6306 sayılı Kanunda kira yardımına başvuru süresi hakkında sınırlayıcı bir hüküm bulunmaması, idarenin kamu hizmetlerini planlı, düzenli ve kesintisiz icra edebilmesi için Kanunun emredici hükümleriyle çelişmeden kamu düzenini tesis etmek ve kamu yararını sağlamak amacıyla düzenleme yapmasına engel görülmemiştir. Dolayısıyla yapının riskli olduğunun tespiti, tahliyesi ve yıkımı için geçen süreler de dikkate alındığında, “Kira yardımı başvurularının; tahliye tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde” yapılabileceğine ilişkin düzenlemenin, hukuka uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
Davanın Özeti: İstanbul İli, (…) mahallesi, 65 pafta, 582 ada, 33 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan yapının 2014 yılında riskli yapı olduğunun tespit edilmesi üzerine davacı tarafından, 25.03.2015 tarihinde tahliye ettiğini belirttiği konutu için 27.04.2016 tarihinde kira yardımından yararlanma istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin Bahçelievler Belediye Başkanlığının 28/04/2016 günlü, 9865 sayılı işlem ile bu işlemin dayanağı olan 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 16.maddesinin 4.fıkrasının “tahliye tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde” ibaresinin hukuka aykırı olduğu iddia edilerek iptali istenilmektedir.
Davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Savunmasının Özeti: 6306 sayılı Kanunla getirilen kira yardımı imkanının kazanılmış bir hak olmadığı, “hibe” nitelikli, idarenin parasal imkanlarına bağlı bir yardım olduğu, 6306 sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliğinin 16.maddesinin 4.fıkrasına göre “tahliye tarihinden itibaren 1 yıl içinde müracaat edilebileceği” belirtilen kira yardımından istifade edebilmek için 2015 yılı Kira Yardımı Uygulamaları Kılavuzuna göre “ikamet şartının” arandığı, davacının maliki bulunduğu bağımsız bölümü için kira yardımı başvurusunu 2016 yılında yapmış olduğu ancak riskli olarak tespit edilen yapıyı 25.03.2015 tarihinde tahliye ettiği anlaşıldığından, süresinde yapılmayan başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlem ve dayanağı Yönetmeliğin 16.maddesinin 4.fıkrasının hukuka uygun olduğu ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı Düşüncesi: Dava; Davacı tarafından; maliki olduğu yapının 6306 sayılı Yasa uyarınca riskli yapı olarak tespit edilmesi nedeniyle aynı Yasayla getirilan kira yardımından yararlanma istemiyle yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin Bahçelievler Belediye Başkanlığının 28/04/2016 tarih ve 9865 sayılı idari işlemi ile bu işlemin dayanağı olan 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 16.maddesinin 4.fıkrasının “tahliye tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde” ibaresinin iptali istemiyle açılmıştır.
6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun “Tahliye ve yıktırma” başlıklı 5.maddesinin 1.fıkrasında, “Riskli yapıların yıktırılmasında ve bunların bulunduğu alanlar ile riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarındaki uygulamalarda, öncelikli olarak malikler ile anlaşma yoluna gidilmesi esastır. Anlaşma ile tahliye edilen yapıların maliklerine veya malik olmasalar bile kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak bu yapılarda ikamet edenlere veya bu yapılarda işyeri bulunanlara geçici konut veya işyeri tahsisi ya da kira yardımı yapılabilir.” hükmü öngörülmüştür.
