1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1980/2300 K: 1985/220 T: 11/02/1985


Keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu davacıya ait taşınmazın yol, yeşil alan ve park olarak belirlenmesinde mevzuata aykırılık bulunmadığı

Dava, taşınmaz malın yol, yeşil alan ve park olarak belirlenmesine ilişkin 6.8.1980/onay günlü imar planının davanın özeti bölümünde belirtilen nedenlerle iptali isteğiyle açılmıştır.

İmar planları ülke, bölge ve kent verilerine göre, konut, çalışma ve ulaşım gibi kentsel işlevler ile sosyal ve kültürel gereksinimleri var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi biçimde yerine getirmek ve belde halkına iyi yasama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kadastral harita ve kentin gelişmesi de göz önünde tutularak hazırlanır ve koşulların zorunlu kıldığı biçimde ve zamanda yasalarda öngörülen yöntemlere uygun olarak değiştirilebilir.

Dairemizin kararı üzerine Naip Üye niyabetinde Y. Doç. …, Şğ.Gör.Dr. …, ve Öğ. Gör. …, ın katılmasıyla oluşan bilirkişi kurulunca yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan raporda “Bilirkişi Kurulumuz yerinde yaptığı incelemede 1099 ada, 76 sayılı parseli, çevreleyen alanları da tetkik etmiş, onanlı imar planında 1 katlı endüstrü işyerleri olarak gösterilen batıdaki bazı parsellerde atölye tipi yapıların gerçekleştiğini, 76 parselin kuzey ve batısındaki 4 katlı konut bloklarının henüz inşa edilmediğini, fakat bunların bazılarının plandaki yerlerinde tek katlı işyerleri olarak yapılaştığını, 76 sayılı parselin doğusundaki alanda ise halen, tek katlı, soba, inşaat malzemesi, kalorifer kazanı imalatı yapan işyerlerinin faaliyetlerini sürdürdüğünü, imar planında 4 ve 5 katlı konut blokları gösterilen kuzeydeki (ana yol tarafı) kısımda henüz hiçbir inşaatın bulunmadığını, imar planında 1250 ada üzerinde gösterilen ve davalı parselin bulunduğu adaya komşu kadastro adasında ise iki katlı dükkan ve imalathanelerden oluşan terziler ve konfeksiyoncuların inşa ettiği yapıların tamamlanmış olduğunu, Belediye ilgilisi teknisyene sorulduğunda ise, burasının planda ticaret gösterilen orta avlulu 2 katlı blokları bulunduğu kısıma isabet ettiğini ancak bu kooperatifin inşaatlarını kaçak olarak gerçekleştirdiğini ifade etti. Davalı parsele bitişik alanda tek katlı imalat işyerlerinin bir kısmının gerçekleştiği ve fakat buraya hizmet edecek yol, otopark, kavşak ve yeşil alan gibi düzenlemeler başlanmadığı görüldü.

Keza işyerlerinin güneyinden geçmesi önerilen 37 metrelik ana yolun henüz geçirilmediği, bu alanda gecekondu türü konut alanının yer aldığı tesbit edildi. özetle bugünkü durumda kentin dış kenarında ve gelişme alanı içindeki bu yörede eski fabrika ve atölyelerin faaliyetlerini sürdürdüğü, imar planı uygulamasının kısmen başladığını, plan içinde kalan işyerlerinden bir kısmının ruhsatlı, bazısının ise ruhsatsız (2 katlı ticaret kulllanışları) olarak inşaat halinde olduğu, konut yapıların ise henüz gerçekleşmediği görüldü. İmar planında kentin gelişme alanı olarak ayrılan bu yörede yakın zamana kadar tarım yapıldığı anlaşılmakta, bu durum kadastro parsellerinin büyüklüğü ve bölünme biçiminden de izlenmektedir. Kadastro haritasına göre mevcut mülkiyet oldukça büyük (5 bin ve 10 bin m2 me-sahalı alanlar çoğunlukta) tarlalardan oluşmaktadır.

1/5000 ölçekli Nazım Planın incelenmesi: Onanlı nazım planda, Devlet Su İşleri ve Toprak Mahsulleri tesisleri karşısında, karayolu güneyinde yer alan endüstri işyerleri, ticaret ve konut kullanımlarının gösterildiği K34-02-11A paftası ( ki dava konusu

76 parselde buradadır) 13.2.1975 ve 23.10.1979/tarihlerinde onanmıştır. Her iki onanlı pafta da da söz konusu parsel konut ve endüstrü lekeleri ortasında (kuzeyi konut bölgesi, güneyi işyerleri bölgesi) bulunmaktadır.

Nazım planının ölçeği ve niteliği gereği arazi kullanım cinslerine göre bölgeleri, ana ulaşım ağı ve önemli kamu hizmet alanları planda gösterilmiştir. Dolayısıyla 1/5000 ölçekte genel kararlar yer aldığından bu planda herhangi bir parselin hangi kullanışa ayrıldığını irdelemek ve bundan sonuçlar çıkarmak planlama tekniği açısından anlam taşımamaktadır. Çünki uygulamaya esas olan ayrıntılı arazi kullanım (bölgeleme, parselasyon) kararları ancak 1/1000 ölçekte tasarımlanabilmektedir.

1/1000 Ölçekli planın incelenmesi: 1/5000 ölçekli nazım plandaki bölgeleme kararlarına genelde uyulmuştur. Bununla beraber endüstri işyerleri kuzeye ve batıya doğru bir miktar genişletilmiş yaklaşık 5 hektarlık ilave bir işyeri alanı düzenlenmiştir. Nazım plandaki park ve ilkokulun yeri değiştirilmiş, batıdaki konut alanları tarafına kaydırılmıştır. Nazım plandaki bu parkın (yaklaşık 10 000 m2) bir kısmı 76 parselde, büyük parçası ise biraz güneydeki 661 parselde düzenlenmiştir.

Nazım planda batıdaki konut bölgesinin alt kısmında düşünülen mahalle ticaret merkezi bu defa daha önemli bir ticaret merkezi halinde konut alanı içinde 2 katlı yapılardan oluşan bir akma alınmış ve karayolu tarafından önerilen 6 katlı bloklarının zemin katları da ticaret olarak önerilmiştir. Ticaret kullanışı uygulama planında oldukça önemli bir konum ve büyüklüğe ulaştırılmıştır.

Bu değişikliklere neden olarak Nazım planın onandığı 1975 tarihinden sonra geçen 4-5 yıl içinde kentte endüstri ve ticaret işyerleri için talebin arttığını ve Demirciyazısı mevkiindeki gelişme alanlarında işyeri alanlarının bu nedenle arttırıldığını varsayabiliriz. Konut ihtiyacının da 4 ve 6 katlı bloklarda karşılanması ve işyerleri ile ilişkili olarak konumlandırılması sağlanmıştır.

imar planı kararları ile kadastro üzerinde yeniden bir mülkiyet deseni ortaya konulmakta, tarla bölünmeleri üstünde işyeri, konut, yol meydan, park, ilkokul, cami gibi bir çok yeni kullanış farklı oranlarda isabet etmektedir. 76 parselin hemen tamamı park, yol, kavşak gibi ortak kullanışlara giderken, aynı şekilde güneydeki 37 metrelik yol’a ve yakınına isabet eden bazı kadastro parsellerinde de (9,10,13,15,16 no’lu parseller) konut ve işyeri dışı kullanışları saptayabiliyoruz.

Keza 76 parselin güneyinde yer alan 661 no’lu kadastro parselinin imar planında büyük ölçüde yol ve parka ayrıldığını izlemekteyiz… 1/1000 ölçekli uygulama planında endüstri işyerlerinin konut alanlarına oldukça yakın ve bazan bitişik konumlarda yerleştirildiğini, batıda ki konut bölgesi içinde ticaret lejandı altında önemli bir merkez yaratıldığını (yerindeki incelemede Terzi ve Manifaturacılar tarafından küçük imalat ve ticaret olarak ruhsatsız gerçekleştirilen alan) böylece nazım plandaki küçük mahalle merkezinin yeni bir anlayışla büyük ölçek te düşünüldüğünü, keza ticaret kullanışının mahalleden çok kent bütününe hizmet vermesi düşünülmüş olacağı kabulü ile karayoluna parelel yerleştirilen yüksek katlı konut bloklarının (17 adet 6 katlı bloklar) zemin katlarının ticaret kullanışına ayrıldığını tesbit edebiliyoruz. Konut bölgeleri içinde çizgisel (30 m. 250/300 m) park alanlarının (7500-9000 m2 lik) yerleştirildiğini, bazı konut grupları içinde ve yakınında çocuk bahçeleri (iki adet) ayrıldığını fakat hem konut alanları içindeki, hemde konut ile işyerleri arasında ve işyerleri ortasında (76 parseldeki gibi) bırakılan yeşil ve açık alanların bir bütünlük içinde değerklendirilmediğini, hitabettiği farklı arazi kullanıcıları ve nüfus açısından (konut ve işyerleri) açık alan kullanışlarının kademelenme çeşitlilik (büyük park, küçük park, çocuk bahçesi, oyun ve spor alanları vb) göstermediğini ve tasarım ilkeleri açısından bunların büyüklük, konum ve dağılımının tutarlık içinde yerleştirilmediğini ve kurulumuz değerlendirmesi olarak ifade etmek durumundayız.

