1. Anasayfa
  2. Danıştay 14. Dairesi Kararları

Danıştay 14. Dairesi E: 2015/7782 K: 2017/5502 T: 25.10.2017


6306 sayılı Kanunda belirtilen teknik ve hukuki süreç sonunda riskli olduğu tespit edilen yapıların yıkımı ve tahliyesi konusunda anlaşmaya varan yapı maliklerine, malik olmasalar bile kiracı veya sınırlı ayni hak sahiplerine geçici konut veya işyeri tahsisi ya da kira yardımından yararlanma imkanı getirildiği, ancak bu yardımlardan yararlanabilmek için söz konusu kişilerin yıkılmadan önce yapılarda fiilen ikamet etmeleri gerektiği

Davanın Özeti: İstanbul İli, Bahçelievler İlçesi, Zafer Mahallesi, 7 pafta, 1001 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan yapının 2014 yılında riskli yapı olduğunun tespit edilmesi ve yıkılması nedeniyle davacı tarafından 6 adet bağımsız bölümü için 03.04.2015 tarihli dilekçeyle yapılan kira yardım başvurusunun reddine ilişkin Bahçelievler Belediye Başkanlığının 19.06.2015 günlü, 8243 sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan 20.01.2015 tarihli Kira Yardımı Uygulamaları Kılavuzunun 3.1/e, 3.1/g, 5.1. ve 5.2. maddelerinin hukuka aykırı olduğu iddia edilerek iptali istenilmektedir.

Davalı Bahçelievler Belediye Başkanlığının Savunmasının Özeti: Usule ilişkin olarak davanın süre aşımına uğradığını ve husumetin kendilerine yöneltilemeyeceğini, esasa ilişkin olarak ise Bakanlık makamının 01/12/2014 günlü, 9451 sayılı oluru ile kira yardımı başvurularının alınması ve incelenmesi yetkisinin ilçe Belediye Başkanlıklarına devredilmesi üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca hazırlanarak uygulanması için Belediyeye gönderilen 20/01/2015 günlü 503 sayılı Kira Yardımı Uygulamaları Kılavuzuna göre tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmaktadır.

Davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Savunmasının Özeti: 6306 sayılı Kanunla getirilen kira yardımı imkanının kazanılmış bir hak olmadığı, “hibe” nitelikli, idarenin parasal imkanlarına bağlı bir yardım olduğu, ilgili Kanun ve Yönetmeliğe dayanarak çıkarılan 2015 yılı Kira Yardımı Uygulamaları Kılavuzuna göre yardımın yapılabilmesi için “ikamet şartının” arandığı, davacının 6 bağımsız bölümü için kira yardımı başvurusunu 2015 yılında yapmış olduğu ve riskli olarak tespit edilen yapıda ikamet ettiğini gösteren faturalarını ibraz edemediğinden dolayı dava konusu işlem ve dayanağı 2015 yılına ait Kılavuzun hukuka uygun olduğu ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Savcısı Düşüncesi: Dava; davacı tarafından, maliki bulunduğu  (…), 7 pafta – ada, 1001 parseldeki taşınmazın “Riskli Alan” ilan edilmesi nedeniyle 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliği hükümlerinin uygulanmasına ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan 20.01.2015 tarihli Kira Yardımı Uygulamaları Kılavuzunun 3.1/e, 3.1/g, 5.1. ve 5.2. maddeleri ile İstanbul Bahçelievler Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 19.06.2015 günlü, 35345133-310.14-8243 sayılı idari işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un “Tahliye ve yıktırma” başlıklı 5.maddesinin 1.fıkrasında, “Riskli yapıların yıktırılmasında ve bunların bulunduğu alanlar ile riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarındaki uygulamalarda, öncelikli olarak malikler ile anlaşma yoluna gidilmesi esastır. Anlaşma ile tahliye edilen yapıların maliklerine veya malik olmasalar bile kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak bu yapılarda ikamet edenlere veya bu yapılarda işyeri bulunanlara geçici konut veya işyeri tahsisi ya da kira yardımı yapılabilir.” hükmü öngörülmüştür.

