Riskli yapı olarak tespit edilen ve yapılan anlaşma sonucu yıktırılmasına karar verilen yapı maliklerine kira yardımı yapılabilmesi için söz konusu yapıda ikamet etme şartı getiren 2015 yılına ait Kira Yardımı Uygulamaları Kılavuzunun 3.1, 3.2, 5.1 ve 5.2. maddelerinde hukuka aykırılık bulunmadığı
Davanın Özeti: Konya İli, (…) ve (…) adreslerinde bulunan davacının maliki bulunduğu taşınmazların “Riskli Yapı” olarak tespit edilerek yıkılması nedeniyle 6306 sayılı Yasa ve ilgili Yönetmelik uyarınca yapmış olduğu kira yardım talebinin reddine ilişkin Konya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 10.07.2015 günlü, 1749 sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 15.01.2015 tarih ve 342 sayılı Olur’uyla hazırlanarak yürürlüğe giren 2015 yılına ait Kira Yardımı Uygulamaları Kılavuzunun; riskli yapı tespiti yapılan yapıları nedeniyle söz konusu Kılavuzdan önce yayımlanan 2014 yılı Kira Yardımı Uygulamaları Kılavuzu uyarınca kira yardımı için başvuru yapıldığı, başvurulara ekli belgelerin eksik olması nedeniyle isteminin belgeler tamamlanmak üzere iade edildiği, belgeleri tamamlayarak yapmış olduğu başvurunun dava konusu Kılavuzla reddedildiği, söz konusu Kılavuzun 6306 sayılı Yasa ve ilgili Yönetmeliğe aykırı olduğu, Yasa uyarınca yapılarda ikamet edip etmediğine bakılmaksızın tüm maliklerin kira yardımından yararlanabileceği ve bunun aksini düzenleyen herhangi bir hükmün yer almadığı, Yasayla kapsamı belirlenen hak sahipliğinin dava konusu Kılavuzla daraltıldığından hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Savunma Özeti: Davacının 2 adet yapısının riskli yapı olduğu tespit edilerek yıkıldığı, bunun üzerine söz konusu yapılardan (…) nolu yapı için yapmış olduğu kira yardımı başvurusunun eksik belgeler nedeniyle 2014 yılına ait Kılavuz uyarınca iade edildiği, buna rağmen davacının söz konusu yapılara ait güncel tapu belgesi ile adına kayıtlı fatura veya emlak vergisi beyannamelerini sunmadığı gibi ibraz ettiği faturaların da adına düzenlenmediği, daha sonra 15.12.2015 tarihli başvurusu ile yeniden yapmış olduğu başvurunun söz konusu tarihte uygulanan 2015 yılına ait Kılavuz uyarınca yapıda ikamet etmediğinden bahisle reddedildiği, fakat diğer yapısı için yapmış olduğu başvuru kabul edilerek kira yardımının devam ettiği, 6306 sayılı Yasayla getirilen kira yardımı imkanının kazanılmış bir hak olmadığı, “hibe” nitelikli, idarenin parasal imkanlarına bağlı bir yardım olduğu ve ilgili Yasa ve Yönetmelikte yardımın yapılabilmesi için ikamet şartı getirildiğinden, dava konusu işlem ve dayanağı 2015 yılına ait Kılavuzun hukuka uygun olduğu belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Düşüncesi: 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 5.maddesinde, riskli yapıların yıktırılmasında ve bunların bulunduğu alanlar ile riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarındaki uygulamalarda, öncelikli olarak malikler ile anlaşma yoluna gidilmesinin esas olduğuanlaşma ile tahliye edilen yapıların maliklerine veya malik olmasalar bile kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak bu yapılarda ikamet edenlere veya bu yapılarda işyeri bulunanlara geçici konut veya işyeri tahsisi ya da kira yardımının yapılabileceği hüküm altına alınmıştır.
