1. Anasayfa
  2. Danıştay 14. Dairesi Kararları

Danıştay 14. Dairesi E: 2015/8427 K: 2018/92 T: 24.1.2018


Davacı tarafından sadece 6306 sayılı Kanun uyarınca yapının 60 gün içinde yıkımına yönelik işlemin iptali istenilmesine rağmen, İdare Mahkemesince davacının talebi genişletilerek dava konusu edilmeyen anılan yapının riskli olduğunun tespitine ilişkin işlem hakkında da hüküm kurulması mümkün değildir.

İstemin Özeti: Bursa 1. İdare Mahkemesinin 29/05/2015 günlü, E: 2014/1496, K: 2015/694sayılı kararının; usul ve yasaya uygun olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Dava; Bursa İli, Gemlik İlçesi,  (…) Mahallesi, 7 pafta, 9 ada, 36 parselde bulunan taşınmazın riskli yapı olarak tespitine ilişkin Bursa Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğünün 12.11.2013 günlü, 414 sayılı işlemi uyarınca yapının 60 gün içinde yıkılmasına yönelik Gemlik Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğünün 15.11.2013 günlü, 12180 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; davacının maliki olduğu bağımsız bölüme ait tapunun iptali ve taşınmazın yol olarak terkin edilmesi ve kamulaştırma bedelinin tespit edilmesi talebiyle açılan davada, Gemlik 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29/11/2013 günlü, E: 2012/932, K: 2013/1203 sayılı kararıyla; davacıya ait bağımsız bölüm ile 4,11 m2 arsa payına ilişkin tapunun iptaline, anılan kısmın yol olarak terkinine karar verildiği ve bu kararın da Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 03/06/2014 günlü, E: 2014/6563, K: 2014/9811 sayılı kararıyla onanarak kesinleştiği, dolayısıyla bağımsız bölüm ile davacı arasındaki mülkiyet ilişkisinin kesinleşen yargı kararı sonucunda ortadan kalktığından, dava konusu edilmeyen Bursa Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğünün 12.11.2013 günlü, 414 sayılı işlemi ile anılan işlem uyarınca yapının 60 gün içinde yıkılmasına yönelik Gemlik Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğünün 15.11.2013 günlü, 12180 sayılı işlemi yönünden davanın ehliyet yönündenreddine karar verilmiş, bu karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun ”Tahliye ve Yıkım” başlıklı 5. maddesinin 3. fıkrasında ”Uygulamaya başlanmadan önce, riskli yapıların yıktırılması için, bu yapıların maliklerin ealtmış günden az olmamak üzere süre verilir. Bu süre içinde yapı, maliktarafından yıktırılmadığı takdirde, yapının idari makamlarca yıktırılacağı belirtilerek ve tekrar süre verilerek tebligatta bulunulur. Verilen bu süre içinde de maliklerince yıktırma yoluna gidilmediği takdirde, bu yapıların insandan ve eşyadan tahliyesi ve yıktırma

işlemleri, yıktırma masrafı ile gereken diğer yardım ve krediler öncelikle dönüşüm projeleri özel hesabından karşılanmak üzere, mahalli idarelerin de iştiraki ile mülki amirler tarafından yapılır veya yaptırılır.” düzenlemesi bulunmaktadır.

Dosyanın incelenmesinden, Bursa İli, Gemlik İlçesi,  (…) Mahallesi, 7 pafta, 9 ada, 36 parselde bulunan taşınmazın riskli yapı olarak tespitine ilişkin Bursa Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğünün 12.11.2013 günlü, 414 sayılı işlemi uyarınca yapının 60 gün içinde yıkılmasına yönelik Gemlik Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğünün 15.11.2013 günlü, 12180 sayılıişlemin tesis edilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Olayda, davacının maliki olduğu bağımsız bölüme ait tapunun iptali ve taşınmazın yol olarak terkin edilmesi ve kamulaştırma bedelinin tespit edilmesi talebiyle açılan davada, Gemlik 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29/11/2013 günlü, E: 2012/932, K: 2013/1203 sayılı kararıyla; davacıya ait bağımsız bölüm ile 4,11 m2 arsa payına ilişkin tapunun iptaline, anılan kısmın yol olarak terkinine ilişkin kararın Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 03/06/2014 günlü, E: 2014/6563, K: 2014/9811sayılı kararıyla onanarak kesinleştiği temyize konu Mahkeme kararında belirtilmiş ise de, kararın bedel tespitine ilişkin kısmının Yargıtayın anılan kararıyla bozulduğu, tapu iptaline ilişkin kısmın ise temyiz edilmediği, bununla birlikte, Tapu ve Kadastro Bilgi Sisteminden (TAKBİS) yapılan sorgulama sonucunda, davacının mal varlığının aktif değerlerinde dava konusu yerdebulunan bağımsız bölümün de bulunduğu anlaşılmaktadır.

Bu itibarla, davacının söz konusu taşınmaz ile mülkiyet ilişkisinin bulunup bulunmadığının ortaya konulması suretiyle karar verilmesi gerekirken, davacının mülkiyet ilişkisinin yargı kararıyla ortadan kalktığından bahisle davanın ehliyet yönünden reddi yolunda verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir.

Öte yandan, usul hukukunun en temel ilkelerinden biri olan “taleple bağlılık” ilkesi uyarınca, İdari Yargı mercilerinde açılan davalarda; İdare Mahkemelerinin, davacının istemi ile bağlı olduğu, istemi genişletecek veya daraltacak biçimde karar verilemeyeceği açıktır.

Uyuşmazlıkta; davacı tarafından sadece 6306 sayılı Kanun uyarınca yapının 60 gün içinde yıkımına yönelik Gemlik Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğünün 15.11.2013 günlü, 12180 sayılı işleminin iptali istenilmesine rağmen, İdare Mahkemesince davacının talebi genişletilerek dava konusu edilmeyen anılan yapının riskli olduğunun tespitine ilişkin Bursa Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğünün 12.11.2013 günlü, 414 sayılı işlemi hakkında da hüküm kurulduğu anlaşıldığından, temyize konu kararda bu yönüyle de hukuki isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle; Bursa 1. İdare Mahkemesinin 29/05/2015 günlü, E: 2014/1496, K: 2015/694 sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 24/01/2018tarihinde oybirliği ile karar verildi.