1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1980/877 K: 1983/2414 T: 03/06/1983


Otopark Yönetmeliğinin mevzuata aykırı olmadığı, ödenen ücretin geri verilmesi isteğinin yerinde bulunmadığı

Dava, 21 Mayıs 1977 günlü, 15943 sayılı Resmi Gazete’de “Belediyelerin İmar Yönetmeliklerine ek yönetmelik’in bazı maddelerinin değiştirilmesine ve bir ek madde eklenmesine dair yönetmelik” adı altında yayınlanan ve 7 Mayıs 1976 günlü, 15580 sayılı yönetmeliğin 10. ve 11.maddelerini değiştirip bu yönetmeliğe 1 ek madde 2 geçici madde ekleyen yönetmeliğin geçici 1.maddesiyle 10.maddesinin 2 ve 3.fıkraları ile bu yönetmeliğe dayanılarak davalı belediyece tesis edilen işlemin davanın özeti bölümünde belirtilen nedenlerle iptali ve otopark bedeli olarak davalı belediyesine ödenen … liranın iadesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

6785 sayılı yasaya 1605 sayılı yasa ile eklenen ek 1.maddenin birinci fıkrası imar planlarının düzenlenmesinde planlanan beldenin ve bölgenin şartları ile müstakbel ihtiyaçları göz önünde tutularak gerekli otopark yerleri ayrılacağını, ikinci fıkrası otopark yapılmasını gerektiren bina ve tesislerin neler olduğunu, otopark ihtiyacının miktar, ölçü ve diğer şartlar ile bu ihtiyacın nasıl tesbit olunup giderileceğinin ise imar yönetmeliklerinde belirtileceğini, 3.fıkrası bu talimatnamelerde bulunması gereken bu konu ile ilgili esasların İçişleri, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlıklarının mütalaaları alınmak suretiyle İmar ve İskan Bakanlığınca tesbit olunacağını, 4.fıkrası da otopark ihtiyacı bulunan bina ve tesislere gerekli otopark yeri ayrılmadıkça yapı izni, otopark, tesis edilmedikçe de kullanma izni verilmeyeceğini kurala bağlanmıştır.

Yukarıda belirtilen maddenin 2.fıkrasında sözü edilen ve davacı tarafından vatandaşa parasal yükümlülük getiren hükümlerinin iptali istenilen yÖnetmeliğin ek 1.maddenin verdiği yetkiye dayanılarak ve bu maddede belirtilen bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle düzenlendiği anlaşıldığından bu yönüyle yasaya aykırılığı söz konusu olmadığı gibi yukarıda belirtilen 2.fıkra hükmü karşısında otoparka ilişkin esasların ek 1.madde ile, ayrıntılarında bu kanun maddesinin yetki verdiği mercie çıkartılan yönetmelikle düzenlenmesinde de mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.

Otoparklar kullanım amaçlarına ve bundan yararlanacaklara göre genel, bölge ve bina otoparkları olarak üçe ayrılmış olmakla Ek 1.maddenin 1.fıkrasındaki imar planlarının taziminde beldenin ve bölgenin şartları ile gelecekteki ihtiyaçları göz önünde tutularak ayrılacak gerekli otopark yerleri ile 4.fıkrasında sözü edilen bina ve tesisler için gerekli özel otopark yerlerini aynı nitelikte kabul etmeye olanak yoktur.

Kanun ve yönetmeliğin amacı binalar ve tesisler için gerekli otopark yerinin parseli içinde tesis edilmesi, bunun mümkün olmaması halinde otopark ihtiyacının bölge otoparklarından karşılanmasıdır.

Bu nedenle ek 1.maddenin 4.fıkrasının otopark ihtiyacı bulunan bina ve tesis sahiplerine gerekli otopark yerini bu taşınmazda ayırma mükellefiyetini yüklediğini kabul etmek gereklidir. Bu madde ile bina sahiplerine yüklenen otopark yeri ayırma ve yapma yükümünün bina sahibince yerine getirilmemesi nedeni ile belediyelerce yaptırılacak bölge otoparklarına binanın ihtiyacı kadar otopark yeri ayrılmasının karşılığı olarak belirli bir bedelin katkı niteliğinde olmak üzere ödenmesinde imar yasasının ek 1.maddesinin 2.fıkrası hükmüne aykırılık bulunulmamaktadır.