6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin “Yapılacak Yardımlar ve Tahliye – Kira yardımı ve diğer yardımlar” başlıklı 16.maddesinin 1.fıkrasında “Anlaşma ile tahliye edilen uygulama alanındaki yapıların maliklerine tahliye tarihinden itibaren Bakanlıkça kararlaştırılacak aylık kira yardımı yapılabilir. Kira yardımı aylık 600 Türk Lirasını geçemez. Yardım süresi riskli alan dışındaki riskli yapılarda 18 ay ve Kanun kapsamında anlaşma yolu ile kamulaştırılan yapılarda 5 aydır. Riskli alanlarda kira yardımı süresi 36 ayı geçmemek şartı ile ilgili kurumca belirlenir. Aylık kira bedeli, her yıl Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan Tüketici Fiyatları Endeksi yıllık değişim oranında güncellenir. Maliklere, kiracılara ve sınırlı ayni hak sahiplerine, sahip oldukları veya kullandıkları Kanun kapsamındaki bütün yapılardan dolayı kira yardımı yapılabilir. İnşaat halinde olup içinde ikamet edilen yapılarda kira yardımı veya faiz desteğinden, sadece inşaat halindeki yapıda ikamet eden malik, kiracı ve sınırlı ayni hak sahibi faydalanır. Anlaşma ile tahliye edilen yapıların maliklerine mümkün olması hâlinde, kira yardımı yerine tahliye tarihinden itibaren konut ve işyerlerinin teslim tarihine kadar geçici konut veya işyeri tahsisi yapılabilir.” denilmiş; 4.fıkrasında da “Kira yardımı başvuruları; tahliye tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde, Bakanlıkça belirlenecek bilgi ve belgelere istinaden riskli alan veya rezerv yapı alanlarında ilgili kuruma, riskli alan dışındaki riskli yapılarda ise Müdürlüğe yapılır.”, 2.fıkrasında “Yapılacak kira yardımının beş aylık miktarı, taşınma masrafları da dikkate alınarak defaten ödenebilir. Bu durumda, yardım süresi defaten ödemenin yapıldığı aydan itibaren hesap edilir.”, 3.fıkrasında da “Birinci fıkrada belirtilen yapılarda; kiracı olarak ikamet edenlere veya işyeri işletenlere, birinci fıkraya göre belirlenen aylık kira bedelinin iki katı kadar, sınırlı aynî hak sahibi olarak ikamet edenlere veya işyeri işletenlere ise beş katı kadar defaten kira yardımı yapılabilir.” hükümleri getirilmiştir.

6306 sayılı Kanunla afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemeye ilişkin uygulamaların yapılması olanağı getirilmiş ve uygulamalar sırasında riskli yapıların tespiti, yıkımı ve yıkım sonrasında arsa haline gelen taşınmazın değerlendirmesinde yapı maliklerine sorumluluk getirilmiş ve idarelere de gerekli görüldüğü takdirde resen riskli yapının tespiti, yıkımı ve yıkım sonrasında arsanın değerlendirme konusunda yetki verilmiştir.

Yukarıda değinilen düzenlemelerle, yasa uyarınca yapılacak uygulamalarda öncelikli olarak gönüllülük esası getirilmiş ve bu amaçla ilgili kurum ve kuruluşlar ile hak sahipleri arasında anlaşma yapılmasını kolaylaştırmak için idarelerce yapı maliklerine, kiracı veya sınırlı ayni hak sahiplerine veya bu yapılarda işyeri bulunanlara; geçici konut veya işyeri tahsisi, yada sahip oldukları veya kullandıkları Kanun kapsamındaki bütün yapılar için kira yardımı yapılabilmesine imkân tanınmış ve bu imkanlardan yararlanabilmek için yapı içinde ikamet etsin veya etmesin yapı maliklerine anlaşma ve tahliye haricinde bir şart getirilmemiş, kiracı veya sınırlı ayni hak sahiplerine ise bu şartların yanında söz konusu yapılarda ikamet etme şartı getirilmiştir. Yasayla idarelere söz konusu yardımları yapılıp yapılmaması konusunda takdir yetkisi verilmiş ise de, idarece yardım yapılmasına karar verilmesi durumunda söz konusu kişilerin yardımdan yararlanabilmesi için Yasada belirtilen şartlar haricinde başka şartlar belirleme yetkisi tanınmamıştır. Kaldi ki, ilgili Yönetmelik uyarınca da söz konusu kişilere yardım yapılabilmesi için Yasada belirtilen şartlar haricinde herhangi bir şart getirilmemiştir.

