1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1981/1163 K: 1984/2768 T: 03/10/1984


Davacıya ait yerin imar planında trafik hastahanesi gelişme sahası olarak belirlenmesinde kamu yararına, planlama esaslarına aykırılık bulunmadığı

Dava, davacı şirkete ait taşınmazın hastane gelişim sahasına ayrılmasına dair Ankara İmar İdare Heyetinin kararı ile kabul edilip Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca 24.7.1980/gününde onaylanan 61990 sayılı imar planı ile bu plana ilişkin düzenleme cetvelinin kendi taşınmazı ile ilgili kısmının davanın özeti bölümünde belirtilen nedenlerle iptali isteğiyle açılmıştır.

İmar planları ülke, bölge ve kent verilerine göre, konut, çalışma ve ulaşım gibi kentsel işlevler ile sosyal ve kültürel gereksinimleri var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi biçimde yerine getirmek ve belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kadastral harita ve kentin gelişmesi de göz önünde tutularak hazırlanır ve koşulların zorunlu kıldığı biçimde ve zamanda Yasalarda öngörülen yöntemlere uygun olarak değiştirilebilir.

Olayda mevcut Trafik Hastanesinin Ankara’nın yegane acil cerrahi müdahale merkezi olması ve ihtiyaca yetmemesi nedeniyle hastaneye bitişik uyuşmazlık konusu taşınmazın da yer aldığı adanın hastane gelişim sahasına ayrılmasına İmar İdare Heyetinin kararıyla karar verilerek Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca 24.7.1980/gününde onandığı dosyanın incelenmesinden anlaşılmış olup, tesis edilen işlemde şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık bulunmamaktadır.

Her ne kadar davacı şirket tarafından imar planı düzenlemesi ile kamu tüzel kişisi olmayan Türkiye Trafik Kazaları Yardım Vakfına arazi tahsis edildiği ve anılan vakfa ayrılan arazinin amme hizmet ve tesisleri ne ayrılmış sayılamayacağı öne sürülmüşse de, anlaşmazlık konusu taşınmazın sözü geçen vakıf için ayrılmayıp halen mevcut olan hastanenin gelişim sahası olarak belirlendiği ve hastanenin de kamu hizmeti ifa ettiği açık bulunduğu cihetle bu sav yerinde görülmemiştir.

Öte yandan, davacının taşınmazın iki devlet karayolunun kesiştiği noktada yer alması nedeniyle konumu itibariyle hastane olamayacağı yolundaki iddiasına gelince;

Dava konusu planla getirilen düzenleme ile hastane gelişme sahası olarak saptanan kısmın mutlaka hastane binası olarak kullanılacağı anlamına gelmediği arazi kullanımının bilahare yapılacak proje ile belirleneceği, kaldı ki dava konusu planla ilave edilen sahanın dahi hastanenin inkişaf ihtiyacına kafi gelmemesi nedeniyle genişletme çalışmalarının halen devam ettiğinin keza dosyada yer alan belgelerden anlaşılması karşısında bu iddia da işlemi sakatlar nitelikte bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verildi.