Ek 1.maddenin 2.fıkrasında; otopark ihtiyacının miktar, ölçü ve diğer şartları imar talimatnamelerinde belirtilir dendiğinden, bu maddede otopark bedeli alınmasına ilişkin bir hüküm olmadığı şeklindeki sav yerinde değildir zira bu maddedeki diğer şartlar deyiminden kastedilen alınacak otopark bedeli olmaktadır. Bu haliyle alınan bedel Anayasanın 71.maddesinde de aykırı düşmemektedir. Çünkü bu mali yükümün yukarıda açıklandığı şekilde kanuni dayanağı bulunduğu” gibi, otopark tesisi gibi bir kamu hizmetinin görülmesi için alınan bu paraları yalnızca yapı sahiplerinin otopark ihtiyacı için kullanılacağı başka herhangi bir amaca tahsis edilemeyeceği de yine yönetmelikte açıkça belirtilmiştir.

Dava konusu olayda da, İmar ve İskan Bakanlığınca çıkartılan otopark yönetmeliği uyarınca davalı İstanbul Belediyesi Encümenince düzenlenen daha sonra yayınlanan 90 sayılı genelge uyarınca da “daha önce encümenlere tesbit edilipte belediyesince aynen uygulanması istenen bedellerin 1978/yılı Bayındırlık Bakanlığı rayiçleri ile 1977 yılı içinde yeniden yapılacak bedel uygulanmasına devam edilen ücret tarifelerinde ve otopark bölgeleme planında davacıya ait parselin de içinde bulunduğu bölgede bölge otoparklarının tesis edileceği belirtilmiş böylece 6785 sayılı yasanın ek 1.maddesinin 4.fıkrasında yer alan, “binada otopark yerinin tefrik edilememesi halinde yapı izni verilemeyeceğine” ilişkin hükmün uygulanmasını sağlamak için, bu yükümlülüğün davalı belediyece ne şekilde yerine getirilebileceği açıklığa kavuşturulmuştur.

Belediyeler, belde sakinlerinin ihtiyaçlarını karşılamak suretiyle yapacakları kamu hizmetlerini belli bir plan ve proğram uyarınca gerçekleştirmek durumunda olduklarından otopark bedelleri alındığı halde henüz bu hizmetin gerçekleştirilmediği yolundaki savı bir iptal nedeni olarak kabul etmek mümkün olmadığı gibi böyle bir durumun mevzuata uygun olarak yapılan bir işlemi sakatlamayacağı da açıktır.

Ek 1.maddenin 3.fıkrasında belirtilen esaslar uyarınca, İmar ve İskan Bakanlığının otopark yönetmeliğine ilişkin bedel ve şartlar konusunda belediyeleri denetlemesinde de mevzuata aykırılık görülmemiştir.

Dava dosyasının incelenmesinde, yaptırılmak istenen inşaatın projesine yukarıda sözü edilen maddenin 4.fıkrasında belirtilen nitelikte bir otopark yerinin tefrik edilmesinin de mümkün olmadığı anlaşıldığından otopark ihtiyacının kendi parseli içinde karşılanamaması nedeniyle bölge otoparkı tesisine katkıda bulunulması amacıyla belli bir bedelin alınmasında açıklanan nedenlerle mevzuata aykırılık bulunmadığı gibi bu maksatla alınan paranın geri verilmesine de olanak bulunmamaktadır. Bu nedenle imar yasasının ek 1.maddesinin İmar ve İskan Bakanlığına bıraktığı yönetmelikle düzenleme yetkisi ve görevinin hukuka ve mevzuata uygun bir biçimde kullanıldığı sonucuna varıldığından davanın reddine karar verildi.