6306 sayılı hükümleri uyarınca, dava konusu Bakanlar Kurulu Kararına karşı, kararın Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihten itibaren 30 günlük süre içinde dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra açılan dava süresinde olmadığından esasının incelenmesine olanak bulunmadığı
Davanın Özeti: İstanbul İli, Gaziosmanpaşa İlçesi, (…) Mahallesi (1.Kısım) sınırları içerisinde bulunan alanın 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 2. ve ek 1. maddelerine göre riskli alan ilan edilmesine ilişkin 03/10/2016 tarihli, 29846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 19/09/2016 günlü, 2016/9190 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının; hukuka uyarlık bulunmadığı iddialarıyla iptali istenilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Ondördüncü Dairesince; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14. maddesi uyarınca dava dosyası incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava; İstanbul İli, Gaziosmanpaşa İlçesi, (…) Mahallesi (1.Kısım) sınırları içerisinde bulunan alanın 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 2. ve ek 1. maddelerine göre riskli alan ilan edilmesine ilişkin 03/10/2016 tarihli, 29846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 19/09/2016 günlü, 2016/9190 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının iptali istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “Dava açma süresi” başlıklı 7. maddesinin birinci fıkrasında, dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu; ikinci fıkrasında, bu sürenin, idari uyuşmazlıklarda yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren başlayacağı; dördüncü fıkrasında ise, ilânı gereken düzenleyici işlemlerde dava açma süresinin, ilân tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı, 28/06/2014 günlü, 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6545 sayılı Kanunun 18. maddesi ile 2577 sayılı Kanuna 20 nci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 20/A maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinde; 16/05/2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca alınan Bakanlar Kurulu kararlarından doğan uyuşmazlıklar hakkında ivedi yargılama usulünün uygulanacağı, 2. fıkrasının (a) bendinde ise; ivedi yargılama usulünde dava açma süresinin otuz gün olduğu hükme bağlanmıştır.
6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 6. maddesinin 9. bendinde, bu Kanun uyarınca tesis edilen idari işlemlere karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu uyarınca dava açılabileceği düzenlemesine; 26/04/2016 günlü, 29695 Sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 14/04/2016 günlü, 6704 sayılı Kanunun 25. maddesi ile 6306 sayılı Kanuna eklenen Ek 1. maddenin 2. fıkrasında ise; “Riskli alan kararına karşı Resmî Gazete’de yayımı tarihinden itibaren dava açılabilir. Uygulama işlemleri üzerine riskli alan kararına karşı dava açılamaz.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Yukarıda anılan kanun hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; 26/04/2016 günlü, 29695 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren aynı Kanunun Ek 1. maddesinin 2. fıkrasında ise; “a) Riskli alan kararına karşı Resmî Gazete’de yayımı tarihinden itibaren dava açılabilir. Uygulama işlemleri üzerine riskli alan kararına karşı dava açılamaz.” hükmüne yer verilerek özel bir düzenleme yapıldığı dikkate alındığında, Bakanlar Kurulu kararının ilanı üzerine 30 gün içinde dava açılabileceği, uygulama işlemleri üzerine riskli alan kararına karşı dava açılamayacağı anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; dava konusu Bakanlar Kurulu Kararının 03/10/2016 tarihli, 29846 sayılı Resmi Gazetede yayımlandığı, davacı tarafından 08/08/2017 tarihinde Danıştay kaydına giren dilekçe ileriskli alan ilanına ilişkin Bakanlar Kurulu Kararının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, riskli alan ilanına ilişkin Bakanlar Kurulu Kararının Resmi Gazetede yayımlandığı tarih olan 03/10/2016 tarihinden itibaren 30 günlük süre içinde dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra 08/08/2017 günü açılan davada süre aşımı bulunduğundan, işin esasının incelenmesine olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın süre aşımı yönünden reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan yürütmenin durdurulması harcı ile artan posta giderinin isteği halinde davacıya iadesine, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-g maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisindeDanıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yoluaçık olmak üzere, 12/10/2017tarihinde oybirliğiyle karar verildi.