Danıştay 6. Dairesi E: 2001/6820 K: 2003/803 T. 4.2.2003

ÖZET: Cami binaları, kamunun ortak kullanımına ayrılmış olmakla birlikte resmi bina değil, umumi bina tanımı içinde yer aldığından, dava konusu imar planının 3194 sayılı yasanın 9. maddesi uyarınca Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylanmasında yetki yönünden hukuka uyarlık yoktur.

3194 sayılı İmar Kanununun 9. maddesinin 1. fıkrasında, Bayındırlık ve İskan Bakanlığının gerekli görülen hallerde, kamu yapıları ile ilgili imar planı ve değişikliklerinin, umumi hayata müessir afetler dolayısıyla veya toplu konut uygulaması veya Gecekondu Kanununun uygulanması amacıyla yapılması gereken planların ve plan değişikliklerinin tamamını veya bir kısmını ilgili belediyelere veya diğer idarelere bu yolda bilgi vererek ve gerektiğinde işbirliği sağlayarak yapmaya, yaptırmaya, değiştirmeye ve resen onaylamaya yetkili olduğu, 3. fıkrasında bir kamu hizmetinin görülmesi maksadı ile resmi bina ve tesisler için imar planlarında yer ayrılması veya bu amaçla değişiklik yapılması gerektiği takdirde, Bakanlığın, valilik kanalı ile ilgili belediyeye talimat verebileceği veya gerekirse imar planının resmi bina ve tesislerle ilgili kısmını resen yapacağı ve onaylayacağı, 4. fıkrasında da Bakanlığın birden fazla belediyeyi ilgilendiren imar planlarının hazırlanmasında, kabul ve onaylanması safhasında ortaya çıkabilecek ihtilafları halledeceği, gerektiğinde resen onaylayacağı hükme bağlanmıştır.

3194 sayılı İmar Kanununda “kamu yapısı” veya “resmi bina” tanımı yapılmamış, 5. maddenin son fıkrasında, bu Kanunda geçen deyimlerin Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelikte tarif edileceği belirtilmiştir. Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca hazırlanarak 02.11.1985 günlü, 18916 sayılı Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan Belediye ve Mücavir Alan Sınırları İçinde ve Dışında Planı Bulunmayan Alanlarda Uygulanacak İmar Yönetmeliğinin 4. maddesinin 5. bendinde ve 3030 sayılı Kanun Kapsamı Dışında Kalan Belediyeler Tip İmar Yönetmeliğinin 16. maddesinin 20. bendinde Resmi Bina: “Genel, katma ve özel bütçeli idarelerle, il özel idaresi ve belediyeye veya bu kurumlarca sermayesinin yarısından fazlası karşılanan kurumlara, kanunla veya kanunun verdiği yetki ile kurulmuş kamu tüzel kişilerine ait bina ve tesislerdir.” şeklinde tanımlanmıştır.

Aynı maddenin 21. bendinde Umumi Bina: kamu hizmeti için kullanılan resmi binalarla ibadet yerleri, özel eğitim, özel sağlık tesisleri, sinema, tiyatro, opera, müze, kütüphane, konferans salonu gibi eğlence yerleri, otel, özel yurt, işhanı, büro, pasaj, çarşı gibi ticari yapılar, spor tesisleri, genel otopark ve buna benzer umuma ait binalar olarak belirlenmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, …, … ada, … parsel, … ada, … parsel … ada, … parsel sayılı taşınmazların ve 7046 sayılı imar adasının bitişiğindeki taşınmazın cami alanı olarak belirlenmesi yolundaki 1/5.000 ve 1/1.000 ölçekli imar planları değişikliğinin onaylanması yolundaki 22.06.1995 günlü, 462 sayılı … Büyükşehir Belediye Meclisi kararının iptali istemiyle … Belediye Başkanlığınca dava açıldığı, Ankara 8. İdare Mahkemesince 1/5.000 ölçekli nazım imar planına yönelik olarak keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, 1/1.000 ölçekli uygulama imar planına ilişkin olarak da yürütmenin durdurulduğu, 1/1.000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin gerçekleştirilmesi konusunda … Belediye Başkanlığı ile Büyükşehir Belediye Başkanlığı arasında anlaşmazlık olması nedeniyle 3194 sayılı Yasanın 9. maddesi uyarınca işlem tesisi için davalı Bakanlığa başvuru üzerine dava konusu işlem ile … ada, … parsel sayılı taşınmazın cami ve müştemilat alanı olarak 3194 sayılı Yasanın 9. maddesi uyarınca resen onanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.

Yukarıda yer alan hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden, cami binalarının kamunun ortak kullanımına ayrılmış olmakla birlikte resmi bina değil, umumi bina tanımı içerisinde yer aldığı görüldüğünden, dava konusu imar planının 3194 sayılı Yasanın 9. maddesi uyarınca Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylanmasında yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Diğer taraftan, 3030 ve 3194 sayılı Yasa hükümleri ile büyükşehir belediye sınırları içerisinde 1/1.000 ölçekli uygulama imar planlarını yapma veya değiştirme yetkisinin ilçe belediye meclislerine ait olması, bu planların da büyükşehir belediye başkanınca onaylanacağı, büyükşehir belediye başkanının konunun meclislerde tekrar görüşülmesini isteyebileceği, meclislerin kararlarında ancak üçte iki çoğunlukla ısrar edebileceği ve bu hallerde meclis kararlarının kesinleşmiş olacağı hükmünün öngörülmesi ile uygulama imar planı yapılması konusunda büyükşehir ile ilçe belediyeleri arasında ihtilaf çıkması halinde çözüm yolunun gösterilmiş olması, 3194 sayılı Yasanın 9. maddesinde öngörülen birden fazla belediyeyi ilgilendiren ihtilaflar kavramının da büyükşehir ve ilçe belediyelerini kapsamaması nedeniyle davalı Bakanlığın bu hükmü dayanak göstermek suretiyle işlem tesisinde de mevzuata uyarlık görülmemiştir.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın