Müstakil inşaata elverişli belediye parselinin belediye malı olan veya imar ve yol istikamet planlarının tatbiki dolayısıyla istimlakten artan parçalarla istikameti değiştirilen veya kapanan yol ve meydanlarda hasıl olan sahalardan müstakil inşaata elverişli olmayan parçaları, bitişiğindeki arsa veya bina sahibine bedel takdiri suretiyle satmak hükmü kapsamında satış isteğinin reddinde isabetsizlik olmadığı
Dava, davacının taşınmazının önünde bulunan belediye mali yol fazlası kısmının parseli ile tevhidi suretiyle tarafına satılması isteminin reddine ilişkin belediye başkanlığı işleminin davanın özeti bölümünde belirtilen nedenlerle iptali istemi ile açılmıştır.
6785 sayılı Yasanın 41.maddesinin 1.fıkrasında Belediyelerin, esasen belediye malı olan veya imar ve yol istikamet planlarının tatbiki dolayısıyle istimlaktan artan parçalarla istikameti değiştirilen veya kapanan yol ve meydanlarda hasıl olan sahalardan müstakil inşaata elverişli olmayan parçaları, bitişiğindeki arsa veya bina sahibine bedel takdiri suretiyle satmak … ile vazifeli olduğu, aynı yasanın 2.fıkrasında da; bunlardan müstakil inşaata elverişli olanları, gayrımenkullerden umumi hizmet için, belediyece yeri alınan şahısların muvafakatları halinde istihkaklarına karşılık olarak bedel takdiri ve icabında tesdül temini suretiyle değiştirmeye selahiyetli olduğu hususları hükme bağlanmıştır.
Açıklanan maddeye göre, Belediyeler ancak müstakil inşaata elverişli olmayan yol veya istimlak artığı parçaları bitişiğindeki arsa veya bina sahibine satmakla yükümlü olup, müstakil inşaata elverişli olanları ise satmağa selahiyetli olmakla beraber satıp satmamak konusunda takdir hakkına sahiptir.
Dava dosyasının incelenmesinden davacının parseli önünde bulunup, kendi parseli ile tevhidine istediği, belediye mali yol ve istimlak artığı kısmın, müstakil inşaata elverişli olduğu anlaşıldığından, burada işhanı yapmayı planlayan belediye tarafından, davacıya satılması isteminin reddinde yukarıda açıklanan yasa maddesine bir aykırılık görülmemiştir.
Davacı, imar planında bu kısmın kendi parseli ile tevhidi şartının mevcut olduğunu ileri sürmekte ise de, davalı idare savunması ile bu savunmaya ekli plan örneğinden, Belediye Meclisince önerilen bu şartın İmar ve İskan Bakanlığınca kabul edilmesi anlaşılmıştır.
Davacı belediye mali bu yol fazlası kısma belediye tarafından iş hanı yapılması halinde, parselinin arka cephesi imar planı uyarınca otopark yeri olarak tahsisli olduğundan, parselinin mahreçsiz kalacağını iddia etmekte ise de, davacıya ait 2 sayılı parselin, Sütçü sokağından cephe aldığı anlaşıldığından bu iddia da yerinde görülmemiştir.
Davacının parseline komşu eski 3, yeni 8 parsel sayılı taşınmazın önündeki yol fazlası kısmın bu parsel sahibine yürürlükte bulunan plandan önce verilen imar durumuna göre satışının yapıldığı, 4 ve 6 parsel sayılı taşınmazların önündeki yol fazlası kısımların bu parsel sahiplerine satışı tekliflerinin de, bu kısımların müstakil inşaata elverişli olmaları nedeniyle uygun görülmediği dava dosyasının incelenmesinden anlaşılmakla, davacının, uygulamada ayrım yapıldığı, kendi parseli dışındaki parsellere 41.maddenin uygulandığı yolundaki iddiası da dayanaktan yoksun bulunmaktadır. Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verildi.