ÖZET: Dava konusu işlem ile uygulama imar planında yapılan değişiklik sonucu uyuşmazlığa konu taşınmazın ortaokul alanı iken konut alanı olarak belirlenmesinin nazım imar planına uygun olup olmadığının saptanması gerekip, diğer taraftan plan değişikliği yapılırken ilgili yatırımcı kuruluşun görüşünün alınmadığı ve bölge içinde eşdeğer yeni bir okul alanı ayrılmadığı anlaşıldığından, aksi yönde verilen idare mahkemesi kararında isabet yoktur.
3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinde, nazım imar planı, varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının, genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarım, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber tütün olan plan: uygulama imar planı ise tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
Anılan madde hükmü uyarınca uygulama imar planının nazım imar planı esaslarına uygun olması gerekmektedir. Dosyanın incelenmesinden, uygulama imar planında yapılan değişiklik ile uyuşmazlığa konu taşınmazın ortaokul alanı iken konut alanı olarak belirlendiği, ancak bu değişikliğin bu alana ilişkin 1/5.000 ölçekli nazım imar planına uygun olup olmadığı açısından incelenmediği anlaşıldığından, idare mahkemesince taşınmazın nazım plandaki amacının belirlenerek uygulama imar planı değişikliğinin üst ölçekli plana uygun olup olmadığı hususum saptanması gerekmektedir.
Diğer taraftan, 3194 sayılı Yasanın 13. maddesinde resmi yapılara, tesislere ve okul, cami …. ve benzeri umumi hizmetlere ayrılan alanlarda inşaata ve mevcut bina varsa esaslı değişiklik ve ilaveler yapılmasına izin verilmeyeceği: ancak parsel sahibi imar planlarının tasdik tarihinden itibaren beş yıl sonra müracaat ettiğinde imar planlarında meydana gelen değişikliklerden ve civarın özelliklerinden dolayı umumi hizmetlere ayrılan alanlardan ilgili kamu kuruluşunca yapımından vazgeçildiğine dair görüş alındığı takdirde hazırlanacak yeni imar planına göre inşaat yapılacağı: İmar Planı Yapılması ve Değişikliklerine Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 21. maddesinde yer alan, imar planlarında bulunan sosyal ve teknik alt yapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişikliklerinin zorunluluk olmadıkça yapılamayacağı, zorunlu hallerde böyle bir değişiklik yapılabilmesi için sosyal ve teknik alt yapı alanındaki tesisi gerçekleştirecek ilgili yatırımcı bakanlık ve kuruluşun görüşünün alınacağı: bu tesisin hizmet getirdiği bölge içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması suretiyle sosyal ve teknik alt yapı alanının kaldırılabileceği hükümleri uyarınca dava konusu imar planı değişikliği yoluna gidilmeden önce ilgili yatırımcı kuruluşun görüşünün alınması ve bölge içinde eşdeğer yeni bir okul alanının ayrılmasının gerekmesine karşın, bu hususlara uyulmaksızın tesis edilen işlemde mevzuata uyarlık bulunmadığından, aksi yönde verilen idare mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
İdare mahkemesince, her ne kadar resmi hizmet alanı olan okul alanına ilişkin olarak yapılacak değişikliğin yukarıda anılan yönetmeliğin 21. maddesi kapsamında bulunmadığı belirtilmişse de, ortaokul alanının yönetmeliğin 3. maddesinde tanımlanan sosyal alt yapı tanımı içinde yer alan eğitim yapılarından bulunması nedeniyle bu kapsam dışında kabul edilmesine olanak bulunmamaktadır.