Ruhsatsız, iskansız, işgalci konumunda olduğu idarece belirtilen yapı hakkında, 3194 sayılı İmar Kanununa aykırılık var ise 3194 sayılı İmar Kanunu hükümlerine göre yıkım işlemi tesis edilmesi gerekirken, hakkında riskli yapı tespiti bulunmayan davacıya ait taşınmazın, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca yıkılmasına yönelik işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
İstemin Özeti: İstanbul 3. İdare Mahkemesince verilen 22/01/2015 günlü, E: 2014/1095, K: 2015/66sayılı kararın, davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerle bozulması istenilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Ondördüncü Dairesince, işin gereği görüşüldü:
Dava; İstanbul İli,Başakşehir İlçesi sınırları içinde bulunan ve Rezerv Yapı Alanı ilan edilen bölgede yer alan davacıya ait yapının, Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığının Başakşehir Kaymakamlığına yazdığı 11.03.2014 tarih ve 2360 sayılı yazısı üzerine, 6306 sayılı Kanunun 5.maddesinin 3.fıkrası uyarınca yıkılmasına yönelik tesis edilen Başakşehir Kaymakamlığının 14.03.2014 tarih ve 957 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, tarla vasıflı kadastral parsel üzerinde ruhsatsız ve iskansız durumda olan taşınmazla alakalı olarak yapının içinde bulunduğu alanın “Rezerv Yapı Alanı” olarak belirlenmesi ve uzlaşma müessesesinin de denenmesi ancak uzlaşma sağlanamaması nedeniyle yapının 6306 sayılı Yasanın 5/3. Maddesi uyarınca yıkılmasına ilişkin tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, bu karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un Tanımlar başlıklı 2.maddesinde Rezerv yapı alanı; bu Kanun uyarınca gerçekleştirilecek uygulamalarda yeni yerleşim alanı olarak kullanılmak üzere, TOKİ’nin veya İdarenin talebine bağlı olarak veya resen, Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Bakanlıkça belirlenen alanlar olarak tanımlanmış,
Tahliye ve yıktırma başlıklı 5.maddesinde;
“(1) Riskli yapıların yıktırılmasında ve bunların bulunduğu alanlar ile riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarındaki uygulamalarda, öncelikli olarak malikler ile anlaşma yoluna gidilmesi esastır. Anlaşma ile tahliye edilen yapıların maliklerine veya malik olmasalar bile kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak bu yapılarda ikamet edenlere veya bu yapılarda işyeri bulunanlara geçici konut veya işyeri tahsisi ya da kira yardımı yapılabilir.
(2) Uygulamanın gerektirmesi hâlinde, birinci fıkrada belirtilenler dışında olup riskli yapıyı kullanmakta olan kişilere de birinci fıkra hükümleri uygulanabilir. Bu kişiler ile yapılacak olan anlaşmanın, bunlara yardım yapılmasının ve enkaz bedeli ödenmesinin usul ve esasları Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca belirlenir.
(3) Uygulamaya başlanmadan önce, riskli yapıların yıktırılması için, bu yapıların maliklerine altmış günden az olmamak üzere süre verilir. Bu süre içinde yapı, malik tarafından yıktırılmadığı takdirde, yapının idari makamlarca yıktırılacağı belirtilerek ve tekrar süre verilerek tebligatta bulunulur. Verilen bu süre içinde de maliklerince yıktırma yoluna gidilmediği takdirde, bu yapıların insandan ve eşyadan tahliyesi ve yıktırma işlemleri, yıktırma masrafı ile gereken diğer yardım ve krediler öncelikle dönüşüm projeleri özel hesabından karşılanmak üzere, mahallî idarelerin de iştiraki ile mülki amirler tarafından yapılır veya yaptırılır.” hükmüne yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacının gecekondusunun yer aldığı İstanbul İli Başakşehir İlçesi, İkitelli Köyü, 2206 parselin bulunduğu bölgede yapılan imar uygulamasıyla yasal kesintiler yapıldıktan sonra konut fonksiyonunda kalan Hazine adına kayıtlı 1379 ada 1 parselden 78,93 m2 ve rekreasyon fonksiyonlu alanda kalan 1385 ada, 1 parselden 13,19 m2 hisse verildiği, anılan bölgenin 25.11.2009 tarihli başkanlık oluruyla 775 sayılı Kanun uyarınca Gecekondu Önleme Bölgesi ilan edildiği, 13.08.2012 gün ve 3573 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile 6306 sayılı Kanun uyarınca Rezerv Yapı Alanı ilan edildiği, 11.03.2014 gün ve 2360 sayılı Toki Başkanlığı yazısıyla Hazine adına kayıtlı olan 1379 ada 1 parsel üzerinde gerçekleştirilmek istenen projeye engel olan yapıların var olduğu tespit edilerek 6306 sayılı Kanun’un 6 ve 8.maddesi uyarınca gereğinin yapılmasının Başakşehir Kaymakamlığından talep edildiği, bahsi geçen işlem dayanak alınarak davacıya ait yapının 6306 sayılı Kanun’un 5.maddesinin 3. fıkrası uyarınca 60 gün içinde yıkılması gerektiğinin davalı Başakşehir Kaymakamlığınca tebliği üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Riskli olduğu tespit edilen yapıların yıkımının hangi usulle yapılacağı hususu 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 5. maddesinin 3. fıkrasında düzenlenmiş olup, davaya konu işlem, bu hüküm çerçevesinde tesis edilmişse de, davacıya ait yapı Gecekondu Önleme Bölgesi ve Rezerv Yapı Alanında kalmakla birlikte, bölgenin Riskli Alan ilan edildiğine dair bir tespit bulunmadığı gibi yapının riskli yapı olduğu yönünde bir tespit de bulunmamaktadır.
Bu durumda, ruhsatsız, iskansız, işgalci konumunda olduğu idarece belirtilen yapı hakkında, 3194 sayılı İmar Kanununa aykırılık var ise 3194 sayılı İmar Kanunu hükümlerine göre yıkım işlemi tesis edilmesi gerekirken, hakkında riskli yapı tespiti bulunmayan davacıya ait taşınmazın, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 5/3. maddesi uyarınca yıkılmasına yönelik işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; İstanbul 3. İdare Mahkemesinin 22/01/2015 günlü, E: 2014/1095 K: 2015/66 sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 03/07/2017tarihinde oybirliği ile karar verildi.