15.12.2012 tarih ve 28498 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin “Kira yardımı ve diğer yardımlar” başlıklı 16.maddesinde; anlaşma ile tahliye edilen uygulama alanındaki yapıların maliklerine tahliye tarihinden itibaren Bakanlıkça kararlaştırılacak aylık kira yardımı yapılabileceği, maliklere, kiracılara ve sınırlı ayni hak sahiplerine, sahip oldukları veya kullandıkları Kanun kapsamındaki bütün yapılardan dolayı kira yardımı yapılabileceği, inşaat halinde olup içinde ikamet edilen yapılarda kira yardımı veya faiz desteğinden, sadece inşaat halindeki yapıda ikamet eden malik, kiracı ve sınırlı ayni hak sahibinin faydalanacağı, birinci fıkrada belirtilen yapılarda; kiracı olarak ikamet edenlere veya işyeri işletenlere, birinci fıkraya göre belirlenen aylık kira bedelinin iki katı kadar, sınırlı aynî hak sahibi olarak ikamet edenlere veya işyeri işletenlere ise beş katı kadar defaten kira yardımı yapılabileceği hüküm altına alınmıştır.
6306 sayılı Yasa uyarınca yapılacak uygulamalarda gönüllülük esası getirilmiş ve ilgili kurum ve kuruluşlar ile hak sahipleri arasında anlaşma yapılmasını kolaylaştırmak amacıyla idarelerce yapı maliklerine, kiracı veya sınırlı ayni hak sahiplerine veya bu yapılarda işyeri bulunanlara; geçici konut veya işyeri tahsisi, ya da sahip oldukları veya kullandıkları Kanun kapsamındaki bütün yapılar için kira yardımı yapılabilmesine imkân tanınmış ve bu imkanlardan yararlanabilmek için yapıda ikamet etsin veya etmesin yapı maliklerine anlaşma ve tahliye haricinde bir şart getirilmemiş, kiracı veya sınırlı ayni hak sahiplerine ise bu şartların yanında söz konusu yapılarda ikamet etme şartı getirilmiş ve idarelerce yardım yapılmasına karar verilmesi durumunda söz konusu kişilerin yardımdan yararlanabilmesi için Yasada belirtilen şartlar haricinde ek şartlar getirilebileceğine ilişkin herhangi bir yetki tanınmamıştır.
Bu durumda; Konya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 10.07.2015 günlü, 1749 sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 15.01.2015 tarih ve 342 sayılı olur’u ile hazırlanarak yürürlüğe giren 2015 yılına ait Kira Yardımı Uygulamaları Kılavuzunun 3. 1., 3.2, 5.1 ve 5.2. maddelerinin hukuka aykırı olduğundan iptali gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Düşüncesi: Dava; davacı tarafından, maliki bulunduğu Konya İli, (…) ve (…) adreslerinde bulunan taşınmazların yer aldığı alanın “Riskli Alan” ilan edilmesi nedeniyle 6306 sayılı Yasa kapsamında talep etmiş olduğu kira yardım talebinin reddine ilişkin Konya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 10.07.2015 tarih ve 1749 sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayınlanmış Kira Yardımı Uygulamaları Kılavuzunun iptali istemiyle açılmıştır.
6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un “Tahliye ve yıktırma” başlıklı 5. Maddesinin 1. fıkrasında, “Riskli yapıların yıktırılmasında ve bunların bulunduğu alanlar ile riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarındaki uygulamalarda, öncelikli olarak malikler ile anlaşma yoluna gidilmesi esastır. Anlaşma ile tahliye edilen yapıların maliklerine veya malik olmasalar bile kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak bu yapılarda ikamet edenlere veya bu yapılarda işyeri bulunanlara geçici konut veya işyeri tahsisi ya da kira yardımı yapılabilir.” hükmü öngörülmüştür.