6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin işlem tarihinde yürürlükte bulunan “Yapılacak Yardımlar ve Tahliye – Kira yardımı ve diğer yardımlar” başlıklı 16.maddesinin 1.fıkrasında “Anlaşma ile tahliye edilen uygulama alanındaki yapıların maliklerine tahliye tarihinden itibaren Bakanlıkça kararlaştırılacak aylık kira yardımı yapılabilir. Kira yardımı aylık 600 Türk Lirasını geçemez. Yardım süresi riskli alan dışındaki riskli yapılarda 18 ay ve Kanun kapsamında anlaşma yolu ile kamulaştırılan yapılarda 5 aydır. Riskli alanlarda kira yardımı süresi 36 ayı geçmemek şartı ile ilgili kurumca belirlenir. Aylık kira bedeli, her yıl Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan Tüketici Fiyatları Endeksi yıllık değişim oranında güncellenir. Maliklere, kiracılara ve sınırlı ayni hak sahiplerine, sahip oldukları veya kullandıkları Kanun kapsamındaki bütün yapılardan dolayı kira yardımı yapılabilir. İnşaat halinde olup içinde ikamet edilen yapılarda kira yardımı veya faiz desteğinden, sadece inşaat halindeki yapıda ikamet eden malik, kiracı ve sınırlı ayni hak sahibi faydalanır. Anlaşma ile tahliye edilen yapıların maliklerine mümkün olması hâlinde, kira yardımı yerine tahliye tarihinden itibaren konut ve işyerlerinin teslim tarihine kadar geçici konut veya işyeri tahsisi yapılabilir.” denilmiş; 4.fıkrasında da “Kira yardımı başvuruları; tahliye tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde, Bakanlıkça belirlenecek bilgi ve belgelere istinaden riskli alan veya rezerv yapı alanlarında ilgili kuruma, riskli alan dışındaki riskli yapılarda ise Müdürlüğe yapılır.” 2.fıkrasında “Yapılacak kira yardımının beş aylık miktarı, taşınma masrafları da dikkate alınarak defaten ödenebilir. Bu durumda, yardım süresi defaten ödemenin yapıldığı aydan itibaren hesap edilir.”, 3.fıkrasında da “Birinci fıkrada belirtilen yapılarda; kiracı olarak ikamet edenlere veya işyeri işletenlere, birinci fıkraya göre belirlenen aylık kira bedelinin iki katı kadar, sınırlı aynî hak sahibi olarak ikamet edenlere veya işyeri işletenlere ise beş katı kadar defaten kira yardımı yapılabilir.” hükümleri getirilmiştir.
6306 sayılı Yasayla afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemeye ilişkin uygulamaların yapılması olanağı getirilmiş ve uygulamalar sırasında riskli yapıların tespiti, yıkımı ve yıkım sonrasında arsa haline gelen taşınmazın değerlendirmesinde yapı maliklerine sorumluluk getirilmiş ve idarelere de gerekli görüldüğü takdirde resen riskli yapının tespiti, yıkımı ve yıkım sonrasında arsanın değerlendirme konusunda yetki verilmiştir.
Yukarıda değinilen düzenlemelerle, yasa uyarınca yapılacak uygulamalarda öncelikli olarak gönüllülük esası getirilmiş ve bu amaçla ilgili kurum ve kuruluşlar ile hak sahipleri arasında anlaşma yapılmasını kolaylaştırmak için idarelerce yapı maliklerine, kiracı veya sınırlı ayni hak sahiplerine veya bu yapılarda işyeri bulunanlara; geçici konut veya işyeri tahsisi, yada sahip oldukları veya kullandıkları Kanun kapsamındaki bütün yapılar için kira yardımı yapılabilmesine imkân tanınmış ve bu imkanlardan yararlanabilmek için yapı içinde ikamet etsin veya etmesin yapı maliklerine anlaşma ve tahliye haricinde bir şart getirilmemiş, kiracı veya sınırlı ayni hak sahiplerine ise bu şartların yanında söz konusu yapılarda ikamet etme şartı getirilmiştir. Yasayla idarelere söz konusu yardımları yapılıp yapılmaması konusunda takdir yetkisi verilmiş ise de, idarece yardım yapılmasına karar verilmesi durumunda söz konusu kişilerin yardımdan yararlanabilmesi için Yasada belirtilen şartlar haricinde başka şartlar belirleme yetkisi tanınmamıştır. Kaldi ki, ilgili Yönetmelik uyarınca da söz konusu kişilere yardım yapılabilmesi için Yasada belirtilen şartlar haricinde her hangi bir şart getirilmemiştir.
Davalı idarece, kira yardımının, 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 16.maddesinin 1.fıkrası gereğince “maliklerin kiracılara veya sınırlı hak sahiplerine” yapılmakta olup kira yardımına hak kazanabilmek için asıl kriterin riskli yapıda ikamet ediyor olmaları gerektiği ileri sürülmüştür.
