anılan dairelerin birleştirilmesine ilişkin kısmı ile para cezası verilmesine ilişkin encümen kararı yönünden ise yönünden davanın reddine karar verilmiş; bu karar, taraflarca temyiz edilmiştir.
Temyize konu İdare Mahkemesi kararının 27.09.2011 günlü, 94/04777 sayılı zabıtname uyarınca verilen yıkım kararına ilişkin kısmında 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmamaktadır.
Kararın para cezasına ilişkin kısmına hakkında; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinin ikinci fıkrasında; idari yargı yetkisinin, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu, idari mahkemelerin, yerindelik denetimi yapamayacakları, yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
3194 sayılı İmar Kanununun 5940 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişik 42. maddesinin 2. fıkrasında; ruhsat alınmaksızın veya ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere veya imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapının sahibine, yapı müteahhidine veya aykırılığı altı iş günü içinde idareye bildirmeyen ilgili fenni mesullere yapının mülkiyet durumuna, bulunduğu alanın özelliğine, durumuna, niteliğine ve sınıfına, yerleşmeye ve çevreye etkisine, can ve mal emniyetini tehdit edip etmediğine ve aykırılığın büyüklüğüne göre, beşyüz Türk Lirasından az olmamak üzere, maddede belirtilen şekilde hesaplanan idari para cezalarının uygulanacağı düzenlenmiş; (a) bendinde; yapı sınıflarına ve gruplarına göre yapının inşaat alanı üzerinden hesaplanmak üzere, mevzuata aykırılığın her bir metrekaresi için uygulanacak para cezalarının miktarları belirlenerek, bu miktarların her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında bir Türk Lirasının küsuru da dikkate alınmak suretiyle artırılacağı kurala bağlanmış; (b) bendinde; mevzuata aykırılığı yapı inşaat alanı üzerinden hesaplanması mümkün olmayan, yapının cephelerini ve diğer yapı elemanlarını değiştiren veya yapı malzemesi için öngörülen gereklere aykırı bulunan uygulamalar için, Bakanlıkça yayımlanan ve aykırılığa konu imalatın tespiti tarihinde yürürlükte bulunan birim fiyat listesine göre ilgili idarece belirlenen bedelin % 20‟si kadar idari para cezası verileceği hükme bağlanmış, (c) bendinde ise artırım sebepleri sayılmış, bu artırım sebepleri uyarınca tespit edilen miktarların (a) ve (b) bentlerinde belirtilen şekilde tespit edilen para cezalarının miktarına göre ayrı ayrı hesap edilerek ilave olunacağı, para cezalarına konu olan alanın hesaplanmasında, aykırılıktan etkilenen alanın dikkate alınacağı düzenlemesine yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesi uyarınca, yargı kararı ile idarelerin işlem tesisine zorlanamayacağı gibi idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceğinden; 3194 sayılı Kanunun 42/2. maddesinin (a) bendinde, temel para cezasının hesaplanmasında, yapı inşaat alanı ve yapı sınıfı ve grubu temel kriterler olarak öngörüldüğünden, temel para cezasının bu kriterlere aykırı olarak hesaplandığının tespit edilmesi halinde, aykırılığı tespit edilen para cezası miktarına (c) bendinde öngörülen artırım oranları uygulanarak belirlenen toplam para cezasının da tamamının iptal edilmesi gerektiği, temel para cezasının hesaplanmasına ilişkin aykırılıklar tespit edildikten sonra, bilirkişinin aykırılıktan etkilenen alan ve/veya yapı sınıfı grubuna ilişkin yaptığı tespitler uyarınca raporda hesaplanan para cezası miktarı esas alınarak dava konusu işlemin kısmen iptaline, kısmen davanın reddine karar verilmesi suretiyle, işlemin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı idari yargı denetimi yetkisi aşılarak, idari eylem ve işlem niteliğinde yargı kararı verilemeyeceği, bununla beraber, temel para cezasının, 3194 sayılı Kanunun 42/2. maddesinde öngörülen kriterlere uygun olarak hesaplandığı, ancak, (c) bendinde öngörülen artırım sebebi veya sebeplerinin uygulanması koşullarının oluşmadığının anlaşılması halinde ise para cezasının hukuka aykırılığı tespit edilen artırım sebebine isabet eden kısım yönünden kısmen iptaline karar verileceği açıktır.
Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin 16. maddesinin 23. fıkrasında; “Basit tamir ve tadil: Yapılarda derz, iç ve dış sıva, boya, badana, oluk dere, doğrama, döşeme ve tavan kaplamaları, elektrik ve sıhhi tesisat tamirleri ile çatı onarımı ve kiremit aktarılması işlemleridir.” hükmüne, 24. fıkrasında ise; “Esaslı tadilat: Yapılarda taşıyıcı unsuru etkileyen veya yapı inşaat alanını veya emsale konu alanını veya taban alanını veya bağımsız bölüm sayısını veya ortak alanların veya bağımsız bölümlerin alanını veya kullanım amacını veya ruhsat eki projelerini değiştiren işlemlerdir. Esaslı tadil, ruhsata tabidir.” hükmüne, aynı Yönetmeliğin 63. maddesinde ise; “Basit tamir ve tadiller ile korkuluk, pergola ve benzerlerinin yapımı ile bölme duvarı, bahçe duvarı, duvar kaplamaları, baca, saçak ve benzeri elemanların tamirleri ruhsata tabi değildir. Bunlardan iskele kurmayı gerektirenler için Belediyeye yazılı müracaat edilmesi zorunludur. Bu kapsamda kalmakla birlikte binanın ısı yalıtımını etkileyen işlemler yapılamaz.” hükmüne yer verilmiştir.
Ankara İmar Yönetmeliğinin 87. maddesinde; “İmar planları, hükümleri ve raporları ile bu Yönetmelik yanında 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanun hükümlerine aykırı olmamak, yapının taşıyıcı unsurları ve ısı yalıtımını olumsuz olarak etkilememek; bağımsız bölümlerin brüt inşaat alanlarını artırmamak, kullanım amacı ve cephe görünümünü değiştirmemek koşulları ile a- Derz, iç ve dış sıva, boya, badana, oluk, dere, doğrama, döşeme ve tavan kaplamaları, elektik ve sıhhi tesisat ile kiremit aktarılması işleri, b-Korkuluk, parapet, paratoner, gölgelik (pergole), çardak (kameriye), derinliği (1,00) metreyi geçmeyen süs havuzu ve bahçe düzenlemesi yapılması, c-Kendi bağımsız bölümü içinde taşıyıcı olmayan bölme duvarlarının kaldırılması veya bina statiğini etkilemeyen duvarların konulması, d-Basit tamir ve tadiller, e-İç dekorasyon işleri, zemin katta bulunan iş yerlerinin imar durumuna aykırı olmayan vitrin değişiklikleri, duvar kaplaması, baca, saçak, çatı ve benzeri unsurların onarımı ruhsata tabi değildir. Ruhsat almayı gerektirmeden yapılabilecek/değiştirilebilecek/onarılabilecek nitelikteki inşaat işlerinin onaylı mimarlık ve mühendislik projelerinde gösterilmiş haliyle yapılmamış veya farklı tatbik edilmiş olması projelerde değişiklik/yeni proje gerektirmez. Taşıyıcı bölme duvarları ile taşıyıcı olsun/olmasın bağımsız bölümler arasındaki duvarların kaldırılması halinde bu durum onaylı projesine ve ruhsatına işlenmek üzere ilgili Belediyeye başvurulacaktır. Bu başvuruda işe nezaret edecek mimar/mühendis ismi de ilgili Belediyeye bildirilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; taşıyıcı unsuru etkilemeyen bağımsız bölüm içindeki duvarların kaldırılmasının ruhsat gerektirmediği, bununla birlikte, hangi nitelikte olursa olsun, bağımsız bölüm sayısını veya bağımsız bölüm alanını artıran iki bağımsız bölüm arasındaki duvarın kaldırılması veya aynı bağımsız bölüm içerisinde başka bir bağımsız bölüm oluşturulması yolundaki tadilatların, ruhsata tabi esaslı tadilat niteliğinde olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; Ankara İli, Çankaya İlçesi, Güzeltepe Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binada ruhsat ve eki projesine aykırı olarak 1. normal kat 4 ve 5 numaralı daireler arasındaki duvarın kısmen kaldırılarak 4 ve 5 numaralı dairelerin birleştirildiği, 4 ve 5 numaralı dairelerin giriş kısmındaki 3.00 x 1.50 = 4.50 m²’lik merdiven kovası alanının doğrama ve cam ile kapatılarak 4 ve 5 numaralı dairelere ilave edildiği, imalatların bitmiş durumda olduğunun 27.09.2011 günlü, 94/04777 sayılı zabıtname ile tespiti üzerine, 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi uyarınca 3. sınıf, B grubu yapı için 185,16 m2 inşaat alanı üzerinden temel para cezasının hesaplandığı, hesaplanan temel para cezasına (c) bendinin 5., 10., 12. ve 13. alt bentleri uyarınca artırım uygulanarak toplam ceza miktarının 10.595,96 TL olarak hesaplandığı anlaşılmıştır.