Örneğin; 76 parselin ortasına yerleştirilen yaklaşık 3500 m2 lik parkın konumu ve ölçeği bölgedeki diğer fark ve yeşil alanlarla karşılaştırıldığında tartışılabilir büyüklüktedir. Aynı şekilde güneydeki 661 parsele isabet eden yaklaşık 9000 m2 lik park 76 parseldeki parktan 100 metre güneyde tamamen yollar ve işyerleri arasında kalmaktadır. bu parkın doğusunda da (yine yaklaşık 100 metre mesafede) işyerleri bölgesine doğrudan hitabeden 7000 n2 lik bir park yerleştirilmiştir. 76 ve 661 parsellerde yerleştirilen iki parkın daha önce nazım planda konut bölgesinde yer alan üçgen formdaki büyük parkın yerine ikame edildiği planların incelenmesinden anlaşılmaktadır. 76 parselin doğusu ve kuzeyinde (karayolu tarafında) yerleştirilen altı ticaret üst katları konut olarak belirlenen konut bölgesi ile endüstri işyerleri arasında sadece ayrıca nitelikte yeşil bantlar düşünülmüşken burada yaşayacak nüfusun kolayca ulaşılabileceği ve kullanabileceği büyük bir park bulunmamaktadır. Bu bölgedeki yüksek yoğunlukta konut alanları için bir tane karayolu kenarında küçük park ve bir tanede çocuk bahçesi düşünülmüştür. Herhalde bu bölgedeki nüfusunda kullanacaği var sayılan iki büyükçe park (76 parseldeki ve güneyindeki kavşağa yakın parklar) endüstrü işyerlerinin yoğun olduğu yörelerde kalmaktadır.

İmar planı içinde genelde çeşitli büyüklükte parklara önemli ölçüde yer verilirken, küçük çocuklar için çocuk bahçeleri çok az sayıda düşünülmüş, büyük çocuklar için oyun salonlarına hiç yer verilmemiştir.

İmar planında yerleşecek (tahmin edilen 7500-8000 kişi) yeterli yeşil ve açık alan (plandan ölçülen yaklaşık 60000 m2) ayrılmış ancak bunların arazi kullanım türleri, kullanım amaçları, kullanıcı nitelik ve yoğunluklarına uygun bir dağılımı ve ölçülendirilmesi sağlanamamıştır.

1/1000 ölçekli uygulama planının incelenmesinden çıkarılan sonuçları özetlersek:

DOğu ve güneydeki iş bölgesi içinde sosyal tesisleri ile (kafeterya, ilk yardım vb) birlikte düşünülmüş parklar kullanım açısından daha işlevsel niteliktedir, ancak bunların da uygulamada, spor alanları ile birlikte düşünülmesi doğru olacaktır. Tamamen işyerleri bölgesinde kalan üç büyük park endüstri bölgesinin ihtiyacını karşılayacak durumdadır. Kuzeydeki konut bölgelerinde doğrudan hitab edecek parkın (veya parkların) konumu ve büyüklükleri yeniden değerlendirildiğinde 76 sayı lı parselde önerilen ebadda bir yeşil alana ihtiyaç duyulmayacaktır.

Çevresinde benzer nitelikli endüstri işyerleri önerilen 76 parseldeki park işlevi ve kullanıcıları yönünden uygunluk göstermemektedir. Bu parkın kuzeydeki konut alanlarına doğrudan yararlı bir hizmet vermesi zordur, çünkü çevresinde gürültülü ve bir ölçüde çevreyi kirletici de olabilecek küçük imalat işyerleri bulunacaktır. Dolayısı ile işyerlerinde çalışanların, gelecek müşterilerin ve buradan geçen yayaların kısa süreli dinlenmelerine ve kullanımlarına cevap verecek küçük boyutlu bir açık alan (yaya meydanı nitelikli) düzenlenmesinin çevreyi karekteri ve kullanıcılar açısından yeterli ve yararlı bir dış mekan oluşturacağını ifade edebiliriz. Bilirkişi Kurulumuzun yerinde, onanlı nazım plan ve uygulama planları, kadastrolu imar planı paftası ve dosyasında mevcut bilgi ve belgeler ışığında yaptığı ayrıntılı inceleme ve değerlendirmelere göre;

