1. Anasayfa
  2. Danıştay 14. Dairesi Kararları

Danıştay 14. Dairesi E: 2016/8956 K: 2017/441 T: 1.2.2017


Taşınmaz üzerindeki binanın Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce riskli yapı olarak tespit edildiği, riskli yapı tespit raporuna karşı yapılan itirazın reddedilmesi neticesinde riskli yapı tespit işlemini tesis etmediği anlaşılan Çevre ve Şehircilik Bakanlığının davanın tarafı olmasına yasal olanak bulunmadığı

İstemin Özeti: Samsun 2. İdare Mahkemesinin 31/05/2016 günlü, E: 2015/1530, K: 2016/761 sayılı kararının; usul ve yasaya uygun olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Ondördüncü Dairesince, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

Dava; Samsun İli,  (…) Mahallesi, 303 ada, 6 parselde yer alan, davacının hissedarı olduğu taşınmazın riskli yapı olarak tespitine ilişkin Samsun Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 18.06.2015 günlü, 79318 sayılı raporu ile bu rapora yapılan itirazın, reddine ilişkin 30.09.2015 günlü, 502.03 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; riskli yapı tespitinin, yapı malikleri veya kanuni temsilcileri tarafından yaptırılabileceği gibi re’sen Bakanlık tarafından da yaptırılabileceği, dolayısıyla davacıların riskli yapı tespit talebinde bulunmamış olması iddiasının, uyuşmazlığa konu taşınmazın riskli yapı olarak tespit edilmesine ilişkin 18.06.2015 tarih ve 79318 sayılı raporu ve bu rapora yapılan itirazın reddine dair 30.09.2015 tarih ve 502.03 sayılı işlemi sakatlamayacağı sonucuna varıldığı, dava konusu işlemlerde mevzuata aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; “iptal davaları; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar” olarak tanımlanmış.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14. maddesinin 3. fıkrasının (f) bendinde; dava dilekçelerinin husumet yönünden inceleneceği, 15/1-c maddesinde ise; davanın hasım gösterilmeden veya yanlış hasım gösterilerek açılması durumunda dava dilekçesinin belirlenecek gerçek hasma tebliğ edileceği, aynı Kanunun 14. maddesinin 6. fıkrasında; yukarıda belirtilen usule aykırılığın ilk incelemeden sonra tespit edilmesi halinde davanın her aşamasında 15. madde hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiş, yine aynı Kanunun 49/1-c maddesinde ise; usul hükümlerine uyulmamış olunması, kararın bozulmasını gerektiren sebepler arasında sayılmıştır.

Dosyanın İncelenmesinden; Samsun İli,  (…) Mahallesi, 303 ada, 6 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binanın 6306 sayılı Kanun uyarınca Samsun Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce riskli yapı olarak tespit edildiği, riskli yapı tespit raporuna karşı yapılan itirazın reddedilmesi neticesinde riskli yapı tespit işlemine ve davamında itirazın reddine dair il müdürlüğü işlemine karşı dava açıldığı, Mahkeme tarafından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı husumetiyle görülen davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

Bu durumda; dava konusu işlemleri tesis etmediği anlaşılan Çevre ve Şehircilik Bakanlığının davanın tarafı olmasına yasal olanak bulunmadığı, dikkate alındığında 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi uyarınca “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı” hasım mevkiinden çıkarılarak, davanın “Samsun Valiliği” husumetiyle görülüp karara bağlanması gerekirken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı husumetiyle verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında usul hükümlerine uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle; Samsun 2. İdare Mahkemesinin 31/05/2016 günlü, E: 2015/1530, K: 2016/761 sayılı kararının BOZULMASINA, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmediğinden yürütmeyi durdurma harcının istemi halinde davacılara iadesine, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 01/02/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.