6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği’nin “Yapılacak Yardımlar ve Tahliye – Kira yardımı ve diğer yardımlar” başlıklı 16. Maddesinin 1. fıkrasında “Anlaşma ile tahliye edilen uygulama alanındaki yapıların maliklerine tahliye tarihinden itibaren Bakanlıkça kararlaştırılacak aylık kira yardımı yapılabilir. Kira yardımı aylık 600 Türk Lirasını geçemez. Yardım süresi riskli alan dışındaki riskli yapılarda 18 ay ve Kanun kapsamında anlaşma yolu ile kamulaştırılan yapılarda 5 aydır. Riskli alanlarda kira yardımı süresi 36 ayı geçmemek şartı ile ilgili kurumca belirlenir. Aylık kira bedeli, her yıl Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan Tüketici Fiyatları Endeksi yıllık değişim oranında güncellenir. Maliklere, kiracılara ve sınırlı ayni hak sahiplerine, sahip oldukları veya kullandıkları Kanun kapsamındaki bütün yapılardan dolayı kira yardımı yapılabilir. İnşaat halinde olup içinde ikamet edilen yapılarda kira yardımı veya faiz desteğinden, sadece inşaat halindeki yapıda ikamet eden malik, kiracı ve sınırlı ayni hak sahibi faydalanır. Anlaşma ile tahliye edilen yapıların maliklerine mümkün olması hâlinde, kira yardımı yerine tahliye tarihinden itibaren konut ve işyerlerinin teslim tarihine kadar geçici konut veya işyeri tahsisi yapılabilir.” denilmiş; 4. Fıkrasında da “Kira yardımı başvuruları; tahliye tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde, Bakanlıkça belirlenecek bilgi ve belgelere istinaden riskli alan veya rezerv yapı alanlarında ilgili kuruma, riskli alan dışındaki riskli yapılarda ise Müdürlüğe yapılır.” ,2. Fıkrasında “Yapılacak kira yardımının beş aylık miktarı, taşınma masrafları da dikkate alınarak defaten ödenebilir. Bu durumda, yardım süresi defaten ödemenin yapıldığı aydan itibaren hesap edilir.”, 3. Fıkrasında da “Birinci fıkrada belirtilen yapılarda; kiracı olarak ikamet edenlere veya işyeri işletenlere, birinci fıkraya göre belirlenen aylık kira bedelinin iki katı kadar, sınırlı aynî hak sahibi olarak ikamet edenlere veya işyeri işletenlere ise beş katı kadar defaten kira yardımı yapılabilir.” hükümleri getirilmiştir.
6306 sayılı Yasayla afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemeye ilişkin uygulamaların yapılması olanağı getirilmiş ve uygulamalar sırasında riskli yapıların tespiti, yıkımı ve yıkım sonrasında arsa haline gelen taşınmazın değerlendirmesinde yapı maliklerine sorumluluk getirilmiş ve idarelere de gerekli görüldüğü takdirde resen riskli yapının tespiti, yıkımı ve yıkım sonrasında arsanın değerlendirme konusunda yetki verilmiştir.
Yukarıda değinilen düzenlemelerle, yasa uyarınca yapılacak uygulamalarda öncelikli olarak gönüllülük esası getirilmiş ve bu amaçla ilgili kurum ve kuruluşlar ile hak sahipleri arasında anlaşma yapılmasını kolaylaştırmak için idarelerce yapı maliklerine, kiracı veya sınırlı ayni hak sahiplerine veya bu yapılarda işyeri bulunanlara; geçici konut veya işyeri tahsisi, yada sahip oldukları veya kullandıkları Kanun kapsamındaki bütün yapılar için kira yardımı yapılabilmesine imkân tanınmış ve bu imkanlardan yararlanabilmek için yapı içinde ikamet etsin veya etmesin yapı maliklerine anlaşma ve tahliye haricinde bir şart getirilmemiş, kiracı veya sınırlı ayni hak sahiplerine ise bu şartların yanında söz konusu yapılarda ikamet etme şartı getirilmiştir. Yasayla idarelere söz konusu yardımları yapılıp yapılmaması konusunda takdir yetkisi verilmiş ise de, idarece yardım yapılmasına karar verilmesi durumunda söz konusu kişilerin yardımdan yararlanabilmesi için Yasada belirtilen şartlar haricinde başka şartlar belirleme yetkisi tanınmamıştır. Kaldi ki, ilgili Yönetmelik uyarınca da söz konusu kişilere yardım yapılabilmesi için Yasada belirtilen şartlar haricinde her hangi bir şart getirilmemiştir.