Nazım planda ve Demirciyazısı uygulama İmar Planındaki planlama ve arazi kullanım kararlarının genelde kentin ve bölgenin ihtiyaçlarına yönelik olduğu, dolayısı ile şehircilik esasları ve kamu yararını gözettiği, Dava konusu 76 sayılı parseldeki düzenlemesinin ise planlanan bölge içi ulaşımı ve yaya dolaşımı yönünden olumlu olduğu, fakat bu parselde yerleştirilen ve çoğunlukla işyerleri içinde kalan parkın tüm bölgedeki yeşil ve açık alan sistemi içinde düşünüldüğünde buradaki arazi kullanımı ve kullanıcıları açısından yararlı, işlevsel bir nitelikte planlanmadığı, bu parkın niteliksel ve niceliksel olarak hizmet amacına ve yüklendiği işleve uygunlu göstermediği, sonucuna vardığımızı belirtiriz.” denilmektedir. Yukarıda içeriği açıklanan bilirkişi raporu davanın taraflarına tebliğ edilmiş; davacılar vekili 25.1.1985/günlü dilekçe ile, dava konusu imar planının çizilmesi, onanması ve tatbikatının hak ve hukuka uygun düşmediğini, bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi 76 sayılı parsel deki parkın niteliksel ve niceliksel olarak hizmet amacına ve yüklendiği işleve uygunluk göstermediğinden imar planının iptali gerektiğini öne sürmüş; Davalı Bayındırlık ve İskan Bakanlığı 22.1.1985/günlü dilekçe ile, planlama kararları ve İmar Kanununun 28.maddesi gereğince kişi başına 7 m2 yeşil alan ayırma zorunluluğu bulunduğunu, her ne kadar mülkiyetler dikkete alınarak planlama yapılıyorsa da bazı mülkiyet

lerin tamamının veya bir kısmının yol, yeşil alan ve benzeri kullanımlarda kaldığını, imar Kanununun 42.maddesinin bu gibi durumların önlenmesi amacıyla kullanılabilecek yasal bir araç olduğunu, diğer davalı Kayseri Belediye Başkanlığı ise, 23.1.1983/günlü dilekçe ile, 76 sayılı parselin bulunduğu alanın çevresi endüstri ve meskenlerle çevrili olarak teşekkül edeceğinden bu parseldeki parktan her iki kesimin de müştereken yararlanacağını, bilirkişi raporunda planlama ve arazi kullanım kararlarının genelde kentin ve bölgenin ihtiyaçlarına yönelik olduğu, dolayısıyla şehircilik esasları ve kamu yararı gözetildiğinin belirtilmiş olmasına karşın sonuçta bu gör7ş değiştirilerek dava konusu parseldeki parkın buradaki arazi kullanım ve kullanıcıları açısından yararlı ve işlevsel bir nitelikte planlanmadığı, parkın niteliksel ve niceliksel olarak hizmet amacına ve yüklendiği işleve uygunluk göstermediği belirtilmek suretiyle çelişkiye düşüldüğünü öne sürerek itirazda bulunmuştur.

Dava dosyasındaki bilgi ve belgelerle bilirkişi raporunun birlikte incelenmesinden; Dava konusu imar planının davacılara ait 76 parsel sayılı taşınmazın kısmen yol olarak belirlenmesine ilişkin bölümünün şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygun bulunduğu anlaşılmıştır.

Dava konusu imar planının anılan taşınmazın park olarak belirlenmesine ilişkin bölümüne gelince;

Bilirkişi raporunda, 76 sayılı parselde yerleştirilen ve çoğunlukla işyerleri içinde kalan parkın arazi kullanımı ve kullanıcıları açısından yararlı işlevsel bir nitelikte planlanmadığı, endüstri bölgesinin ihtiyacını karşılayacak üç büyük parkı bulunduğu, bu parkın kuzeydeki konut alanlarına doğrudan hizmet vermesinin de zor olduğu, çünkü çevresinde gürültülü ve bir ölçüde çevreyi kirletici de olabilecek küçük imalat işyerleri bulunduğu, kuzeydeki konut bölgelerinde 76 sayılı parselde önerilen ebatta bir yeşil alana ihtiyaç duyulmayacağı belirtilmiş ve ayrıca 76 sayılı parseldeki parkın işyerlerinde çalışanların, gelecek müşterilerin ve buradan geçen yayaların kısa süreli dinlenmelerine ve kullanımlarına cevap verecek küçük boyutta bir açık alan (yaya meydanı nitelikli) olarak düzenlenmesinin çevre karakteri ve kullanıcılar açısından yeterli ve yararlı bir dış mekan oluşturacağı şeklinde bir de öneri getirilmiştir.

Park yeri de asgariden bir dinlenme yeri olup davacılara ait parselin imar planında park yerine ayrılan bölümünün bilirkişi raporunda önerilen şekilde işyerlerinde çalışanların, gelecek müşterilerin ve buradan geçen yayaların kısa süreli dinlenmelerine cevap verecek nitelikte bir açık alan olarak kullanılması mümkündür. Dolayısıyla dava konusu imar planının davacıların taşınmazının kısmen park olarak belirlenmesine ilişkin bölümünden de şehircilik ilkeleri planlama esasları ve kamu yararına uygun olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verildi.