Dava konusu işlemin İstanbul Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü tarafından tesis edildiği, bu kurumu temsil etmediği anlaşılan İstanbul Valiliğinin davanın tarafı olmasına yasal olanak bulunmadığı, İstanbul Valiliğinin hasım mevkiinden çıkarılarak, davanın “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı” husumetiyle görülüp karar bağlanması gerektiği
İstemin Özeti: İstanbul 6. İdare Mahkemesinin 29/01/2016 günlü, E: 2014/103, K: 2016/198 sayılı kararının; usul ve yasaya uygun olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Ondördüncü Dairesince, işin gereği görüşüldü:
Dava; İstanbul İli, (…) mevkii, 16 pafta, 2 ada, 9 parselde bulunan taşınmazın maliki olan davacı tarafından, söz konusu taşınmazın 6306 sayılı Kanun uyarınca riskli yapı tespit edilerek yıkılması üzerine, taşınmazdaki hisse oranının re’sen tespitine ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İstanbul Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü 04.12.2013 tarih, 17814 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler ile tapu kayıtlarının incelenmesinden, davacının maliki olduğu 2 nolu bağımsız bölümün, tapuda mesken olarak görüldüğü, davacıya ait taşınmazın, hukuki vasfının mesken olduğu, fiili olarak dükkan olarak kullanılmasının hukuki vasfını değiştirmeyeceği anlaşılmakla; davacının taşınmazdaki hisse oranların re’sen tespitine ilişkin dava konusu işlemde, hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş bu karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; “iptal davaları; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar” olarak tanımlanmış.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14. maddesinin 3. fıkrasının (f) bendinde; dava dilekçelerinin husumet yönünden inceleneceği, 15/1-c maddesinde ise; davanın hasım gösterilmeden veya yanlış hasım gösterilerek açılması durumunda dava dilekçesinin belirlenecek gerçek hasma tebliğ edileceği, aynı Kanunun 14. maddesinin 6. fıkrasında; yukarıda belirtilen usule aykırılığın ilk incelemeden sonra tespit edilmesi halinde davanın her aşamasında 15. madde hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiş, yine aynı Kanunun 49/1-c maddesinde ise; usul hükümlerine uyulmamış olunması, kararın bozulmasını gerektiren sebepler arasında sayılmıştır.
10 Eylül 2012 tarih ,28407 sayılı resmi gazetede yayınlanan 13/08/2012 tarihli 2012/3648 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına göre; Çevre ve Şehircilik Bakanlığının doğrudan merkeze bağlı taşra teşkilatı olarak Bursa, İstanbul ve İzmir illerinde birer adet Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü kurulması kararlaştırılmıştır.
Dosyanın İncelenmesinden; İstanbul İli, (…) mevkii, 16 pafta, 2 ada, 9 parselde bulunan taşınmazın riskli yapı olması sebebiyle yıkılmasından sonra 6306 sayılı Kanun uyarınca İstanbul Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğünce 04/12/2013 tarih, 17814 sayılı kat mülkiyetinin terkin edilerek cins değişikliğinin yapılması konusunda tesis ettiği işleme karşı dava açıldığı, Mahkeme tarafından İstanbul Valiliği husumetiyle görülen davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; dava konusu işlemi tesis etmediği ve işlemi yapan İstanbul Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğünü temsil etmediği anlaşılan İstanbul Valiliğinin davanın tarafı olmasına yasal olanak bulunmadığı, dikkate alındığında 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi uyarınca “İstanbul Valiliği” hasım mevkiinden çıkarılarak, davanın “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı” husumetiyle görülüp karar bağlanması gerekirken İstanbul Valiliği husumetiyle verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında usul hükümlerine uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; İstanbul 6. İdare Mahkemesinin 29/01/2016 günlü, E: 2014/103, K: 2016/198 sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 28/02/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.