1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1981/1174 K: 1984/2649 T: 10/09/1984/


Davacıya konu imar planı dava devam ettiği sırada değiştirilmişse de yeni planda da aynı amaca tahsis edilmiş olması nedeniyle her iki planın birlikte incelenebileceği taşınmazın 18 metre genişliğinde yaya yolu olarak belirlenmesinde ise şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına uygunluk bulunmadığı

Dava, 24.11.1980/onay günlü, 1/1000 ölçekli imar planının taşınmazın kısmen 18 m. genişliğinde yaya yolu olarak belirlenmesine ilişkin bölümünün davanın özeti bölümünde belirtilen nedenlerle iptali isteğiyle açılmıştır.

Her ne kadar dava konusu edilen plandan sonra 30.7.1982/onay günlü aynı ölçekli imar planı yürürlüğe girmişse de söz konusu taşınmazın yine aynı amaca tahsis edilmiş olması ve konunun özünde bir değişiklik bulunmaması nedeniyle sonucun etkilenmemesi karşısında Dairemizce keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması hakkında oyçokluğuyla verilen karrar üzerine Üye niyabetinde … ın katılmasıyla oluşan bilirkişi kurulunca mahallinde yapılsa keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan raporda özetle dava konusu parsel ve çevresini içine alan 1/1000 ölçekli imar planının 19 K-11-C paftasında yer alan yaya yollarının, dava konusu parsele isabet eden 18 metrelik kısım hariç hepsinin 6 metre ile 12 metre arasında değiştiği, dava konusu parsele isabet eden 18 metre genişliğindeki yaya yolunun gerek Bakanlığın, gerekse Belediyenin cevap yazılarında belirtildiği gibi mevcut ilkokulun öğrencilerinin okula giriş-çıkış güvenliğini sağlayacak bir toplanma yeri niteliği taşımadığı, çünkü okulun ana girişinin doğudaki Akdeniz Caddesi tarafında bulunduğu ve ilkokulun çevresi yüksek bir bahçe duvarı ile çevrilmiş olup 18 metrelik yolun yer aldığı tarafla giriş-çıkış için hiçbir açıklık bırakılmadığı, dava konusu parsele isabet eden 18 metrelik yaya yolu parçasının parselin dışında doğu ve batı yönünde 9 metre genişliğinde devam ettiği, dava konusu parsele isabet eden 18 metrelik parçanın da 9 metreye indirilmesinin yaya trafiğinin akışı ve genelde 1/1000 ölçekli imar planı esaslarına da ters düşmeyeceği, kent planlama ilkeleri ve planlama esasları açısından uygun bir karar olacağı, söz konusu yolun dava konusu parsele isabet eden kısmının 18 metreye çıkarılmasında kamu yararı açısından bir zorunluluk bulunmadığı belirtilmiştir.

Yukarıda içeriği açıklanan bilirkişi raporu davanın taraflarına tebliğ edilmiş, davacı tarafından bilirkişi raporuna bir itirazda bulunulmamış, davalı Belediye Başkanlığı dilekçe ile bilirkişi raporunun mevcut duruma göre düzenlendiğini, plan uygulamasında meydana çıkacak durumun dikkate alınmadığını, planda önerilen 18 metrelik genişleme yaya yolunun çocukların toplanma dağılma ve direk trafiğe çıkmamaları için faydalı bir alan olduğunu, bu alanın planda olduğu şekilde kalmasında çocukların trafik kazalarına maruz kalmaları yönünden gerek ve kamu yararı bulunduğunu, son plan değişikliği sırasında anılan yolun daraltılmasını gerektiren bir neden görülmediğinden 18 metre olarak muhafaza edildiğini, son değişiklikle ilkokul alanı daraltılıp öğrencilerin hareket alanı kısıtlandığından yaya yolu genişlemesinin dahada gerekli hale geldiğini; diğer davalı Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ise dilekçe ile 18 mertelik yolun 9 metreye indirilmesinin kent planlama ilke ve hedeflerine ters düştüğünü, yeterli yapılanma hakkı getirilmiş olan dava konusu parselin yapılanma hakkının yolun daraltılması suretiyle arttırılmasının kamu yararına değil kişi yararına olduğunu, yeni sosyal donanım alanları getirmediği için yapı ve nüfus yoğunluğunu arttırıcı olması nedeniyle uygun görülmediğini öne sürerek itirazda bulunmuşlarsa da bilirkişi raporunda yer alan açıklamalar ve ulaşılan kesin sonuç karşısında itirazları yerinde görülmemiştir.

Dava dosyasındaki bilgi ve belgelerle bilirkişi raporunun birlikte incelenmesinden; dava konusu parselin dışında doğu ve batı yönünde 9 metre genişliğinde devam eden yolun anılan parsele isabet eden kısımda genişliğinin 18 metreye çıkarılmasında kamu yararı açısından bir zorunluluk bulunmadığı, şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına da uygun düşmediği anlaşılmıştır.

Açıklanan nedenle davacıya ait taşınmaz malın kısmen 18 metre genişliğinde yaya yolu olarak belirlenmesine ilişkin imar planı değişikliğinin iptaline karar verildi.