Uyuşmazlık konusu olayda ise; Kira Yardımı Uygulamaları Kılavuzunun 3.1, 5.1 ve 5.2. sayılı hükümleriyle idarelere yetki verilmediği halde riskli yapı nedeniyle taşınmazını anlaşarak tahliye eden maliklerin kira yardımından yararlanabilmesi için yukarıda değinilen Yasa ve İlgili Yönetmelik hükümlerde belirtilen şartlara ek olarak riskli yapıda ikamet etme şartı getirilmiştir.

Bu durumda; 6306 sayılı Yasa uyarınca yapılacak uygulamalarda riskli yapısını idareyle anlaşma sonucunda tahliye eden maliklerin kira yardımından yararlanabilmesi için Yasa ve ilgili Yönetmelikte belirtilenler dışında şartlar getiren dava konusu Kira Yardımı Uygulamaları Kılavuzunun 3.1, 5.1 ve 5.2.maddelerinde ve anılan kılavuza dayanılarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır

Açıklanan nedenlerle, İstanbul Bahçelievler Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 19.06.2015 günlü, 35345133-310.14-8243 sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayınlanmış Kira Yardımı Uygulamaları Kılavuzunun 3.1/e, 3.1/g, 5.1. ve 5.2.maddelerinin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Ondördüncü Dairesince, işin gereği görüşüldü:

Dava; İstanbul İli, Bahçelievler İlçesi, Zafer Mahallesi, 7 pafta, 1001 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan yapının 2014 yılında riskli yapı olduğunun tespit edilmesi ve yıkılması nedeniyle davacı tarafından 6 adet bağımsız bölümü için 03.04.2015 tarihli dilekçeyle yapılan kira yardım başvurusunun reddine ilişkin Bahçelievler Belediye Başkanlığının 19.06.2015 günlü, 8243 sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan 20.01.2015 tarihli Kira Yardımı Uygulamaları Kılavuzunun 3.1/e, 3.1/g, 5.1. ve 5.2.maddelerinin iptali istemiyle açılmıştır.

6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun “Tahliye ve yıktırma” başlıklı 5.maddesinin 1.fıkrasında, “Riskli yapıların yıktırılmasında ve bunların bulunduğu alanlar ile riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarındaki uygulamalarda, öncelikli olarak malikler ile anlaşma yoluna gidilmesi esastır. Anlaşma ile tahliye edilen yapıların maliklerine veya malik olmasalar bile kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak bu yapılarda ikamet edenlere veya bu yapılarda işyeri bulunanlara geçici konut veya işyeri tahsisi ya da kira yardımı yapılabilir.” hükmü düzenlenmiştir.

6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin “Kira yardımı ve diğer yardımlar” başlıklı 16.maddesinin 1.fıkrasında “Anlaşma ile tahliye edilen uygulama alanındaki yapıların maliklerine tahliye tarihinden itibaren Bakanlıkça kararlaştırılacak aylık kira yardımı yapılabilir. Kira yardımı aylık 600 Türk Lirasını geçemez. Yardım süresi riskli alan dışındaki riskli yapılarda 18 ay ve Kanun kapsamında anlaşma yolu ile kamulaştırılan yapılarda 5 aydır. Riskli alanlarda kira yardımı süresi 36 ayı geçmemek şartı ile ilgili kurumca belirlenir. Aylık kira bedeli, her yıl Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan Tüketici Fiyatları Endeksi yıllık değişim oranında güncellenir. Maliklere, kiracılara ve sınırlı ayni hak sahiplerine, sahip oldukları veya kullandıkları Kanun kapsamındaki bütün yapılardan dolayı kira yardımı yapılabilir. İnşaat halinde olup içinde ikamet edilen yapılarda kira yardımı veya faiz desteğinden, sadece inşaat halindeki yapıda ikamet eden malik, kiracı ve sınırlı ayni hak sahibi faydalanır. Anlaşma ile tahliye edilen yapıların maliklerine mümkün olması hâlinde, kira yardımı yerine tahliye tarihinden itibaren konut ve işyerlerinin teslim tarihine kadar geçici konut veya işyeri tahsisi yapılabilir.” denilmiş; 4.fıkrasında “Kira yardımı başvuruları; tahliye tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde, Bakanlıkça belirlenecek bilgi ve belgelere istinaden riskli alan veya rezerv yapı alanlarında ilgili kuruma, riskli alan dışındaki riskli yapılarda ise Müdürlüğe yapılır.”, 2.fıkrasında “Yapılacak kira yardımının beş aylık miktarı, taşınma masrafları da dikkate alınarak defaten ödenebilir. Bu durumda, yardım süresi defaten ödemenin yapıldığı aydan itibaren hesap edilir.”, 3.fıkrasında “Birinci fıkrada belirtilen yapılarda; kiracı olarak ikamet edenlere veya işyeri işletenlere, birinci fıkraya göre belirlenen aylık kira bedelinin iki katı kadar, sınırlı aynî hak sahibi olarak ikamet edenlere veya işyeri işletenlere ise beş katı kadar defaten kira yardımı yapılabilir.” hükümleri getirilmiştir.

