1. Anasayfa
  2. Danıştay 14. Dairesi Kararları

Danıştay 14. Dairesi E: 2016/6859 K: 2017/179 T: 18.1.2017


6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 6. maddesinin 9. fıkrasında ise, “bu Kanun uyarınca tesis edilen idari işlemlere karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde dava açılabilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu nedenle kira yardımı talebinin reddine ilişkin işleme karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde uyarınca dava açılabilir.

İstemin Özeti: İstanbul 13. İdare Mahkemesinin 29/04/2016 günlü, E: 2015/1568, K: 2016/1050 sayılı kararının; usul ve yasaya uygun olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Ondördüncü Dairesince, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

Dava; İstanbul İli,  (…) Mahallesi, 128 pafta, 8990 ada, 40 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapıda 3 ayrı bağımsız bölüm maliki olan davacı tarafından, söz konusu yapının 6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapı kararı sonrası tahliyesi ve yıkımı nedeniyle 3 ayrı bağımsız bölüm için kira yardımı yapılması talebinin reddine ilişkin İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün 08.09.2015 tarih ve E: 24453 sayılı işleminin iptali ile 18 aylık kira yardımı toplamı olan 39.420,00 TL’nin yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; davacının riskli yapı olarak tespit edilen taşınmazı anlaşarak tahliye etmesinde etkisi bulunan ve ikamet sınırlaması içermeyen 2014 yılı Kılavuz hükümlerine göre değil de bilahare (tahliye ve yıkım işlemlerinden sonra) yürürlüğe giren ve ikamet sınırlaması getiren 2015 yılı Kılavuz hükümlerine göre tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline, davacının talebi ile bağlı kalınarak toplam 39.420,00-TL kira yardımı bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiş, bu karar, davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.

6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun “Tahliye ve yıktırma” başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasında, “Riskli yapıların yıktırılmasında ve bunların bulunduğu alanlar ile riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarındaki uygulamalarda, öncelikli olarak malikler ile anlaşma yoluna gidilmesi esastır. Anlaşma ile tahliye edilen yapıların maliklerine veya malik olmasalar bile kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak bu yapılarda ikamet edenlere veya bu yapılarda işyeri bulunanlara geçici konut veya işyeri tahsisi ya da kira yardımı yapılabilir.” hükmü öngörülmüştür.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7. maddesinde; dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde idare mahkemelerinde altmış gün olduğu, bu sürelerin, idari uyuşmazlıklarda, yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başlayacağı, aynı Kanunun 8.maddesinde ise sürelerle ilgili genel esaslar başlığı altında sürelerin, tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlayacağı hükme bağlanmıştır.

6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 6. maddesinin 9. fıkrasında ise, “bu Kanun uyarınca tesis edilen idari işlemlere karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde 6/1/1982 tarih ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu uyarınca dava açılabilir.” hükmüne yer verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden; davacının 6306 sayılı Kanun kapsamında kira yardımından yararlanabilmek için 2014 yılı içerisinde idareye müracaat ettiğine dair herhangi bir belgenin dosyada bulunmadığı, 01.09.2015 tarihli dilekçeyle 2014 yılı Kira Yardımı Kılavuzundan yararlanabilmek için müracaat edildiği, dava dilekçesinde iptali istenilen dava konusu işlemin 09.09.2015 tarihinde tebellüğ edildiğinin beyan edildiği ve davanın ise 03.11.2015 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda, davacıya 09.09.2015 tarihinde tebliğ edilen dava konusu işleme karşı bu tarihten itibaren otuz gün içinde dava açılması gerekirken, bu süre dolduktan sonra 03.11.2015 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunduğundan, davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle; İstanbul 13. İdare Mahkemesinin 29/04/2016 günlü, E: 2015/1568, K: 2016/1050 sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 18/01/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.