1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1981/1581 K: 1984/2738 T: 28/09/1984


Davacıların parseline karşılık bağımsız imar parseli veya aynı yerdeki parsellerden pay verilmesi mümkün iken ayrı adalardaki parsellerden pay verilmesinin yerinde olmadığı

Dava, davacılara ait parselin 6785 sayılı Kanunun 42.maddesine göre düzenlemeye tabi tutulmasına ilişkin işleme yapılan itirazı tadilen belediye encümeni kararının davanın dilekçe bölümünde belirtilen nedenlerle iptali istemiyle açılmıştır.

6785 sayılı İmar Kanununun 1605 sayılı Kanunla değişik 42.maddesine göre belediyeler, imar sınırı içindeki binalı ve binasız arazi ve arsaların plan ve mevzuata uygun biçimde inşaata veya tesbit edilmiş olan diğer kullanma şekillerine elverişli duruma getirilmesi maksadıyla düzenlenmesi için, bunları sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın birbirleriyle, yol fazlalarıyla ve belediyeye, kamu tüzel kişilerine, kamu kurumlarına ait yerlerle birleştirerek plan ve mevzuat icaplarına göre hisseli veya hissesiz olarak yeniden parsellere ayırmağa ve bu parselleri ilgililere dağıtmaya yetkilidirler.

Belediyelerce düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların dağıtımı sırasında bunların mesahalarından yeteri kadar saha, düzenleme dolayısıyla meydana gelen değer artışları karşılığında düzenleme ortaklık payı olarak düşülebilir. Ancak bu maddeye göre alınacak düzenleme ortaklık payı düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların önceki mesahalarının yüzde yirmi beşini geçemez.

İmar Kanununun 42.maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemeleri Hakkında Yönetmeliğin 35.maddesine göre de düzenleme sonunda oluşacak imar parsellerinin mümkün olduğu kadar aynı yerdeki eski parsel sahibine tahsisi, bu uygulamaya inkan olmadığı veya mal sahibine tahsis edilen miktarın bir imar parselinden küçük olması veya diğer teknik veya hukuki nedenlerle müstakil olarak parsel verilememesi halinde bu parseller yerine mümkün olduğu kadar aynı şart ve değerde şuyulu parsel verilmesi hususlarının imar parsellerinin oluşumu ve dağıtımı sırasında dikkate alınması gerekmektedir.

Olayda ise davacıların maliki bulunduğu parseli de içeren yerlerin parselasyona tabi tutulduğu, 190 m2 alanı olan parsel için 18 m2 düzenleme ortaklık payı alınıp kalan 172 m2 için davacılara 1025 ada, 9 sayılı parselden 193 m2, 1012 ada, 7 sayılı parselden 3 m2, 1014 ada, 4 sayılı parselden 46 m2, 1015 ada, 2 sayılı parselden 20 m2, aynı ada 3 sayılı parselden 21 m2 ve yine 1015 ada 4 sayılı parselden 8 m2 hisse verildiği, oysa parselasyon sonucu oluşturulan imar parsellerinin davacıların hak ettiği parsel büyüklüğünden daha küçük olduğu bunlardan bazıların da bağımsız parseller olduğu dosyada yer alan ada dağıtım cetvelinin incelenmesinden anlaşılmaktadır.

Bu durumda, adı geçenlere bağımsız bir imar parseli ya da hiç değilse aynı yerdeki parsellerden hisse verilmeyip düzenleme sonucu oluşan değişik adalardan ufak hisseler verilmek suretiyle yapılan parselasyon işlemi yukarıda anılan mevzuat hükümlerine açıkça aykırılık teşkil etmektedir.

Açıklanan nedenlerle belediye encümeni kararı ile kabul edilen parselasyon planının davacılar taşınmazı ile ilgili bölümünün iptaline karar verildi.