1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1982/1674 K: 1984/2180 T: 21/05/1984/


Muris adına verilen para cezasının mirasçılardan alınmasının mümkün bulunmadığı

Dava, davacının murisi tarafından yaptırılan yapının durdurma emrine karşın yapımına devam edilmesi nedeni ile 6785 sayılı Yasanın 20.maddesi uyarınca durdurmadan sonra eklenen bölümlerin maliyet bedeli … liranın para cezası olarak alınmasına ilişkin Belediye Encümeni kararının iptali istemiyle açılmıştır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2.maddesinin 1.fıkrasının (a) bendinde ve olay tarihinde yürürlükte bulunan 521 sayılı Danıştay Kanununun 71.maddesinde; idari işlemler hakkında dava açma yetkisinin ancak bu işlemlerden dolayı menfaatleri ihlal edilen kişilere ait olduğu kurala bağlanmıştır.

Olayda ise, para cezası kararının, davacı ile yanında davaya katılanların murisi adına alındığı, davacı ve davacı yanında davaya katılanlar yönünden bir yükümlülük taşımadığı anlaşılmaktadır. Anayasanın 38.maddesinin 6.fıkrasına göre ceza sorumluluğunun şahsi olması nedeniyle para cezasının mirasçılardan alınmasına da olanak bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle davacı ve yanında davaya katılanlar yönünden yükümlülük getirmeyen Belediye Encümeni kararına karşı açılan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 15.maddesinin 1.fıkrasının (b) bendi uyarınca ehliyet yönünden reddine karar verildi.

AZLIK OYU: Dava konusu Belediye Encümeni kararı tapuda taşınmaz malın maliki olarak görünen ve para cezası kararının verilmesinden sonra ölen davacının murisi adına alınmıştır. Bu durum karşısında para cezasına ilişkin idari işlem yargı denetimi dışında sonuca bağlanarak kesinleşmiş bulunduğundan tahsil edilebilecek hale gelen cezanın ödenmemiş olmasının terekede bir artışı oluşturduğu açıktır. Bu nedenle idarenin bu tür alacaklarına da miras hukuku kuralları gereğince mirastan yararlananlardan takip etmesini doğal karşılamak gerekir.

Ancak, bu davada davacı hakkında böyle bir takip yoluna idarece başvurulmamış olduğundan davacının henüz menfaatini ihlal eden bir durum oluşmamıştır. Açıklanan nedenle, davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği oyu ile çoğunluk kararındaki gerekçeye katılmıyoruz.