Taşınmazın yaya yolu ve yeşil alan olarak belirlenmesinde şehircilik ilkelerine ve kamu yararına uygunluk bulunmadığı
Dava, taşınmazın yaya yolu ve yeşil saha olarak belirlenmesine ilişkin imar planı değişikliği işleminin davanın özeti bölümünde belirtilen nedenlerle iptali istemiyle açılmıştır.
Dairemizce taşınmazın bulunduğu yörede keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması hakkında verilen karar üzerine Naip üye niyabetinde … in katılmasıyla oluşan bilirkişi kurulunca mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda özetle; 1967 yılında onaylanan Nazım Planın’da yoğun konut ve ticaret bölgesinin ortasından geçen yaya platosunun hiçbir tarfik yolu tarafından kesilmeden Belediye ve Hükümet binalarının oluşturduğu “yönetim merkezine” bağlandığı, oradanda 40 metrelik ara toplayıcı yolu bir üst geçitle aşarak içinde Belediye Oteli ve Şehir Holü’nün bulunduğu Kültür Park ve Fuar alanına ulaştığı, böylece Alaattin Tepesi, Fuar alanı, yönetim merkezi ve yaya platosunun bütün kent halkının kullanacağı bir “yeşil kamu alanları sistemi” oluşturduğu ve bu sistemin batıda spor alanları ve üniversite yönünde devam ettiği, bu yaya yolunun Ülkemiz için oldukça yeni bir uygulama olup, bir başka örneğinin bulunmadığı, 1/5000 ölçekli imar planının aradan geçen onbeş yılı aşkın süredir çeşitli nedenlerle uygulanamaması nedeniyle bu yöredeki mülkiyet dokusunun kemikleştiği, 1980/yılında onaylanan Konya İmar Planı değişikliğine göre ise Yönetim Merkezi ile Fuar alanının yaya ulaşımıyla birbirine bağlamaktan vazgeçilerek, yönetim merkezi ile Fuar alanını bağlayan yaya üst geçidinin kaldırıldığı, 1967 planında oluşturulan “yeşil yaya sisteminin” bir parçası olan geniş “yaya platosunun, aradan geçen 40 metrelik trafik yolu ile Alaattin Tepesi ve Fuar yönetim merkezinden koparılınca işlevinin oldukça önemli bir bölümünün yitirilmiş olduğu, başka bir deyişle 1967 planında öngörülen ve planın özünü oluşturan “kent ölçeğinde yaya bağlantılı yeşil kamu alanları sistemi” kurmak yaklaşımının 1980/tarihli Nazım plan değişikliği ile anlamını ve işlevini yitirdiği, durum böyle olunca dava konusu parselin de içinde bulunduğu yeşil eksenin yeniden ele alınıp, yeni işleve göre planlanması gereğinin ortaya çıktığı belirtilmiştir.
Yukarıda içeriği açıklanan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş davacı tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilmemiş davalı idarenin ise bir saha için birden çok plan hazırlanabileceği, bilirkişilerin görüşlerinin bir başka seçenek olduğu yolundaki itirazları bilirkişi raporunda yer alan açıklamalar ve ulaşılan kesin sonuç karşısında yerinde görülmemiş, dosyadaki bilgi ve belgelerle bilirkişi raporunun birlikte incelenmesinden dava konusu taşınmazın yaya platosu olarak belirlenmesine ilişkin 17.9.1980/onay günlü imar planında şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle dava konusu imar planının davacının taşınmazıylailgili bölümünün iptaline karar verildi.