6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 16.maddesinin 4.fıkrasının “tahliye tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde” ibaresi ile idareye hak düşürücü süre verme yetkisi tanınmakta olup, kanunda öngörülmeyen ve ilgili idareye açıkça yetki verilmemiş bir hususun yönetmelikle düzenlenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, Bahçelievler Belediye Başkanlığının 28/04/2016 tarih ve 9865 sayılı idari işlemi ile bu işlemin dayanağı olan 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 16.maddesinin 4.fıkrasının “tahliye tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde” ibaresinin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Ondördüncü Dairesince, uygulama işleminin davacı tarafa tebliğ tarihi, dosyada mevcut bilgi ve belgelerden anlaşılamadığından davanın süresinde açıldığı kabul edilerek işin gereği görüşüldü:
Dava; İstanbul İli, (…) Mahallesi, 65 pafta, 582 ada, 33 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan yapının 2014 yılında riskli yapı olduğunun tespit edilmesi üzerine davacı tarafından, 25.03.2015 tarihinde tahliye ettiğini belirttiği konutu için 27.04.2016 tarihinde kira yardımından yararlanma istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin Bahçelievler Belediye Başkanlığının 28/04/2016 günlü, 9865 sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 16. maddesinin 4. fıkrasının “tahliye tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde” ibaresinin hukuka aykırılığı iddia edilerek iptali istemiyle açılmıştır.
6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 5.maddesinin 1.fıkrasında; ”Riskli yapıların yıktırılmasında ve bunların bulunduğu alanlar ile riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarındaki uygulamalarda, öncelikli olarak malikler ile anlaşma yoluna gidilmesi esastır. Anlaşma ile tahliye edilen yapıların maliklerine veya malik olmasalar bile kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak bu yapılarda ikamet edenlere veya bu yapılarda işyeri bulunanlara geçici konut veya işyeri tahsisi ya da kira yardımı yapılabilir.” hükmü yer almaktadır.
6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin iptali istenen “Kira yardımı ve diğer yardımlar” başlıklı 16.maddesinin 4.fıkrasında (işlem tarihinde yürürlükte bulunan haliyle) “Kira yardımı başvuruları; tahliye tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde,Bakanlıkça belirlenecek bilgi ve belgelere istinaden riskli alan veya rezerv yapı alanlarında ilgili kuruma, riskli alan dışındaki riskli yapılarda ise Müdürlüğe yapılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; İstanbul İli, (…) Mahallesi, 65 pafta, 582 ada, 33 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan yapı hakkında, maliklerden tarafından F1 Yapı Denetim A.Ş. isimli lisanslı kuruluşa müracaatla hazırlanan riskli yapı tespit raporunun İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından 26.08.2014 tarihinde onaylanması suretiyle tesis edilen riskli yapı işleminden sonra davacı tarafından 25.03.2015 tarihinde riskli yapının tahliye edildiği, daha sonra ise yapının 01.02.2016 tarihinde yıkılması nedeniyle, 27.04.2016 tarihinde ikamet ettiği konutu için yapılan kira yardım başvurusunun “tahliye tarihinden itibaren 1 yıl içinde yapılması gerektiğinden” bahisle reddine ilişkin Bahçelievler Belediye Başkanlığının 28.04.2016 günlü, 9865 sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 16.maddesinin 4.fıkrasının “tahliye tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde” ibaresinin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Yukarıda değinilen mevzuat hükümlerinden; 6306 sayılı Kanunda belirtilen teknik ve hukuki süreç sonunda riskli yapı olarak tespit edilen binaların yıkımı ve tahliyesi konusunda anlaşmaya varan yapıların maliklerine, malik olmasalar bile kiracı veya sınırlı ayni hak sahiplerine geçici konut veya işyeri tahsisi ya da kira yardımından tahliyeden itibaren en geç 1 (bir) yıl içinde müracaat etmek şartıyla yararlanma imkanı getirilmiş olup, söz konusu kişilere bunun haricinde yardım yapılabilme imkanı getirilmemiştir.
Bu durumda, 6306 sayılı Kanunda kira yardımına başvuru süresi hakkında sınırlayıcı bir hüküm bulunmaması, idarenin kamu hizmetlerini planlı, düzenli ve kesintisiz icra edebilmesi için Kanunun emredici hükümleriyle çelişmeden kamu düzenini tesis etmek ve kamu yararını sağlamak amacıyla düzenleme yapmasına engel görülmemiştir. Dolayısıyla yapının riskli olduğunun tespiti, tahliyesi ve yıkımı için geçen süreler de dikkate alındığında, “Kira yardımı başvurularının; tahliye tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde” yapılabileceğine ilişkin düzenlemenin, hukuka uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
Diğer taraftan, dayanağı Yönetmelik maddesinin hukuka uygun bulunması nedeniyle davacının kira yardımı isteminin reddine ilişkin Bahçelievler Belediye Başkanlığı işleminde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, artan posta avansının istemi halinde davacıya iadesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 1.800,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak savunma veren davalı idarelerden Çevre ve Şehiricilik Bakanlığına verilmesine, kararın tebliği tarihinden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 25/10/2017tarihinde oybirliğiyle karar verildi.