1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1981/2035 K: 1983/741 T: 21/02/1983


Teknik elemanlarca yerinde yapılan inceleme sonucunda dava konusu taşınmazın denizin etkisiyle oluşan sazlık ve bataklık alan niteliğinde olduğu saptandığından, bu yerin kıyı kenar çizgisi içerisinde bırakılmasında mevzuata aykırılık bulunmadığı

Dava, kıyı kenarının tesbitine ilişkin davalı idare işleminin taşınmazla ilgili bölümünün ve tesbite yapılan itirazın reddine ilişkin davalı idare işleminin davanın özeti bölümünde belirtilen nedenlerle iptali isteğiyle açılmıştır.

İmar Kanununun Ek 7 ve 8.maddelerine ilişkin Yönetmeliğin 105.maddesinde, kıyı çizgisi “Deniz, göl (doğal ve yapay) ve nehirlerde, herhangi bir anda suyun kara parçasına değdiği noktaların birleşmesinden oluşan, meteorolojik olaylara göre değişen çizgidir.”

Kıyı, “Deniz, göl (doğal ve yapay) ve nehirlerin kıyı çizgisi boyunca uzanan kara parçasıdır. Bu kara parçası, deniz ve göllerde, taşkın durumları dışında kara yönünde en çok ilerlediği anda suların belirlendiği kıyı çizgisi ile bu çizgiden sonra da devam eden kıyı hareketlerinin oluşturduğu kumluk, çakıllık, taşlık, kayalık, sazlık, bataklık alanın kara yönündeki doğal sınır çizgisi arasında kalan alandır.” şeklinde tanımlanmıştır.

Dava dosyasının incelenmesinden; Altınova bucağı kıyı kenarının 1/1000 ölçekli halihazır harita paftaları üzerinde jeomorfolog, Ziraat Mühendisi, Kadastro Fen Memuru ve inşaat teknikerlerinden oluşan bir komisyon tarafından yerinde yapılan incelemeler sonucu saptandığı, dava konusu taşınmazın denizin etkisiyle oluşan sazlık ve bataklık alan niteliğinde bulunması nedeniyle yukarıda anılan Yönetmelik kuralına uygun olarak kıyı kenar çizgisi içinde bırakıldığı; Belediye Başkanlığının itirazı üzerine yapılan ikinci incelemede sazlık ve bataklık alanın taşınma toprakla örtülüp yok edilmeye çalışıldığı saptanarak taşınmaz üzerinde doğal bir değişiklik olmadığından 24.3.1977 gününde geçirilen kıyı kenar çizgisinde bir değişiklik yapılmadığı anlaşılmış olup, dava konusu kıyı kenar tesbiti işleminde mevzuata aykırılık bulunmamaktadır. Yerel mahkeme aracılığıyla yaptırılan tesbit sonucu düzenlenen raporlar da dava konusu işlemi kusurlandıracak nitelikte görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verildi.