Uyuşmazlık konusu olayda ise; Kira Yardımı Uygulamaları Kılavuzunun 3.1, 3.2, 5.1 ve 5.2. sayılı hükümleriyle idarelere yetki verilmediği halde riskli yapı nedeniyle taşınmazını anlaşarak tahliye eden maliklerin kira yardımından yararlanabilmesi için yukarıda değinilen Yasa ve İlgili Yönetmelik hükümlerde belirtilen şartlara ek olarak riskli yapıda ikamet etme şartı getirilmiştir.
Bu durumda; 6306 sayılı Yasa uyarınca yapılacak uygulamalarda riskli yapısını idareyle anlaşma sonucunda tahliye eden maliklerin kira yardımından yararlanabilmesi için Yasa ve ilgili Yönetmelikte belirtilenler dışında şartlar getiren dava konusu Kira Yardımı Uygulamaları Kılavuzunun 3.1, 3.2, 5.1 ve 5.2.maddelerinde ve anılan kılavuza dayanılarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır
Açıklanan nedenlerle, Konya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 10.07.2015 tarih ve 1749 sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olan ve bu işleme dayanak alınan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayınlanmış Kira Yardımı Uygulamaları Kılavuzunun iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Ondördüncü Dairesince, işin gereği görüşüldü:
Davacı tarafından sunulan dava dilekçesiyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 15.01.2015 tarih ve 342 sayılı Olur’u ile çıkartılan 2015 yılına ait Kira Yardımı Uygulamaları Kılavuzunun iptali istenmiş ise de; söz konusu dilekçenin içeriği ile malik olma niteliğinin birlikte değerlendirilmesi sonucunda, davacı tarafından 10.07.2015 günlü, 1749 sayılı işlem ile dayanağı 2015 yılına ait Kira Yardımı Uygulamaları Kılavuzunun 3.1, 3.2, 5.1 ve 5.2.maddelerinin dava konusu yapıldığı kabul edilmek suretiyle yargılama yapılmasına karar verilmiştir.
Dava, Konya İli, (…) ve (…) adreslerinde bulunan taşınmazların maliki olan davacı tarafından, “Riskli Yapı” olarak tespit edilerek yıkılan taşınmazları nedeniyle 6306 sayılı Yasa kapsamında talep etmiş olduğu kira yardımının reddine ilişkin Konya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 10.07.2015 tarih ve 1749 sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olan 2015 yılına ait Kira Yardımı Uygulamaları Kılavuzunun 3.1, 3.2, 5.1 ve 5.2. maddelerinin iptali istemiyle açılmıştır.
6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun “Tahliye ve yıktırma” başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasında, “Riskli yapıların yıktırılmasında ve bunların bulunduğu alanlar ile riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarındaki uygulamalarda, öncelikli olarak malikler ile anlaşma yoluna gidilmesi esastır. Anlaşma ile tahliye edilen yapıların maliklerine veya malik olmasalar bile kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak bu yapılarda ikamet edenlere veya bu yapılarda işyeri bulunanlara geçici konut veya işyeri tahsisi ya da kira yardımı yapılabilir.” hükmü öngörülmüştür.
