İmar Kanununun 47 nci maddesinde; Belediye hudutlarına mücavir bulunan ve beldenin müstakbel inkişafı bakımından lüzumlu görülen, ve belediyenin teklifi üzerime İl İdare Kurulunun kararı ve İmar ve İskan Bakanlığının onayı ile kabul edilen alanlarda bu Kanun hükümlerinin uygulanacağı, mücavir alanların ilgili belediye sınırına bitişik olmalarının gerekmediği, bu alanların köyleri de ihtiva edebileceği belirtilmiştir.
İmar Kanunun 47. İmar Tüzüğünün de 46 ncı maddesinde öngörülen koşulların bulunması nedeniyle ……. Köyünün ……. Belediyesi mücavir alanına alınmasına ilişkin işlemde mevzuata aykırılık yoktur.
İstemin Özeti:……. Köyünün ……. Belediyesi mücavir alanına alınmasına ilişkin işlemin; İmar Kanununun 47 nci maddesine göre mücavir alanların tespit ve tahdidinde İmar Tüzüğünün 46 ncı maddesinde sayılan haklı nedenlerden bir veya bir kaçının gerçekleşmesi gerekirken ……. Köyünün ……. Belediyesi mücavir alanına alınması için bu nedenlerden hiç birinin bulunmadığı, işlemin usul ve yasa kurallarına aykırı düştüğü öne sürülerek iptali istenilmiştir.
Savunmanın Özeti: Dava konusu işlemde imar mevzuatına aykırılık bulunmadığı öne sürülerek davanın reddi ile yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesi istenilmiştir.
Danıştay Savcısı O.Y.’nın Düşüncesi: Davacı köy muhtarlığı, ……. Belediyesinin mücavir sahasına, köyün alınmasına ilişkin, İmar ve İskan Bakanlığının 10.7.1978/günlü işleminin iptalini istememektedir.
İmar Yasasının değişik 47 nci maddesine göre; belediye sınırlarına mücavir olan ve beldenin müstakbel inkişafı bakımından lüzumlu görülen ve belediyenin teklifi üzerine İl İdare Kurulu kararı ve Bakanlığın onayı ile kabul edilen sahalarda da bu Yasa hükümleri uygulanır.
Bu konuda belediye meclisi kararı, İl İdare Kurulunca da tasvip edilmiştir. Dosyanın incelenmesinden ZMA içerisinde kalan belediyeler birliği meclisinin toplantısında ve ZMA Denetleme Kurulunun çeşitli toplantılarında, konunun incelenerek uygun görüldüğü anlaşılmaktadır.
Yasanın 47 nci maddesinin son fıkrasında, mücavir sahaların, ilgili belediye sınırına bitişik olması gerekmediği ve ayrıca, bu sahaların köyleri de ihtiva edebileceği, kabul edildiği cihetle davacı köy muhtarlığının iddiaları, kabule şayan değildir.
Dava konusu işlemde, usul ve mevzuata bir aykırılık görülmediği gibi, davacının iddiaları dava konusu tasarrufun iptalim gerektirir nitelikte de görülmediğinden davanın reddi gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakimi H.Ü.’ın açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:
KARAR: Dava, ……. Köyünün ……. Belediyesi mücavir alanına alınmasına ilişkin işlemin davanın özeti bölümünde belirtilen nedenlerle iptali isteğiyle açılmıştır.
İmar Kanununun 47 nci maddesinde; Belediye hudutlarına mücavir bulunan ve beldenin müstakbel inkişafı bakımından lüzumlu görülen, ve belediyenin teklifi üzerime İl İdare Kurulunun kararı ve İmar ve İskan Bakanlığının onayı ile kabul edilen alanlarda bu Kanun hükümlerinin uygulanacağı, mücavir alanların ilgili belediye sınırına bitişik olmalarının gerekmediği, bu alanların köyleri de ihtiva edebileceği. İmar Tüzüğünün 46 ncı maddesinde ise Belediyelerce İmar Kanununun 47 nci maddesine göre teklif edilecek mücavir alanların tespit ve tahdidinde:
A- Bu yerlerin beldenin sosyal münasebetleri dolayısıyla müstakbel inkişaf sahası veya sayfiyesi olduğu ve bu sebepten müşterek bir nizam altına alınması lazım geldiği,
B- İmar Kanunun bu yerlerde uygulanmaması halinde gerek iskan, gerekse şehircilik bakımından doğabilecek mahzurların önlenmesi icap ettiği
C- Bu yerlerin topoğrafik ve Jeolojik durumları dolayısıyla imar şartlarının tespitinde zaruret bulunduğu
D- Bu yerlerin şehircilik bakımından iskan dışı tutulması zarureti ile buralarda inşaat müsaade edilmemesi gerektiği gibi mucip sebeplerden bir veya bir kaçına dayanılacağı kurala bağlanmıştır.
Olayda da ZMA içerisinde kalan belediyelerin gelişmesi bakımından ……. Köyü ve çevresindeki yeraltı kaynaklarının korunması ve kullanılması, ……. Köyü ile ……. kenti arasındaki işçi geliş ve gidişleri ve sosyo-ekonomik ilişkiler açısından ayrıca yeni Karayolu yapımına ilişkin olarak ZMA gelişme stratejilerine aykırı gelişmelerin olmaması ve ……. Köyünün düzenli gelişmesinin sağlanması için ……. Köyünün ……. Belediyesi mücavir alanına alınması 22.3.1976 günlü, 8/76/1 sayılı belediye meclisi kararı ile teklif edilmiş, 20.4.1976 günü, 1976/679 sayılı İl İdare Kurulu kararı ile uygun görülerek İmar ve İskan Bakanlığının 10.7.1978/günlü, H.04-10/5611 sayılı yazısı ile onaylanmış olup dava konusu işlemde yukarıda anılan Yasa ve Tüzük kuralına aykırılık bulunmamaktadır. Dosyanın incelenmesinden ZMA Belediyeler Birliği meclisi toplantısında ve ZMA Denetleme Kurulunun çeşitli toplantılarında Kanunun incelenerek uygun görüldüğü anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle davanın reddine ve peşin alınan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına 23.3.1983/günü oybirliğiyle karar verildi.