2015 yılına ait Kira Yardımı Uygulamaları Kılavuzunun 3.1/e maddesinde; “riskli olarak tespit edilen konutta ikamet eden maliklerden, riskli yapı tespit raporunda belirtilen adres ile uyumlu olacak şekilde malik adına kayıtlı (elektrik, su, doğalgaz, telefon hizmetleriyle ilgili) son üç aya ait fatura”, 3.1/g maddesinde ise “malikin riskli olarak tespit edilen yapıda ikamet ettiğine ve riskli olarak tespit edilen yapıyı tahliye ettiğine dair eski ve yeni adresini gösteren İl/İlçe Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğünden alınacak, imzalı ve mühürlü Adres Bilgileri Raporu” alınacağı şartının getirildiği aynı Kılavuzun 5.1.maddesinde, “6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapı maliklerine her yıl alınacak Bakan Olur’una göre sadece ikamet ettikleri bir bağımsız bölüm için 18 ay kira yardımı yapılacaktır.” 5.2.maddesinde ise; “Kira yardımı ödemelerinde riskli yapıda ikamet şartı aranmakta olup, malik, kiracı ve sınırlı ayni hak sahiplerinden sadece bu şartı sağlayanlara ödeme yapılacaktır.” kuralı düzenlenmiştir.

Dosyanın incelenmesinden; davacı tarafından, İstanbul İli, Bahçelievler İlçesi, Zafer Mahallesi, 7 pafta, 1001 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan yapısı hakkında F1 Yapı Denetim Ltd.Şti isimli lisanslı kuruluşa müracaatla hazırlanan riskli yapı tespit raporunun Bahçelievler Belediyesi tarafından 22.05.2014 tarihinde onaylanması suretiyle tesis edilen riskli yapı işleminden sonra yapının 12/06/2014 tarihinde yıkılması nedeniyle, 03.04.2015 tarihinde 6 dairesi için yapılan kira yardım başvurusunun “riskli yapı tespit raporunda belirtilen adres ile uyumlu olacak şekilde malik adına kayıtlı (elektrik, su, doğalgaz, telefon hizmetleriyle ilgili) son üç aya ait fatura şartını sağlamadığından” reddine ilişkin Bahçelievler Belediye Başkanlığının 19.06.2015 günlü, 8243 sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan 20.01.2015 tarihli Kira Yardımı Uygulamaları Kılavuzunun 3.1/e, 3.1/g, 5.1. ve 5.2.maddelerinin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Yukarıda bahsi geçen hükümlerden; 6306 sayılı Kanunda belirtilen teknik ve hukuki süreç sonunda riskli olduğu tespit edilen yapıların yıkımı ve tahliyesi konusunda anlaşmaya varan yapı maliklerine, malik olmasalar bile kiracı veya sınırlı ayni hak sahiplerine geçici konut veya işyeri tahsisi ya da kira yardımından yararlanma imkanı getirildiği, ancak bu yardımlardan yararlanabilmek için söz konusu kişilerin yıkılmadan önce yapılarda fiilen ikamet etmeleri gerektiği görülmektedir.

Bu durumda; riskli yapı olduğu tespit edilen ve yıktırılmasına karar verilen yapının maliklerine kira yardımı yapılabilmesi için söz konusu yapıda ikamet etme şartı getiren 2015 yılına ait Kira Yardımı Uygulamaları Kılavuzunun 3.1/e, 3.1/g, 5.1 ve 5.2. maddelerinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Diğer taraftan, dayanağı Kılavuz maddelerinin hukuka uygun bulunması nedeniyle davacının kira yardımı isteminin “riskli yapıda ikamet ettiğini belgeleyen fatura ibraz edememesi nedeniyle” reddine ilişkin Bahçelievler Belediye Başkanlığı işleminde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, artan posta avansının istemi halinde davacıya iadesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 1.800,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine, kararın tebliği tarihinden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 25/10/2017tarihinde oybirliğiyle karar verildi.