1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1981/2740 K: 1984/1712 T: 6.4.1984


Bölgenin jeolojik yapısı göz önünde bulundurulmaksızın hazırlanan imar planına göre parsele ruhsatlı yapılan inşaat nedeniyle meydana gelen heyelan sonucu komşu parsele verilen zararın idarece tazmini gerekir.

İstemin Özeti: Davacının yapısına komşu olan 3984 sayılı parsele inşaat ruhsatı verilmesi ve inşaat yapılması nedeniyle heyelana sebep olunarak 3986 sayılı parsel üzerinde bulunan yapısının çökmesi sonucunun doğduğundan bahisle meydana geldiği ileri sürülen 42.000.- lira zararın yasal faiziyle birlikte tazmini istemidir.

Savunmanın Özeti: İnşaat izninin, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nca onaylanan 29.12.1973 tarihli paftada belirtilen koşullara uygun olarak verildiği, anılan paftanın “Afet İşleri Genel Müdürlüğü, Etüd ve Proje Daire Baş Uzmanlığınca hazırlanan … Sismik Mikrozon Etüd” raporuna ek olduğu, Bakanlıkça onaylı bu paftada üzerine inşaat yapılan parselin heyelan alanı dışında bırakıldığı, husumetin planı hazırlayan Bakanlığa yöneltilmesi gerektiği, İmar durumunun onaylı plana göre verildiği, … Belediyesi’nin inşaat izni vermeden önce taşınmazın heyelan alanı kapsamında olup olmadığı yönünden yeterli araştırmayı da yapmış olduğu, binanın yapımından sonra şiddetli yağmurlar sonucu heyelan meydana gelip, bu olay üzerine başvuruda bulundukları ve Bakanlar Kurulunun 16.11.1980/günlü Resmi Gazete’de yayınlanan kararı ile bölgenin heyelan bölgesi kabul edilip inşaat yasağı konulduğu, bu tarihten önce böyle bir yasak bulunmadığından inşaat ruhsatı verilmesi işleminde mevzuata aykırılık olmayacağı, tazminat isteminin yasal dayanaktan yoksun olduğu, davanın reddi gerekeceği yolundadır.

Savcı Düşüncesi: Dava; komşu 3984 sayılı parsel üzerinde yapılan inşaata, inşaat ruhsatı verilmek suretiyle heyelana sebep olunarak 3986 sayılı parsel üzerinde bulunan davacıya ait yapıda meydana gelmiş olan 42.000.- lira zararın tazmini isteğiyle açılmıştır.

Olayda davalı Belediye Başkanlığınca 3984 sayılı parsel Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğünde hazırlanıp 29.12.1973 senesinde Bakanlıkça onaylanmış olan paftada heyelan alanı dışında bırakılmış olduğundan ve ilgili diğer incelemeler de yapıldıktan sonra 14.5.1974 günlü imar durum belgesi verildiği dava dosyasının incelenmesinden anlaşılmaktadır. Bu durumda tesis edilen yapı izni verilmesine ilişkin işlemde imar mevzuatına aykırılık olmadığından davalı idareye kusur atfı mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle davanın reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince dosyasındaki belgeler incelendikten sonra davalı idarenin husumet defi yerinde görülmeyerek işin gereği düşünüldü:

Dava, davacının yapısına komşu olan 3984 sayılı parsele inşaat ruhsatı verilmesi ve bu ruhsata dayanılarak inşaat yapılması nedeniyle heyelana sebep olunarak 3986 sayılı parsel üzerinde bulunun yapısının çökmesi sonucunun doğduğundan bahisle meydana geldiği ileri sürülen 42.000.- lira zararın yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.

Anayasa’nın 125. maddesine göre idare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararları ödemekle yükümlüdür.

Öte yandan; 6785 sayılı Yasanın 1605 sayılı Yasayla değişik 29 uncu maddesinde; imar ve yol istikamet planlarının belediye meclisince kabul edildikten sonra Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’na gönderileceği, bu planların anılan Bakanlığın tasdikiyle kesinleşip yürürlüğe gireceği ve imar ve yol istikamet planların ne şekilde hazırlanacağı, her ne sebeple olursa olsun hatalı karar alınmasını önlemek maksadıyla gerekli kararlar alınmazdan önce ve alındıktan sonra Belediyesince yerine getirilmiş lüzumlu hususların neler olacağı esaslarının yönetmelikte belirtileceği kurala bağlanmış, İmar ve Yol İstikamet Planlarının Tanzim Tarzları ile Teknik Şartlarına ve Bu İşleri Yapacak Uzmanlarda Aranacak Ehliyete Dair Yönetmeliğin 3.04 üncü maddesinde ise; planlanacak beldenin diğer unsurlarla birlikte mevzii coğrafi ve jeolojik yapısının araştırılacağı ve bu araştırma sonuçlarının değerlendirilmesinden sonra plan kararlarının alınabileceği öngörülmüştür.

Davaya konu olayda ise, davalı idare tarafından imar planı uyarınca davacının taşınmazına komşu olan parsele inşaat ruhsatı verildiği, bu taşınmaz üzerinde yapılan inşaat ve bölgenin jeolojik yapısı nedeniyle yoğun yağışlar sonucu heyelan olayının meydana geldiği, davacıya ait yapının hasar gördüğü dava dosyasındaki belgelerle,

davacının dosyaya sunduğu … 2. Sulh Hukuk Hakimliği’nin D. işler 1980/144 esas sayılı dosyasında yaptırılan bilirkişi incelemesine ait raporla saptanmıştır.

Davalı idare; Bakanlıkça onaylanan imar planı uyarınca işlem yaptığı için tarafına kusur yükletilemeyeceğini ileri sürmekte ise de yukarıda anılan Yasa ve yönetmelik hükümleri uyarınca imar planının hazırlanmasında bölgenin verilerini yeterli ve dikkatli bir inceleme ve araştırma ile saptamak ve imar planım buna göre oluşturmak görevi davalı belediyeye ait olduğu cihetle bu yöne ilişkin savunmada tutarlılık görülmemiştir.

Davalı idarece, yeterli inceleme yapılmaksızın hazırlanan imar planına göre komşu parsele inşaat ruhsatı verilmesi sonucu davacının yapısında zarara neden olunduğu ve bu suretle hizmet kusuru işlendiği açıktır.

Açıklanan nedenlerle, heyelan sonucu tamamıyla kullanılamaz hale gelen yapının bilirkişi raporuyla hesaplanan 42.000.- liralık maliyet bedelinin maddi tazminat olarak hükmedilmesine, maddi tazminata davanın açıldığı 14.9.181 tarihinde itibaren yasal faiz uygulamasına, hükmedilen miktar üzerinden hesaplanan 1260.- lira nispi ilam harcından peşin yatırılmış olan 1.000.- lira harcın mahsubu ile kalan 260.-liranın davacıya tamamlattırılmasına, aşağıda dökümü yazılı 2460.- lira yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine 16.4.1984/gününde oybirliğiyle karar verildi.