6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin “Yapılacak Yardımlar ve Tahliye – Kira yardımı ve diğer yardımlar” başlıklı 16. maddesinin 1. fıkrasında “Anlaşma ile tahliye edilen uygulama alanındaki yapıların maliklerine tahliye tarihinden itibaren Bakanlıkça kararlaştırılacak aylık kira yardımı yapılabilir. Kira yardımı aylık 600 Türk Lirasını geçemez. Yardım süresi riskli alan dışındaki riskli yapılarda 18 ay ve Kanun kapsamında anlaşma yolu ile kamulaştırılan yapılarda 5 aydır. Riskli alanlarda kira yardımı süresi 36 ayı geçmemek şartı ile ilgili kurumca belirlenir. Aylık kira bedeli, her yıl Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan Tüketici Fiyatları Endeksi yıllık değişim oranında güncellenir. Maliklere, kiracılara ve sınırlı ayni hak sahiplerine, sahip oldukları veya kullandıkları Kanun kapsamındaki bütün yapılardan dolayı kira yardımı yapılabilir. İnşaat halinde olup içinde ikamet edilen yapılarda kira yardımı veya faiz desteğinden, sadece inşaat halindeki yapıda ikamet eden malik, kiracı ve sınırlı ayni hak sahibi faydalanır. Anlaşma ile tahliye edilen yapıların maliklerine mümkün olması hâlinde, kira yardımı yerine tahliye tarihinden itibaren konut ve işyerlerinin teslim tarihine kadar geçici konut veya işyeri tahsisi yapılabilir.” denilmiş; 4. fıkrasında da “Kira yardımı başvuruları; tahliye tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde, Bakanlıkça belirlenecek bilgi ve belgelere istinaden riskli alan veya rezerv yapı alanlarında ilgili kuruma, riskli alan dışındaki riskli yapılarda ise Müdürlüğe yapılır.” 2. fıkrasında “Yapılacak kira yardımının beş aylık miktarı, taşınma masrafları da dikkate alınarak defaten ödenebilir. Bu durumda, yardım süresi defaten ödemenin yapıldığı aydan itibaren hesap edilir.”, 3. fıkrasında da “Birinci fıkrada belirtilen yapılarda; kiracı olarak ikamet edenlere veya işyeri işletenlere, birinci fıkraya göre belirlenen aylık kira bedelinin iki katı kadar, sınırlı aynî hak sahibi olarak ikamet edenlere veya işyeri işletenlere ise beş katı kadar defaten kira yardımı yapılabilir.” hükümleri getirilmiştir.
2015 yılına ait Kira Yardımı Uygulamaları Kılavuzunun 3.1. 3.2, 5.1 ve 5.2. maddeleriyle; riskli olarak tespit edilen yapılardaki hak sahiplerine Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri tarafından yapılacak olan kira yardımları ile ilgili olarak yapılacak başvurularda konut ve işyeri maliklerine ikamet etme şartı getirilerek riskli yapı maliklerine her yıl alınacak Bakan Olur’una göre sadece ikamet ettikleri bir bağımsız bölüm için 18 ay kira yardımı yapılacağı ve bu ödemelerin de malik, kiracı ve sınırlı ayni hak sahiplerinden sadece bu şartı sağlayanlara yapılabileceği hüküm altına alınmıştır.
Yukarıda bahsi geçen hükümlerden; 6306 sayılı Yasada belirtilen teknik ve hukuki süreç sonunda riskli yapı olarak tespit edilen binaların yıkımı ve tahliyesi konusunda anlaşmaya varan yapıların maliklerine, malik olmasalar bile kiracı veya sınırlı ayni hak sahiplerine geçici konut veya işyeri tahsisi ya da kira yardımından yararlanma imkanı getirildiği, ancak bu yardımlardan yararlanabilmek için söz konusu kişilerin yıkılmadan önce yapılarda fiilen ikamet etmeleri gerektiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; riskli yapı olarak tespit edilen ve yapılan anlaşma sonucu yıktırılmasına karar verilen yapı maliklerine kira yardımı yapılabilmesi için söz konusu yapıda ikamet etme şartı getiren 2015 yılına ait Kira Yardımı Uygulamaları Kılavuzunun 3.1, 3.2, 5.1 ve 5.2. maddelerinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, dayanağı Kılavuz maddelerinin hukuka uygun bulunması nedeniyle davacının kira yardımı isteminin reddine ilişkin Konya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 10.07.2015 günlü, 1749 sayılı işleminde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, artan posta avansının istemi halinde davacıya iadesine, davalı idarenin hukuk müşaviri ile temsil edilmesi nedeniyle 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 14. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 1.800,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılardan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na verilmesine,kararın tebliği tarihinden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 20/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.