1. Anasayfa
  2. Danıştay 14. Dairesi Kararları

Danıştay 14. Dairesi E: 2016/7694 K: 2017/1078 T: 28.2.2017


6306 sayılı Kanun kapsamında giderilebilmesi için hisseli maliklerin hem araziye hem de yapıya paydaş olmaları gerektiği, aksi yorumun kabulü halinde hisseli malik olunan bir arazide paydaşlardan birinin riskli yapı kapsamına alınabilecek bir yapı inşa etmek suretiyle 6306 sayılı Kanun kapsamında idari yoldan satış işlemleri başlatmak ve böylece yargısal süreci devre dışı bırakmak suretiyle ortaklardan bir veya bir kaçının mülkiyet haklarının ihlal edileceği, dolayısıyla ortaklardan yalnız birine ait olan riskli yapı esas alınarak 6306 sayılı Kanun kapsamında uygulama işlemlerine başlanılamayacağı, hissedarlar arasındaki ortaklığın izale-i şuyu davası açılmak ve yargısal süreç içerisinde giderilmesi gerektiği

İstemin Özeti: Sakarya İli, Kaynarca İlçesi, … ada … parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binanın 6306 sayılı Kanuna göre 31.10.2012 tarihinde riskli yapı olarak tespit edilerek maliki tarafından yıkılmasından sonra söz konusu parselde yeniden yapım için üçte iki pay çoğunluğunu tek başına elinde bulunduran malik müdahilin tek başına aldığı karara katılmayan davacının taşınmazdaki payının açık artırma usulü ile satışının 01.10.2015 tarihinde gerçekleştirileceğine ilişkin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün 10.09.2015 gün ve 66070440/502.03-E.5714 sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada; davacının hisseli maliki olduğu arazideki hissedarlardan yalnızca birine () ait olan yapının riskli yapı kapsamına girdiği ve 6306 sayılı Kanun kapsamında hisse satış sürecinin başlamasında riskli yapı olarak söz konusu yapının esas alındığı, davacının da aralarında bulunduğu arazinin diğer hissedarlarının arazi üzerinde herhangi bir yapılarının bulunmadığı, 6306 sayılı Kanun’un lafzi ve ruhu ile değerlendirilmesi neticesinde; hisseli bir arazide yine hisseli olarak malik olunan bir yapının riskli yapı olarak ilan edilmesi ve yıkılması sonrasında maliklerin ne şekilde yeniden o arazide inşa sürecine başlayabileceklerini düzenleyen ortaklığın giderilmesi hükümlerini ihtiva ettiği, ortaklığın 6306 sayılı Kanun kapsamında giderilebilmesi için hisseli maliklerin hem araziye hem de yapıya paydaş olmaları gerektiği, zira aksi yorumun kabulü halinde hisseli malik olunan bir arazide paydaşlardan birinin riskli yapı kapsamına alınabilecek bir yapı inşa etmek suretiyle 6306 sayılı Kanun kapsamında idari yoldan şatış işlemleri başlatmak ve böylece yargısal süreci devre dışı bırakmak suretiyle ortaklardan bir veya bir kaçının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nca güvence altına alınan mülkiyet haklarının ihlal edileceği, dolayısıyla ortaklardan yalnız birine ait olan riskli yapı esas alınarak 6306 sayılı Kanun kapsamında uygulama işlemlerine başlanılamayacağı, hissedarlar arasındaki ortaklığın izale-i şuyu davası açılmak ve yargısal süreç içerisinde giderilmesi gerektiği dikkate alındığında; davacının hisseli maliki olduğu arazide bulunan yapının yıkılması akabinde yeniden inşa sürecinde anlaşmaya katılmaması nedeniyle sahip olduğu hissenin satışa çıkarılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yolunda Sakarya 1.İdare Mahkemesince verilen 31/03/2016 günlü; E: 2015/……, K: 2016/……sayılı kararın; davalı idare vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerle bozulması istenilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Ondördüncü Dairesince, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen Mahkeme kararı ve dayandığı gerekçe, hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmediğinden yürütmeyi durdurma harcının istemi halinde davalıya iadesine, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 28/02/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.