İdare Mahkemesince uyuşmazlığın çözümü amacıyla yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenen raporda ise, para cezasının 3194 sayılı İmar Kanunun 42. maddesinde yer alan kriterlere uygun olarak hesaplandığı yönünde görüşe yer verildiği, Mahkemece anılan bilirkişi raporu hükme esas alınarak, dava konusu para cezası verilmesine ilişkin encümen kararı yönünden davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık konusu olayda, her ne kadar yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenen raporda, para cezasının 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesinde yer alan kriterlere uygun olarak hesaplandığı görüşüne yer verilmiş ise de; keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden, 1. normal kat 4 ve 5 numaralı daireler arasındaki duvarın kısmen kaldırılarak 4 ve 5 numaralı dairelerin birleştirilmesine yönelik tespite dayalı olarak, para cezası verilmesine ilişkin encümen kararına ilişkin hesaplama raporunda toplam aykırılıktan etkilenen alanın 185,16 m2 olarak belirlendiği; buna karşın bilirkişi raporunda 4 ve 5 numaralı daireleri arasında yer alan duvara kapının açılarak her iki dairenin birleştirildiğinin ve anılan aykırılığın yapının taşıyıcı sistemine herhangi bir olumsuz etkisi olmadığının belirlendiği görülmektedir.
Bu durumda; hangi nitelikte olursa olsun, bağımsız bölüm sayısını veya bağımsız bölüm alanını artıran iki bağımsız bölüm arasındaki duvarın kaldırılması yolundaki tadilatların, ruhsata tabi esaslı tadilat niteliğinde olduğu sabit olmakla birlikte, bağımsız bölümlerin birleştirilmesine yönelik olarak yapılan imalatlarda; (örneğin; iki bağımsız bölüm arasındaki duvarın kaldırılması, iki bağımsız bölüm arasında kapı ya da pencere açılması ya da balkon ile bağımsız bölüm arasındaki duvarın kaldırılması gibi), aykırılıktan etkilenen alanın tespitinin, yapılan imalatın binanın statiğini etkileyip etkilemediğinin idarece yapılacak inceleme sonucu somut olarak ortaya konulduktan sonra; yapılan imalat binanın statiğini etkilemiyor ise para cezasının, 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca yapı maliyet birim fiyatları üzerinden; statiğini etkilemesi halinde ise aynı fıkranın (a) bendi uyarınca yapı inşaat alanı üzerinden para cezası hesaplanması gerektiği açık olup; 4 ve 5 numaralı dairelerin arasındaki duvara kapı açılarak duvarın kısmen kaldırılması ve anılan dairelerin birleştirilmesine ilişkin imalatın, binanın statiğini etkilemediği İdare Mahkemesince, yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda ortaya konulduğundan, bu aykırılığa ilişkin temel para cezasının 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca yapı maliyet birim fiyatları üzerinden hesaplanması gerekirken, temel para cezasının aynı fıkranın (a) bendi uyarınca hesaplanmasında hukuka uyarlık, davanın reddi yolunda verilen Mahkeme kararının bu kısmında hukuki isabet görülmemiştir.
Öte yandan; para cezasının, 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca yapı maliyet birim fiyatları üzerinden hesaplanması gerekirken, aynı fıkranın (a) bendi uyarınca etkilenen alan üzerinden hesaplanmış olmasının, temel cezayı etkileyen nitelikte olduğu dikkate alındığında, 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinde İdari Dava Daireleri Kararları öngörülen kriterlere aykırı hesaplandığı anlaşılan para cezasının tamamının iptaline karar verilmesi gerektiği tabidir.
Kararın, ödenen 10.596 TL para cezasının istirdatına ilişkin kısmı hakkında; usul hukukunun en temel ilkelerinden biri olan “taleple bağlılık” ilkesi uyarınca, idari yargı mercilerinde açılan davalarda; İdare Mahkemelerinin, davacının istemi ile bağlı olduğu, istemi genişletecek veya daraltacak biçimde karar verilemeyeceği açıktır.
Dosyanın incelenmesinden; davanın, 3194 İmar sayılı Kanununun 32. maddesi uyarınca düzenlenen 27.09.2011 günlü, 94/04777 sayılı zabıtname uyarınca verilen yıkım kararının, aynı Kanunun 42. maddesi uyarınca davacıya 10.595,96 TL para cezası verilmesine ilişkin Çankaya Belediye Encümeninin 04.10.2011 günlü, 4177.35 sayılı kararının iptali ve ödenen 10.595,96 TL’nin istirdatı istemiyle açılmasına karşın, İdare Mahkemesince ödenen 10.595,96 TL para cezasının istirdatı yönünden inceleme yapılmadığı ve hüküm kurulmadığı anlaşıldığından, eksik incelemeye dayalı olarak verilen kararın bu kısmında da hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; Ankara 6. İdare Mahkemesinin 05/12/2013 günlü, E:2012/482, K:2013/1932 sayılı kararının; yıkıma ilişkin kısmının onanmasına, para cezasına ve ödenen para cezasının istirdatına ilişkin kısmının ise bozulmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 08/06/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.